Nurullah Cemal Berk`in eserlerindeki değişim süreci ve Türk kültürünün izleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET 22 Mart 1904' te istanbul, Parmakkapı' da doğan Nurullah Berk orta öğrenimini tamamladıktan sonra 1920' de Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi Resim Bölümü' ne girdi; Hikmet Onat ve ibrahim Çallı' nın öğrencisi oldu. 1924' te Akademi' den mezun olan Nurullah Berk aynı yıl Paris Güzel Sanatlar Yüksekokulu' nda (Ecole Nationale Superieure Deş Beaux-Arts) Ernest Laurent' in atölyesinde çalıştı. 1928 yılında eğitimini tamamlayarak Türkiye' ye döndüğünde bir grup arkadaşıyla beraber `Müstakil Ressam Ve Heykeltraşlar Birliği` nin kuruluş çalışmalarına katıldı. Sanatçılar Empresyonizm' in etkilerinden kurtulmak istiyorlar, desen ve çizgi kuvveti ile kompozisyon sağlamlığına önem veriyorlardı. Birlik, sanatçıları, kendi sanat anlayışlarında özgür bırakarak, ortak hak ve çıkarlarını birlikte korumayı amaçlıyordu. Nurullah Berk klasik akademik beğeniye karşı çıkarak yeni arayışlara yöneldi, istanbul ve Paris Akademileri'nde ki çalışmalarının yetersiz olduğu kanısına vardı ve bu doğrultuda1932sonlarında yeniden Paris' e giderek Andre Lhote ve Fernand Leger' in atölyelerinde çalıştı. 1933yılının Ağustos ayında çalışmalarını tamamlayarak Türkiye'ye döndü. Aynı yıl o dönemde Türkiye' de egemen olan izlenimci akıma karşı, biçim olarak Batı' da ki çağdaş sanat akımlarına koşut Kübist ve Yapımcı tekniği getiren `d Grubu` nün kurucuları arasında yer aldı. Bu dönemde sanatı Konstrüktivizm, Kübizm ve özellikle Sentetik Kübizm'in formülleştiricisi olan Andre Lhote' un izlerini taşır. Andre Lhote' un fikirsel eğilimiyle Fernand Leger' in sertezci desen anlayışı içindeki hacimli tekniğinden, hocalarının kütle ve hacim anlayışından etkilenir. 1947 senesine kadar grup sergilerine katıldığı gibi grubun bir anlamda sözcülüğünü üstlenerek; çalışmaları, Türk ve Dünya Sanatı üzerine yaptıkları araştırmaları, düşünceleri çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlandı. Yazı yazma etkinliği sanatçıyı kitap yazmaya sürükledi ve bu alandaki başarısı Onun ressam kimliğine paralel bir gelişme gösterdi. 1937' de Akademi eğitimine yeni bir yön vermek üzere istanbul' a davet edilen Leopold Levy Resim Bölümü Şefliği' ne atanır. 1939'da da Nurullah Berk asistan olarak Akademi' de görev aldı, bu dönemde grup üyelerinin bir kısmının da asistan olarak Akademi'de görev almasıyla `d Grubu` resmi bir kimlik kazandı. 1930' lu yıllar Türkiye' de bir değişim sürecinin yaşandığı, yeni bir devlet bilincinin kurulduğu bir dönemdir. Devlet, Çağdaş Sanat akımlarını desteklerken, Ulusal Sanat' ı yaratmak amacıyla yurtiçi gezi programları düzenler. Bu etkinlikler dahilinde Amasya ve Bitlis' e gitti, peyzajlar çizdi.1946' da Akademi görevinden bir yıl süreyle izin alarak ailesiyle birlikte tekrar Paris' e giden sanatçının amacı eski ustalarıyla yeniden çalışmakdı. Bu dönemi için `...Unutmuşum ki eski öğrenci hoca olduktan sonra yeni baştan öğrenci olamaz...` demiştir. Aynı yıl Uzakdoğu yapıtlarının sergilendiği Paris Cernuschi Müzesi'nde Rene Grousset' in önerisiyle `Geçmişin ve Bugünün Türk Sanatı` adlı bir sergi düzenledi. 1940' lardan sonra Batı'nın tekniğiyle Doğu' nün estetik dünyasına yöneldi. Doğu'ya has çizgisel arabeskle düz, gölgesiz ya da az gölgelirenkleri kaynaştırma amacıyla iki boyutlu, yüzeysel, inşacıresimler üretti, minyatür ve hat sanatlarıyla ilgilendi. 1953' te Suut Kemal Yetkin' le beraber UNESCO' ya bağlı `Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Birliği` nin Türkiye Ulusal Komitesi' ni kurdu. 1950' li dönemin sonuna doğru, düz boyanmış renkli yüzeylerle bir tür çizgi arabeskini bütünleştirmeye yöneldi. 1960' larda soyut çalışmalar yaptı. 1962 yılında istanbul Resim Ve Heykel Müzesi Müdürlüğü görevine atandı, bu görevi 1969 yılına, emekliliğine kadar sürdürdü. 1970' lerde resimlerinde yöresel öğeler tüm yüzeye yayıldı. Eski Türk Sanatı' nın yarı soyut tavrına ve renk anlayışına bağlı kalarak çalıştı. Çoğunlukla pastel renkleri kullandı ve güçlü dış çizgilerle Türk Sanatı' nın girift bezemelerinde görülen sağlam konturlu, akıcı çizgilerden yararlandı. Bu dönemde renk ve hacim ikinci plana atılmıştır.1972' de Strasbourg `Avrupa Konseyi Sanat Uzmanları` toplantısına Türkiye temsilcisi olarak katıldı, burada ünlü Doğu- Batı isimli raporunu sundu. Bu rapor Batı' lı sanatçıların biraraya gelip Doğu uygarlıklarının gelenek ve estetiğinden etkilenerek kendi geleneklerine aykırı bir estetik içinde meydana getirdikleri tablolarını Strasbourg' da bir dizi sergi ile sergilemelerine sebep oldu. Nurullah Berk 1947' de Ahmet Çanakçılı ödülü' nü, 1966' da 28. Devlet Resim Ve Heykel Sergisi Birincilik Ödülü' nü, 1975' te 9. D YO Ödüllü Resim Yarışması' nı kazandı. Sanatçı 9 Ocak 1982' de geçirdiği kalp krizi sonucu istanbul' da hayata gözlerini yumdu, vasiyeti üzerine çok sevdiği Heybeliada' ya defnedildi. VIII SUMMARY Nurullah Berk was born in istanbul, Parmakkapı in 22 March 1904. After completing his intermediate education, he entered in istanbul Fine Arts Academy and he became a student of Hikmet Onat and ibrahim Çallı. He graduated f rom the Academy in 1924 and at the same year he studied in Ernest Laurent' s vvorkshop at Paris Fine Arts Highschool ( Ecole Nationale Superieure Deş Beaux-Arts) When he returned back to Turkey after completing his education in 1928, he participated to the foundation studies of `Union of Independent Painters and Sculptors`. The artists wanted to be avoided f rom the effects of Impressionism; they were giving importence to the soundness of composition and the power of design and line. However the union was aiming to protect the common rights and interests of artists by leaving them free in their understandings of art.Nurullah Berk was against to the classical academic enjoy and he turned tovvards new searchings. He thought that his studies in istanbul and Paris Academies were not enough and from this perpective at the end of 1932 he went to Paris to work in the vvorkshops of Andre Lhote and Fernand Leger. After he completed his works, he returned back to Turkey in August of 1933. He was öne of the founders of `Group d` which brought the Cubist and Structural tecnigues that were parellel to the modern art trends as a shape in West, against to the sovereign impressionist trend in Turkey. At this period, he carried the traces of Andre Lhote who was the formulator of Constructivism, Cubism and especially Synthetical Cubism. He was affected from the opinionative tendency of Andre Lhote and volumetric tecnigue of synthetical design understanding of Fernand Leger; as a result he was influenced by the understanding of volume and shape of his teachers. Till 1947, he participated to the exibitions of the group and at the same time by being a spokesman of the group he published their opinions and their researchs about the VVorld and Turkish Art in newspapers and magazines. His activity of vvriting dragged him to vvrite books and his success in this area shovved a parallel progress to his identity of art. Leopold Levy who was invited to istanbul to give a new direction to the education of Academy, was recruited to the leadership of Art Sciences in 1937. in 1939 Nurullah Berk became an assistant in the Academy. At this period, also some of the other members of the group started to work as assistants in the Academy, therefore `Group d` gained a legal identity.The years of 1930' s were the term of structural change and the establisment of a new state concious. State was supporting Modern Art trends while organising domestic excursion programs with the desire of creating National Art. Inside of these activities, he went to Amasya and Bitlis and drawed landscapes. In 1946, he left his duty for one year by the permission of Academy and he went to Paris with his family. He was aiming to rework with his ex-teachers. For that period he said `...I had forgotton that old student cannot be a new one after being a teacher...` At the same year he prepared an exhibition called `Turkish Art of Past and Today` with the offer of Rene Grousset in the Paris Cernuschi Museum where his Middle East paintings were exhibited. After 1940' s he directed towards the esthetic world of East with the tecniques of West. He produced two dimensional, superficial, constructional paintings with the aim of combining smooth, non-shadow or semi-shadow colours with linear arabesque of East. He was interested in miniature and calligraph. In 1953, he established 'Turkish National Committee of International Criticisers Union` with Suut Kemal Yetkin which was dependent to UNESCO. At the end of the 1950' s, he directed towards to the integration of smooth painted colourful surfaces with a kind of line arabesque. During 1960' s he made abstract works. He was recruited as a Director of the Museum of Painting and Sculpture in 1962 and he continued this duty until his retirement in 1969. XIDuring 1970' s, locational elements spreaded over to the whole surface of his paintings. He studied faithfully to the semi- abstract attitude and understanding of colour of Historical Turkish Art. He usually used soft colours and with the powerful external lines he used sound contoured fluent lines which were seen in interlaced adornments of Turkish Art. In this period colour and volume were in the second plan. He participated as a Turkish representative to the meeting of `Art Specialists of European Council` in Strasbourg in 1972 and there he presented his famous report called East and West. This report caused an exhibition of Western artists in Strasbourg. This exhibition was composed of paintings Which were against the esthetic of their own tradition by the effects of traditions and esthetics of Eastern civilizations. He won the Award of Ahmet Çanakçılı in 1947, First Award of 28th. Art and Sculpture Exhibition of State in 1966 and Award of Art Contest of DYO (private company) in 1970. The artist died as a result of a heart attact in 9 January 1982 in istanbul and he was buried to Heybeliada approciate to his testament. XII
Collections