Direkt nipıl üreteroneosistostomi tekniğinin uzun dönem takip sonuçları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Direkt nipıl üreteroneosistostomi tekniğinin uzun dönem takipsonuçlarını değerlendirmek.Materyal ve metot: Çalısmaya Mart 1999-Aralık 2006 tarihleri arasındadirekt nipıl üreteroneosistostomi operasyonu yapılan ve ortanca yası 43 olan 16 olgu(19 renal ünite) alındı. Üç olguya iki taraflı onarım yapıldı. Üç ünite reflüksif, 11 üniteobstrüktif megaüreter, besi ise jinekolojik cerrahi sonrası üreteri bağlanan ünitelerdi.Üreter yaklasık 2 cm spatüle edilip kendi üzerine katlanarak 2-2.5 cm uzunluğundanipıl hazırlandı. Üreter duvarı ince (2 mm veya daha az) 2 olguda üreter spatüleedilmeden kendi üzerine katlandı. Kalın duvarlı, fibrotik ve kendi üzerineçevrilemeyen üreteri olan bir olguda ise 2-2.5 cm'lik üreter kısmı mesane içindeserbest bırakıldı.Olguların cerrahi sonrası 1. yılda 3 ayda bir, 2-3. yılda 6 ayda bir, daha sonra iseyılda bir kez kontrolü planlandı. Kontrollerde serum kreatinini, idrar kültürü,ultrasonografi, intravenöz ürografi, iseme sistoüretrografisi, böbrek sintigrafisi vesistometrik testlerin yapılması amaçlandı. Onbir renal ünitenin sintigrafikfonksiyonları, 15 renal ünitenin ise dilatasyon miktarları stereolojik olarak preoperatifve postoperatif 1.yılda istatistiksel olarak karsılastırıldı. ?statistiksel analiz testi olarakWilcoxon Signed Ranks testi kullanıldı ve p< 0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabuledildi. Bulgular: Ortanca takip süresi 32 ay idi. Üç renal ünitede Grade III reflü (2'siiseme sırasında), bir ünitede ise Grade IV reflü vardı ve bu olgunun takibinde üretradaciddi darlık saptandı. Takip süresince hiçbir olguda üriner enfeksiyon, piyelonefritatağı ve üreter alt ucunda darlık görülmedi. Preoperatif ve postoperatif 1. yılsintigrafik fonksiyonlar karsılastırıldığında, postoperatif dönemde bölünmüs böbrekfonksiyonlarında artıs olmasına rağmen bu artıs istatistiksel olarak anlamlı değildi.Stereolojik olarak pelvikalisiyel dilatasyon miktarındaki azalma ise istatistiksel açıdananlamlı idi.Sonuç: Uygulanım kolaylığı, submukozal tünele, üreter plikasyonuna veyaeksizyonuna ihtiyaç duyulmaması, farklı nedenlere bağlı gelisen megaüreterolgularında uygulanabilmesi direkt nipıl üreteroneosistostomi tekniğinin tercih nedeniolabilir.Anahtar kelimeler: Üreter, Nipıl, Vezikoüreteral reflü, Teknik. Aim: We evaluated the long term follow-up result of direct nippleureteroneocystostomy technique.Materials and methods: We studied a total of 16 patients (19 renalunits) who underwent direct nipple ureteroneocystostomy between March 1999-December 2006. The mean age was 43 years and 3 patients had bilateral disease. Infive units ureters have been ligated during gynelogical surgery, 11 renal units wereobstructive, three units were refluxive megaureters. The ureters were spatulated forabout 2 cm and folded back. Nipples 2 to 2.5 cm long were prepared. In two cases theureters were thin-walled (2 mm or less) and they were not spatulated but folded backon to themselves. In one case ureter could not be everted since it had a thick andfibrotic wall. The distal 2 to 2.5 cm segment of this ureter was directly inserted in tothe bladder.Postoperative follow-up was at 3 month intervals for first year, 6 monthintervals for 2-3 year and yearly thereafter. At the time of follow-up serum creatinine, urine culture, ultrasound, intravenous urography, voiding cystouretrography, nuclearrenal scinthigraphy and cystometric evaluations were performed.The functions of 11 and 15 renal units were evaluated scinthigraphically andstereologically, respectively, both in preoperative and postoperative first year followup.Wilcoxon Signed Ranks test was used for statistical evaluation and p< 0.05 wasconsidered statistically significant.Results: Mean follow-up was 32 months. Three renal units had Grade IIIreflux (two of them during voiding) and in one unit had Grade IV reflux. At follow-upof this patient uretral stricture developed. No patients had urinary tract infection orpyelonephritis and ureteral stricture at follow-up period.Between preoperative and postoperative first year, there was an increase inpostoperative split renal function based on renal scintigraphy but this difference notsignificant statistically. The stereologically calculated decrease in pelvicalicealdilatation was statistically significant.Conclusion: Ease of application and no need to taper or plicate the ureter orprepare a submucosal tunnel might be the reasons to consider the direct nippleureteroneocystostomy technique for megaureters of different etiologies.Key words: Ureter, Nipple, Vesicoureteral reflux, Technique.
Collections