Süt dişlerinde farklı estetik dolgu materyalleri kullanılarak yapılan sınıf II restorasyonların klinik başarısının incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı, süt dişlerinde kullanılan üç farklı restoratif materyalin klinik başarısını değerlendirmektir. Bu amaçla, ağzında 3 adet sınıf II restorasyon gerektiren çürük lezyonu olan 31 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Dişler rastgele olarak gruplara ayrılmıştır. Grup 1 rezinle modifiye cam iyonomer siman ile, grup 2 poliasitle modifiye rezin kompozit ile, grup 3 rezin bazlı kompozit ile restore edilmiştir. Restorasyonların klinik kontrolleri 1. hafta, 6., 12. ve 18. aylarda FDI kriterlerine göre yapılmıştır. Restorasyonların radyolojik olarak değerlendirilmesi 1. hafta ve 18. ayda paralel teknik kullanılarak alınan periapikal radyograflar üzerinde yapılmıştır. Rezinle modifiye cam iyonomer simanla yapılan restorasyonlarda yüzey pürüzlülüğünde artış; renk uyumu, anatomik form ve kenar uyumunda bozulma diğer iki gruba göre daha fazladır (p<0.05). Rezin bazlı kompozit grubunda en sıklıkla görülen başarısızlık nedeni restoratif materyalin kırılmasıdır. Restorasyonların 18 ay sonundaki sağkalım oranları rezinle modifiye cam iyonomer siman restorasyonlar için %90.3, poliasitle modifiye rezin kompozit restorasyonlar için %100 ve rezin bazlı kompozit restorasyonlar için %80.6 olarak bulunmuştur. Sağkalım oranları açısından poliasitle modifiye rezin kompozit ve rezin bazlı kompozit grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmıştır (p=0.010). Çalışmamızın limitleri dahilinde, süt azı dişlerinde poliasitle modifiye rezin kompozit restorasyonların klinik performans açısından rezinle modifiye cam iyonomer siman ve rezin bazlı kompozit restorasyonlara göre daha başarılı olduğu sonucuna varılmıştır. The purpose of this in vivo study is to evaluate the clinical performance of three different restorative materials used in primary teeth. For that purpose, 31 patients with three caries lesions requiring Class II restorations were included. The teeth were distributed to 3 separate groups randomly. In group 1 teeth were restored with resin modified glass ionomer cement, in group 2 with polyacid-modified resin composite and in group 3 with resin based composite. Clinical evaluation of the patients was carried out at baseline, 6th, 12th and 18th-month according to the FDI criteria. Periapical radiographs obtained with the parallel technique were evaluated at baseline and 18th-month. Statistically significant increase in surface roughness; deterioration in color match/stability and translucency, anatomic form and marginal adaptation were detected in resin-modified glass ionomer group (p<0.05). The most frequent reason for restoration failure in resin based composite group was restoration fractures. The cumulative survival rate after 18 months was found to be 80.6% for resin modified glass ionomer cement restorations, 90.3% for polyacid-modified resin composite restorations and 80.6% for resin based composite restorations. There was a statistically significant difference among group 2 and 3 with respect to the survival rate (p=0.010). Within the limitation of the current study, it was concluded that the clinical performance of the polyacid-modified resin composite restorations were more successful than the resin modified glass ionomer and resin based composite restorations.
Collections