İnsanın insanlaşma sürecinde sanat oluşumlarına yeniden bakış
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Tezime, insanlaşma sürecinin gerçekleşmesinde, emeğin önemini irdeleyerek başladım. Bu başlangıç, insanın tarih öncesi dönemine odaklanmamı gerektiriyor doğal olarak. İnsanın insani özelliklerinin ortaya çıkmasını sağlayan etken emek. İnsan, nesneleri tutup kavrayabildikten sonra, onlara biçim vermeye başladı. İnsanın araçları bulup kullanmaya başlaması, bilinçli üretimi beraberinde getirdi. Bu durum, onun doğaya daha farklı bakmasına neden oldu. Beraberinde kültür de gelişmeye başladı, insan emeğinin bir ürünü de dil. Eylediğini anlaşır kılma çabası dili geliştirdi. Yaptığı araçlarla doğayı değiştirebileceğini öğrenen insan, kendi istemi dışında gelişen, kendisi için tehlike oluşturan unsurların benzerlerini yaparak, doğa üzerinde üs tünlük kuracağını düşündü. Böylece resimsel tasarımlarını, idollerini ve ritüel danslarını geliştirdi. Doğa karşısında duyduğu çaresizlik ve korku, her türlü sanatın başlangıcını oluşturdu. ikinci bölümde topluluklarda aile yapısının değişmesiyle oluşmaya başlayan sınıflı toplumdaki değişimleri ve gelişimleri ele aldım. Aile yapısının değişmesi, mülkiyetin er kek üzerinde birikmeye başlamasına neden oldu. Böylelikle mülkiyeti elinde toplayan sınıflar ortaya çıkmaya başladı. İnsanlar, doğadan ayrılıp, mülkiyet ve iş bölümü nedeniyle ortaklaşa aile yapısı bozulunca, insanla dış dünya arasındaki denge de bozul muş oldu. Büyüsel ritüel, sanatsal yaratım araçları sayesinde din kavramına dönüştü. Tanrılar ortaya çıktı. Dinler, kuramsal düşüncelerini oluşturarak, toplumsal kurumlara dönüştüler. Sınıflı toplumlarda, topluluğu temsil etme görevi rahip, hekim, bilgin ve düşünür arasında paylaşıldı. Paylaşırlarken, kendi çıkartan doğrultusunda sanatı, dini ve bilimi yönlendirdiler. Bilim zamanla tanrılardan ayrılmaya başladı. Bu bölümde Antik Yunan'da ve Anadolu'da ortaya çıkan, etkileri günümüzde de süren, Tales, Anaksimondros, Anaksimenes, Ksenofanes, Pitagor, Heraklit, Ampedokies, Anaksagoras, Demokrit, Sokrat, Platon, Aristoteles, Arşimet gibi başlıca düşünürleri ele aldım. Aynı zamanda meydana gelen değişimler karşısında sanatın nerede durduğunu ve nereye evrildiğini irdeledim.Üçüncü bölümde, Roma'nın çöküşüyle birlikte başlayan gerileme dönemine, ortaçağa girdim. Ortaçağda sanatın din tarafından nasıl yönlendirildiğini ve bulunduğu konumu inceledim. Burjuvazinin ortaya çıkış zamanı ortaçağ. Bu kez burjuva, elinde topladığı kapitalle soyluları ve dini etkisiz hale getirip gücü eline geçirdi. Burjuvanın gelişimi ve matbaanın bulunuşuyla, Aydınlanma dönemine girildi. Basılan kitaplardan, Antik düşünce yeniden öğrenilmeye başlandı ve Rönesans yavaş yavaş kendini gösterdi. İn san aklı yeniden öne geçti. Doğa araştırmalarının başlaması, Rönesans'ın oluşmasına önemli katkılarda bulundu. Her şey insana göre belirlenmeye başladı. Perspektif kullanıldı. İnsan anatomisi keşfedildi. İnsan kendisini tanımaya ve çevresini yeni gözüyle incelemeye başladı. Bu dönemde sanat da çok büyük ilerlemeler kaydetti, insanlaşma yönünde en büyük katkı sanattan geldi. Bilim sanatı, sanat bilimi destekledi. Böylece üretimi kolaylaştıran makineler icat edildi. Yeni ticaret yolları ve sömürgeler bulmak için, bilinmeyen denizlere yelken açıldı. Artık, kapitalist ekonomik yapıya, eski düzenin hiç bir kurumu yardımcı olamıyor, aksine engel oluşturuyordu. Dinin yeniden yorumlanmasıyla Protestanlık ortaya çıktı. Protestanlığın ortaya çıkmasıyla da bilim ve düşünce alanlarında yeni gelişimler oldu. Düşünce yöntemleri ve temel doğa kanunları geliştirildi. Bu değişimlerin yanında, yeni toplumda, özgürlük ve mülkiyet kavramlarını temel alan liberalizm ortaya çıktı. Dördüncü bölüm, gelişen toplumsal çelişkilerin ortaya çıkmasıyla başlıyor. Devletin sürekli soylu sınıfların çıkarları doğrultusunda kararlar alması, iflasına neden oldu. İflas tan kurtulmak için halktan yeni vergiler alınmaya kalkılması, halkın ayaklanmasına ne den oldu ve 1789 yılında, Fransa'da devrim gerçekleşti. Soylu sınıfın ayrıcalıktan orta dan kaldırılarak, yaşantı ve düzen temelden değiştirildi. Fransız burjuvazisinin önün deki tüm engeller ortadan kaldırıldı. Sanat da devrimle birlikte değişerek klasizme evrildi. Bu tarzın seçilmesine neden olan en büyük etkenler, devrimin yurtseverlik ve yiğitlik ülkülerini, cumhuriyetçi özgürlük düşüncelerini en iyi temsil edebileceği inancıydı. Devrimin son yıllarında gelişen romantizm, yeni bir yaşam ve dünya görüşünü yansıttı. Liberal düşünceler, sanatın esin kaynağı olmaya başladı. Liberalizm ve gericilik arasındaki kavgadan, yatırımcı kapitalistle, galip çıktı. Para toplumsal ve özel yaşamın tümüne egemen oldu. Tüm ülkülerin ve ütopyaların yok olması sonucu, yalnızca ger çeklere dayanma eğilimi gelişti ve sanatta doğalcılık gündeme geldi. Doğalcılığın ide-olojik olarak nitelikleri, gerçekten kaçmaya karşı çıkılarak, olaylarda dürüstlük aranma sı ve etkinciliğin teoride kalmayıp, eyleme geçirme düşüncesidir. Doğalcılık emekçi sınıfın sanat hareketi olarak başladı, bu sanat, bilimsel öğelerin dışında, siyasal ve ah laksal tavra sahiptir. Sanatın toplumsal yönü, sanatçılar arasında topluluklar oluşturma eğilimini getirdi. Doğalcı sanat, devletten ve burjuvadan doğal ki destek görmedi ve küçük bir kesimin ilgilendiği sanat oldu. Sanatçıların karşı durma tavırları yavaş yavaş yok oldu ve kendi köşelerine çekildiler. Bu durum sanatçıların, eğitimciler ve uygulayıcılar olarak ikiye ayrılmasına neden oldu. Beşinci bölümde, gelişen endüstriyel kapitalizmin, yaşamda oluşturduğu bunalımı ve bu durumun sanattaki etkilerini ele aldım, izlenimcilik, çağın hız ve değişim duygusunu ifadelendirdi. İzlenimcilik, sanatı kır yaşamından çıkartarak, kente soktu. Kentlileştirdi. Yapıtlarda, durağanlığın yerine dinamizm, soyut düzenin yerine organik yaşam geldi. Fiziki yaşam ve plastik biçimin yüzeyselleştirilmesi, izlenimciliğin yeniliği oldu. İzlenimcilik, dünyanın parçalandığını, insani değerlerin yitirildiğini gösteren bir çökme belirti siydi, izlenimcilik sonrasında, yeni yüzyılın sanatı, doğal nesnelerin deformasyonunu benimsedi. Van Gogh ve Gauguin expresyonizmin, Cezanne kübizmin öncüleri oldular. Sanatın yaşam için işlevi ve doğaya bağlılığı bu dönemde tartışıldı, izlenimcilik, modem kültürün içinde bulunduğu bunalımın farkındaydı. Ancak, bu kültürün iki yüzlülüğünü ve yalancılığını vurgulayan, izlenimcilik sonrası sanat oldu. Modem sanatın amacı, duyularla değil, akılla üretmekti. Savaş sonrasında Rusya'da kübizm, konstrüktivizm yönünde gelişti. Konstrüktivistler sanatın sonraki biçimlenmelerinde ö- nemli etken oldular. Avrupa'da ise, savaşın mekanize insan kıyımına karşı dada hare keti nihilist bir tepki olarak ortaya çıktı. Amacı geleneksel değerlere temelden karşı çıkmaktı. Anlatımın doğrulanlığı savunuluyordu. Bilinç dışının yaratıcılığına ulaşmak için, otomatizmi serbest bırakıyordu. Devamında aynı donelerden yola çıkan sürrealizm gelişti. Kapitalizmin tüketim anlayışı, sanatın da bir tüketim aracı olması anlayışını getirdi. Popüler sanat ve popüler kültür burjuvazi ve burjuva sanatçılar tarafından geliştirildi. Kitle iletişim araçtan, popüler kültürün ve pop sanatın yaygınlaşmasında önemli görev üstlendiler. Kapitalizm nasıl uluslar ası bir boyuta eriştiyse, yarattığı pop sanat ve kültürü de onunla beraber taşındı.Altıncı bölümde, günümüzde etkin olan sanat görüşlerini ve sanatın insanlaşma süre cinde durduğu yeri ele aldım. 1960 sonrasında, sanatın sorununu duyduğu iki konu; batılı insanın kendi toplumunu ve yaşadığı dünyanın değerini sorguya çekmesi ile geçmiş sanatın getirdiği sınırlamaların yarattığı zorlamaydı. Bu sorunların ele alınışı sonunda, yanıt iki yönde, kavramsal sanatın ve bu sorunları felsefi düzlemde ele alan postmodernizm doğrultusunda gelişti. Her iki oluşuma da insanlaşma sürecinde yer a- lışlan nedeniyle eleştirel olarak yaklaştım. Kavramsal sanatı genel yapısı içinde, postmodernizmi de yapısalcılar ve postyapısalcıları inceleyerek ele aldım. Yapısalcılık ve postyapısalcılık modemizme karşı çıkıştı. Postmodernizm, yapısalcılar ve postyapısalcılar üzerinden gelişti. Bu bağlamda, Levi-Strauss, Lacan, Derrida, Foucault, Deleuze ve Lyotard gibi başlıca düşünürlerin kuramlarını ve argümanlarını inceledim. Postmodernizmi sağlıklı olarak değerlendirebilmek için bu kuramların ve argümanların, diyalektik bir yaklaşımla, insanlaşma sürecine olan katkılarını sorgulamak gerekli. Sonuç olarak, incelemelerim ve saptamalarının doğrultusunda, insanın insanlaşma sürecinde sanatın ve sanat oluşumlarının gerçek yerinin ne olması gerektiğini belirttim. Tez çalışmamada ele aldığım konuların çoğu, yeni bir tez başlığı oluşturabilecek nitelikte. Rahatsızlığını duyduğum ve sorunlarıyla usumu sürekli meşgul eden günümüz şartlarını ve sanatın konumunu, geçmişi de ele alarak çözümlemem gerekiyordu. Bu gün durduğumuz yerde, tüm geçmişi üzerimizde taşıdığımıza inanıyorum. Bu anlamda hepimiz tarihe karşı sorumluyuz. Bu bilinçle, karşımıza çıkan olguları, oluşumları ve kavramları ancak diyalektik tavırla çözümleyebileceğimizi düşünüyorum. Bu yolla ancak bilincimizin dumura uğratılmasını engelleyebilir, daha geniş ve derin düşünme yeteneğini kazanabilir, olayların ve olguların arkasında bulunan nedenleri kavrayabiliriz. Bu anlayışla, kavramları sorgulamaya ve araştırmalarımı yapmaya devam edeceğim. SUMMARY I have started my thesis by analysing the importance of work in realization of humanisation process. This naturally needed focusing on the pre-historic period of the human kind. Ths factor that brought hu.ıanic aspects of man-kind front is work. After man was able to handle objects he started to shape them. The invention of tools has brought concious production with it. This caused the man to view nature in a much different way. The calture also started to develop. One of the consequences of human work is language. The effort to make what you produced understood has developed language. Man who has found out that with the tools he invented he can change the nature thought that by copying the factors that occured outside his power that caused him danger he could set superiority to nature. Consequently he developed picturistic designs, ideals and ceremonial dances. The desperateness he felt against the nature was the beginning of every kind of art. In the second part I have deal with the changes and developments of the society the made of different classes which has started to exist with the changes in the family structures. Thi change in the family structure has started with the gathering of the materialistic possessions on the male. So the groups dominating the possessions have started to emerge. As the human became separated from the nature and the common family structured became defective the balance between the human and the outside world also became disrupted. Magical ceremony has converted into concept of religion by artistically creative tools. Gods have emerged. Religions have created their institutional thoughts and turned into society institutions. In the classed societies the duty of representing the public was shared among the priest, the medic, the sientist and the philosopher. As they were sharing according to their interests they have directed the art religion and the science. The science by time started to deviate from the gods, in this section I have worked on the philosophers like Tales, Anaksagoras, Demokrit, Sokrat, Platon, Aristotales, Arşimet who formed a part in the Ancient Greece and Anatolia. At the same time, I have analyzed where the art stood against the changes of the time. VIIIn the third part during the recession period, which has started with the collapse of Roman Empire, I heva entered the middle age. I have analyzed how the art was lead by religion during the middle age and its position. The age that bourgeois has emerged is middle age. And this time got the power by neutralizing the religion and the high society with the capital that it has. By development of bourgeoisie and invention of print the period of Renaissance has started. Gradually has started to be realized as the ancient concept became considered by the help of printing of books. Human brain once again becomes superior. The start of the research of nature has helped the creation of. Everything has started to be generated according to human thinking. Perspective was used. The human anatomy was discovered. The human has started to know himself and research everything with this new vision. During this period the art also has improved a lot. The biggest support in respect of humanization came from art. The art supported science and the science supported art. So the tools that simplified production were discovered. In order to find new trading roots and colonies the mankind set sails to unknown seas. No institutuon of old system could help the new capitalist and economic stricture on the contrary they were obstacles. With the new understanding of the religion Protestantism emerged. With this emerge new developments were improved, along these changes liberalism became up front based on freedom and materialistic possessions. The forth part starts with the improving social conflicts. The governments taking decisions protecting the interests of the higher classes caused its bankruptcy. The hold out of the public and the French revolution in 1789 was a concequesce of the governments putting new taxing scheme on the people. The system was changed totally by getting rid of the privileges that the high society recevied. All the obstacles that the French faced disappeared. The art has changed with the revolution and classism emerged. The main factors which caused to select were the belief that the patriotic and brave idealism of the revolution and the republican liberal thoughts could be represented best in this way. The romanticism which developed in the last years of the revolution reflected a new way of I*- 3 and thinking. The liberal thoughts have started to be the feeding source of the art. The investing capitalists have won the war between theiiberalism and the fundamentalism. Money ruled the private and tine public VIIIlife. As a consequence of the disappearing of all ideologies and Utopias the idea of connecting everything with the real aspects of life improved and the realism in art emerged. The ideological aspects of naturalism is the thinking that becomes aginst escaping from the reality and search of honesty in the events and not leaving effectiveness in theory but to apply it. Naturalism have started in the labor class art movement and it shows a behavior politics and morality apart from the scientific aspects. The social side of art has brought a division among the artists. The realist art obviously did not receive any support by the government and the bourgeois and became of interest to a very small group. The opposing behavior of the artists gradually disappeared and they withdrew. This caused artist to divide into two groups as educative group and the applicators. In the fifth section I have studied the effects and the stress that the improving capitalist industry has caused and its effects to art. The impressionism has interpreted the feeling of speed end change of era. The impressionism also has taken art from the urban life and brought it into cities. The dynamism has taken place of static and organic life has taken place of objectivity. The fore grounding of physical life and plastic figures were the new style of the world and the loss of human values. After the impressionism the art of the new century inherited the deformation of natural objects. Van Gogh and Gauguin were the leaders of expressionism and Cezanne was the leader if cubism. The role of art for life and its loyalty to nature were argued in this era. The impressionism was aware of the stress en which the modern culture was the post-impressionist art which showed the two-facedness and untruthfulness of this culture. The aim of the modem art was to create with mind rather then senses. Cubism has improved in the guidance of constructivsm after the war in Russia. The constructivists played a big part in the later periods of the reshaping of art. The Dada movement appeared as a nihilist reaction against the mechanical manslaughter in Europe. Its aim was to oppose all the traditional values. The directness of expressions was protected, in order to get to the creativity of sub consciousness it was liberating automatism. In continuation the surres'sm has emerged based on the same elemente. The understanding of the consuming of capitalism has also brought the idea that art also is a consumer's item. The Renaisance and its artistsdeveloped po- IXpular art and popular culture. The communication tools were a big part in the spreading of the popular culture and pop art. The pop art and its culture were carried with the capitalism as it reached an international level. In the sixth part I have studied the opinions of art, which are effective today and place of art during its humanization piriod. After 1960 the two aspects that art suffered from were the questioning of the western people their own society and the value of the world they lived in and pressure that the restrictions of the art in the past has brougt. The answer lied in two ways in the conceptuel art and the post-modernism which handled the problem in a philosophical way. I approached both ways in criticizing manner as both took place in the humanization period. I have investigated conceptuel art within its general structure and investigated post-modernism dividing in to structrualsm and post-structrualism. Structrualist and post-structrualist were being against to modernism. Post-modemism has developed on the structrualism and post- structrualism. In this respect I investigated the ideas and arguments of main philosophers like Levi-Strauss, Foucault, Deluze and Lyotard. In order to evaluate post-modernism the supplies of these arguments to humanization need to be discussed in a dialectic way. As a result guidance of my research and my findings I have mentioned the real place where the art and its productions should be. Most of the subjects which I have taken under study in my thesis has the potential to be subject to several orther thesis. I had to solve things that kept my mind busy and which I felt uncomfortable about regarding the conditions which we live in today and the position of art in the light of the past. I believe that in the point where we stand now we carry the past upon us. And in this respect we are all responsible to history. With this knowledge, I believe we can solve all the concepts and the creations that we face only with a dialectic manner. It is only with that way that we can save our brain to become confused and develop the ability of thinking in a wider scope and profound atmosphere and realize the reasons and factors that lie behind the matters. In this respect I will continue to question the concepts and make researches.
Collections