Dirençli epilepsili çocuklarda selenyum ve bor düzeylerinin serum ve idrarda değerlendirilmesi

Abstract

Nisan 2006- Şubat 2007 tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nörolojisi Bilim Dalında takip edilen iki veya daha fazla antiepileptik kullanmasına rağmen konvulsiyonları devam eden dirençli epilepsi tanısı almış 32'si erkek, 21'i kız 53 olguda serum ve idrar selenyum ve bor düzeyleri çalışıldı. Antiepileptik tedavi alan olgulardan 9 yaşından büyük olan 26 olgu grup 1, 9 yaştan küçük olan 27 olgu grup iki olarak sınıflandırıldı. Sağlam olan 32 olgu 9 yaş altı ve 9 yaş üstü olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Çalışmamızda 9 yaşından büyük 1. grup olgularımızda serum selenyum düzeylerini 29.5 (23?39) µg/L, aynı yaş kontrol grubunda 60 µg/L, 9 yaşından küçük ikinci grup da 28 (24?42) µg/L aynı yaş kontrol grubunda 46 µg/L, 42 (34?89) µg/L bulundu. İdrar selenyum düzeyleri 1. grupda 27.0 (21?45) µg/L aynı yaş kontrol grubunda 62.5 µg/L (36?84), 2. grupda 27 (23?37) µg/L aynı yaş kontrol grubunda 54 (44?78) µg/L bulundu. Birinci grup da serum bor düzeyleri 37.5 ( 26-126 ) µg/L aynı yaş kontrol grubunda 56 (34-100) µg/L, grup 2 de 45 (27-176) mgr/L aynı yaş kontrol grubunda 50.5 (32-85) µg/L bulundu. İdrar bor düzeyleri ise grup 1 de 37 (23?482) µg/L aynı yaş kontrol grubunda 312 (150?435) µg/L, grup 2'de ise 48 (24-105) µg/L aynı yaş kontrol grubunda 281 (93-466) µg/L bulundu.Sonuç olarak, bu değerler selenyum için Türkiye'de daha önce bulunan selenyum düzeylerine benzer gözlenmekle beraber, Avrupa ülkelerine göre alt sınırda tespit edildi. Dirençli epilepsi grubunda serum selenyum seviyesinin kontrol grubuna göre düşük olduğu, bunun da dirençli nöbetlerin etyolojisinde sebep olabileceği düşünüldü. Serum Bor düzeyleri diğer ülkelere göre benzerken idrar bor düzeyleridüşük bulundu. Dirençli epilepsili hastaların tedavisinde selenyum takviyesinin gerekliliği görülürken, bor düzeylerinin etyolojide yer almadığı gözlenmiştir.

Serum and urinary selenium, and boron levels were studied in 53 patients (32 males, 21 females) diagnosed with drug resistant epilepsy whose convulsions continued in spite of using 2 or more antiepileptic drugs, and followed at Erciyes University Pediatric Neurology Department between April 2006 and February 2007. The patients using antiepileptic treatment were divided into 2 groups: Group 1 consisting of 26 patients who were younger than 9 years of age, and Group 2 consisting of 27 patients who were older than 9 years of age. The control groups including 32 healthy children were divided into 2 groups as group 3 and 4: those under 9 years of age and those over 9. In our study, serum selenium levels were found to be 29.5 µg/L (23-39) in group 1, and 60 µg/L in the group 3; 28 µg/L (24-42) µg/L in group 2, and 46 µg/L 42 µg/L (34-89) in group 4. Urinary selenium levels were 27 µg/L (21-45) in group 1, and 62,25 µg/L (36-84) in group 3; 27 µg/L (23-37) in group 2, and 54 µg/L (44-78) in group 4. Urinary Boron levels were 37 µg/L in group 1, and 312 µg/L (150-435) in group 3; 48 µg/L (24-105) in group 2, and 281 µg/L (93-466) µgr/L in group 4.Although selenium levels determined in this study were similar to those observed in Turkey, they were found to be in the lower limit when compared to European countries. Selenium levels were higher in the drug resistant epilepsy group than those of the controls. It was thought that this might be a cause of etiology in resistant convulsions.While the serum boron levels were similar to other countries, urinary boron levels were found to be low. In the treatment of epilepsy, selenium supplement is required, and it was observed that boron levels did not exist in the etiology