Patellofemoral ağrı sendromu tedavisinde farklı diz pozisyonlarında fizyoterapi uygulamalarının etkinliği.

Abstract

Bu çalışma patellofemoral ağrı sendromu tedavisinde kapalı ve açık kinetik zincir pozisyonunda yapılan rehabilitasyon programlarının ağrı, kas kuvveti, propriyosepsiyon ve fonksiyonel düzey üzerine olan etkilerini araştırmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sağlık ve Rehberlik Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nde, uzman doktor tarafından patellofemoral ağrı sendromu teşhisi konulan 40 hasta birey çalışmaya alınmıştır. Çalışmada hastalar, rastgele yöntemle açık kinetik zincir grubu (AKZ Grubu, n:20) ve kapalı kinetik zincir grubu (KKZ Grubu, n:20) olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Çalışmaya katılan tüm bireyler, ağrı (Görsel Analog Skalası), postür analizi, patellofemoral eklem testleri, diz eklemi kasları esnekliği, diz kaslarının izometrik ve izokinetik kas kuvveti, aktif ve pasif propriyosepsiyon duyusu (Biodex Sysem Pro 3 İzokinetik Sistem), fonksiyonel düzey (Alt Ekstremite Fonksiyonel Skala ve Kujala Skalası) ve diz ekleminin X-Ray bulguları açısından tedavi öncesi ve sonrasında değerlendirilmiştir. Bir gruba elektrik stimulasyonu açık kinetik zincir pozisyonunda, diğer gruba kapalı kinetik zincir pozisyonunda uygulanmıştır. Tedavi programı her iki grup için haftada 3 gün, 6 hafta süreyle uygulanmıştır.Her iki gruba da 10 seans ultrason ve her seans soğuk uygulama yapılmıştır. Gruplara ait veriler incelendiğinde, tedavi sonrasında Grup 2 de daha fazla parametrede olmak üzere istirahat ve dinlenme ağrı düzeylerinde azalma olmuştur (p<0.05). Q açılarında tedavi sonrası ağrılı dizde her iki grupta, sağlam dizde Grup 2 de azalma görülmüştür (p<0.05). Her iki grupta tedavi sonrasında esneklik ve denge değerlerinde artış görülmüştür (p<0.05). 30° izometrik kas testi ve 60°-90°-120 °/sn hızlarda ekstansiyon kas grubu izokinetik kas testi değerlerinin kapalı kinetik zincir grubunda daha fazla parametrede olmak üzere iki grupta da artış görülmüştür (p<0.05). 60°-90°-120°/sn hızlarda pik torkun oluştuğu açılarda gruplar kendi aralarında incelendiğinde tedavi sonrasında kapalı kinetik zincir grubunda açık kinetik zincir grubuna göre açıların arttığı görülmüştür (p<0.05). Grup içi karşılaştırmalarda kapalı kinetik zincir grubunda daha fazla parametrede yükselme kaydedilmiştir (p<0.05). Propriyosepsiyon değerleri tedavi öncesi ve sonrasında karşılaştırıldığı zaman, Grup 1 in bazı parametrelerinin Grup 2 de ise tüm değerlerinin iyi olduğu görülmüştür (p<0.05). Fonksiyonel skala değerlerinde her iki grupta da iyileşme görülmüştür (p<0.05). Rontgen bulgularında, tedavi sonrasında Grup 1'in ağrılı taraf uyum açısının, Grup 2'nin ağrılı taraf sulkus açısının anlamlı olarak düşük olduğu görülmüştür (p<0.05). Sonuç olarak kapalı kinetik zincir sistemi ağrı, kas kuvveti, proprioseptif duyuda daha fazla iyileşme sağlar. Tedavi sonrasında hastaların kapalı kinetik zincir sistemlerinde egzersize yönlendirilmesi fonksiyonelliğin artması, uzun dönemde yeni yaralanmalar oluşmasının engellenmesini sağlayabilir.

This study has been performed to investigate the effects of open and closed kinetic chain rehabilitation programs on pain, muscle strength, proprioception and functional level. Forty patients diagnosed by specialists with patellofemoral pain syndrome were included in the study performed at Middle East Technical University, Medical Center, Physical Therapy and Rehabilitation Department. Patients were randomly assigned into two groups; open kinetic chain group (OKC Group, n=20) and closed kinetic chain group (CKC Group, n=20). All the subjects participated in this study have been evaluated for pain intensity (visual analog scale), posture, patellofemoral joint tests, knee-joint elasticity, isometric and isokinetic muscle strenght of knee muscles, active and passive proprioceptive sensation (Biodex System Pro 3 Izokinetic System), functional level (Lower Extremities Functional Scale and Kujala Scale), and X-ray findings for knee joint before and after the study. Electrical stimulation has been applied to one group in open kinetic chain position, and to the other group in closed chain position. The rehabilitation program lasted for 3 days per week for 6 weeks for both groups. Both groups underwent 10 sessions of ultrasound and coldpacks have been applied in each session. According to assessments after the treatment, there was a relief in the level of pain in resting and activity for both groups, being efficient on more parameters for Group 2 (p<0.05). After treatment at Q angles, there was pain relief in the painful knee in both groups and pain relief the in healty knee in Group 2 (p<0.05). In both groups, an increase has been observed both in elasticity and balance levels after the treatment (p<0.05). An increase has been observed in both groups 30° isometric muscle test levels and isokinetic muscle test levels on extension muscle group at 60°-90°-120°/sec. speed, being efficient on more parameters for the closed kinetic chain group. (p<0.05). When two groups have been analyzed in comparison with each other, angles were observed to have enlarged more in closed kinetic chain group than in open kinetic chain group at angles creating peak torque at 60°-90°-120°/sec speed (p<0.05). In comparisons between the groups, improvement has been recorded on more parameters in closed kinetic chain group than in open kinetic chain group. (p<0.05). When the proprioception values before and after the treatment have been compared, it has been observed that some parameters of Group 1 and all parameters of Group 2 have improved (p<0.05). Improvement has been recorded in the functional scale levels of both groups (p<0.05). X-ray findings have denominated meaningful decrease in congruence angle of the painful knee of Group 1 and in the sulcus angle of the painful knee of Group 2 (p<0.05). In conclusion, closed kinetic chain system provides more effective results in the treatment of pain, muscle strength and proprioseptive sensation. Leading patients to exercising in closed kinetic chain systems after treatment may increase functionality and may be helpful in preventing future injuries.