Tekrarlayan abortuslarda `Trombin üretim ölçümü` (Thrombin generation assay) testinin yeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmada tekrarlayan abortus (TA) tanısı konulan, trombofili dışında patoloji saptanmayan hastalarda ?Trombin Üretim Ölçümü? [Thrombin Generation Assay (TGA)] testinin kullanımını araştırmayı amaçladık.Yöntem: Aralık 2009 - Mart 2010 tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği'ne başvuran ve TA tanısı konulan 100 hasta ve 25 sağlıklı kadın olmak üzere toplam 125 kadın çalışmaya alınmıştır. Çalışmaya olgu grubunda alınan kişiler trombofili sonuçlarına göre trombofili pozitif ve negatif olanlar olmak üzere ikiye ayrılmışlardır. Kontrol grubuna alınanlar ise rastgele örnekleme ile sağlıklı doğum yapmış kadınlardan seçilmiştir. Her iki gruptaki kadınlardan trombofili faktörleri ve koagulasyonu değerlendirmede yeni tanımlanmış bir test olan TGA için kan örnekleri alınmış ve Erciyes Üniversitesi Hematoloji ve Genetik Laboratuarlarında analiz yapılmıştır.Bulgular: Araştırmamızda trombofili pozitif olan 51 hastanın, 23'ünde (%45) FVL heterozigot, 1'inde (%2) FVL homozigot, 14'ünde (%27) PGM heterozigot, 1'inde (%2) PGM homozigot, 14'ünde (%27) MTHFR homozigot mutasyonları bulunmuştur. 12 hastada (%23) birden fazla trombofilik gen mutasyonu saptanmıştır. Kontrol grubundaki 25 kişinin 1'inde (%4) FVL heterozigot mutasyonu, 1'inde (%4) ise MTHFR homozigot gen mutasyonu saptanmıştır. Ayrıca diğer trombofili belirteçleri değerlendirilmiş ve AT III, PC, PS, APCR, homosistein düzeyi için trombofili pozitif ve negatif gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmamıştır. Trombofili pozitif grupta 27 hastada APCR, 20 hastada PS eksikliği, 9 hastada hiperhomosisteinemi ve 1 hastada ise PC eksikliği tespit edilmiştir.TGA testinde en değerli parametre olan ETP değeri için trombofili pozitif, trombofili negatif ve kontrol grupları birbiriyle karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar saptanmıştır. Bunlar içerisinde trombofili pozitif grup en yüksek değere sahipken, trombofili negatif grup ikinci sırada yer almıştır. Duraklama zamanı, pik zamanı ve kuyruk başlangıcı açısından değerlendirildiğinde üç grup arasında da istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Bunlardan en yüksek değer trombofili pozitif grupta tespit edilmiştir. TGA'nın trombofili belirteçlerinden bağımsız olarak %96 (86.5 ? 99.4, 95% CI) sensitivite ve % 96 (79.6 ? 99.3, 95% Cl) spesifisite ile trombofili pozitifliği bulunan TA'lı hastaları saptayabildiği gösterilmiştir.Sonuç: Son yıllarda koagulasyonu değerlendirmede kullanılan TGA testinin TA'sı olan hastaların taranmasında etkili, hassas ve diğer testlerden bağımsız olarak kullanılabilen bir belirteç olarak kullanılabileceği literatürde ilk defa bu çalışmada gösterilmiştir.Anahtar kelimeler: trombofili, tekrarlayan abortus, thrombin generation assay Objective: We aimed to study the use of ?Thrombin Generation Assay? test in the patients diagnosed with recurrent abortus (RA) and with no pathological findings except thrombophilia.Methods: A total of 125 women, with recurren abortus (RA) as a study group (n=100), healty, without RA as a control group (n=25) between December 2009 and March 2010, were included in this study. The women included in the study group were divided into two groups of either thrombophilia positive or thrombophilia negative according to their thrombophilia results. The women included in the control group were picked by random sampling out of women who gave healthy births. Blood samples were drawn from the women in both groups for TGA which is a recently defined test to analyse the thrombophilia factors and coagulations and they were analysed in the Haematology and Genetics Laboratory of Erciyes University.Findings: In our study, it was found that 23 (45 %) of the 51 thrombophilia positive patients had mutations of FVL heterozygous, 1 (2%) had FVL homozygous, 14 (27 %) had PGM heterozygous and 1 (2%) had PGM homozygous and 14 (27%) had MTHFR homozygous mutations. In 12 patients (23 %), there were more than one thrombophilic gene mutations. In the control group, it was found that one of the 25 (4%) women had FVL heterozygous mutation and 1 (4%) had MTHFR homozygous gene mutation. Moreover, other thrombophilia markers were analysed and statistically there was no significant difference between the thrombophilia positive and negative groups for the levels of AT III, PC, PS, APCR, homocysteine. In the thrombophilia positive group, it was seen that 27 patients had APCR, 20 patients had PS deficiency, 9 patients had hyperhomocsyteinaemia and one patient had PC deficiency.In the comparison of the thrombophilia positive, thrombophilia negative and control groups there was statistically a significant difference for ETP values which is most substantial parameter in TGA tests. Among these, while the thrombophilia positive group had the highest scores, thrombophilia negative group ranked second. There was also a statistically significant difference between the three groups in view of lag time, time to peak, and start tail. The highest score of these was seen the thrombophilia positive group. It is indicated that TGA can identify the patients with RA who are thrombophilia positive independently from thrombophilia markers with a sensitivity of 96 % (86.5-99.4,95 % CI) with a specificity of 96 % (79.6?99.3, 95% Cl)Conclusion: This study suggested for the first time in literature that TGA test which is recently used to analyse coagulation may be used as an indicator which can be used effectively, sensitively and independantly from other tests to screeen the patients with RA.Key Words: Thrombophilia, Recurrent Abortus, Thrombin generation assay
Collections