Bir gazetecinin ölümü: Metin Göktepe [Film (VHS video kaset)]

Abstract

ÖZET Evrensel Gazetesi muhabiri Metin Göktepe'nin cesedi 8 Ocak 1996 günü akşam 8.30'da Eyüp Kapalı Spor Salonu civarındaki bir büfenin yakınında bulundu. Otopsi sonuçlarına göre, başından aldığı şiddetli darbeler sonucu beyin travmasına bağlı iç kanamadan ölmüştü. Vücudunda ise çok sayıda kırık kemik ve ağır darp izleri vardı. Gazeteci Metin Göktepe, aynı gün öğlen saat 12.00 sularında Alibeyköy'de yapılacak bir cenaze törenini izlemek ve haberini yazmakla görevlendirilmişti. Cenazeler, 4 Ocak günü Ümraniye Cezaevinde yaşamım yitiren iki siyasi suçluya aitti. 1035 kişinin katıldığı cenaze töreninde 705 kişi polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltına almanlar, Eyüp Kapalı Spor Salonu' na götürüldü ve gece saat 11.30'a kadar orada tutuldu. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, Metin Göktepe (28), spor salonu içindeki gözaltı süresi içinde gazeteci olduğunu defalarca tekrarladığı halde 1 1 polis tarafından öldüresiye dövülmüştü. Oysa cesedin bulunmasından sonra İçişleri Bakanının yaptığı açıklamada `Metin Göktepe spor salonu yakınındaki 3 metrelik duvardan düşerek ölmüş` deniyordu. Doktor raporları ve savcılık araştırmasının ardından, Türkiye'de ilk kez bir gazeteciyi öldürmek suçuyla polisler aleyhine dava açılacaktı. Metin Göktepe davası, bir çok insan haklan savunucusu avukat eşliğinde ve çok sayıda gazetecinin katılımıyla başladı. Polisler mahkeme salonuna getirilmediler. Görgü tanıklarının ifadeleriyle yürüyen mahkemeler, `güvenlik gerekçesiyle` İstanbul dışındaki illerde yapıldı. Buna rağmen bir gurup gazeteci, köşe yazan ve sanatçı ısrarla her duruşmayı izleyerek Metin Göktepe davasında gerçeklerin ortaya çıkması için çabaladılar. 8u belgesel, Metin Göktepe'nin ölümüyle başlayan ve bütün dünya kamuoyunun dikkatini Türkiye'deki insan haklan problemine çeken bu süreci işliyor. Belgeselde, Metin Göktepe'nin annesi, kardeşleri gibi akrabalan yaranda iş arkadaşlan, davayı izleyen gazeteciler, spor salonundaki olaylann canlı tanıkları ve iki tarafın avukatlan konuşuyor; aynca televizyonlarda yayınlanmayan arşiv görüntüleri yer alıyor.

VI SUMMARY Metin Göktepe was a reporter, working for Evrensel daily newspaper, İstanbul. On 8 January, he was covering the funeral of two of the killed political prisoners when the police detained him. The day after, his dead body was found by the police, purportedly in a teagarden where the authorities claim he had collapsed after having been released. According to medical experts, cause of death was brain haemorrhage. On 10 January, the fact was on the front pages of the newspapers: He had been stopped by police while covering the funeral. He was taken to a gymnasium where 705 mourners were also being held, and was beaten by 1 1 policemen. He was beaten by police using batons and fists until he was unrecognizable. Eyewitnesses reported that he was crying and seeking help by saying, `Please let me go! I'm a journalist!` Nobody was paying attention. The autopsy report of 9 January by the Medicine Department at Istanbul University revealed mat Metin Göktepe' death `resulted from subdual and subarachnoidal brain haemorrhage associated with trauma to the head from a blunt object and internal bleeding.` He was 28. This documentary is dedicated to journalist who have been killed during their duty. Some of the journalists were killed covering wars, natural disasters or violent crimes; some were injured or fell ill while on assignment, and some were murdered to silence or killed without any reason. Metin Göktepe was one theme. After his murder, Amnesty International sent a delegation to Turkey to look into the circumstances surrounding the death of journalist Metin Göktepe: `Investigative journalism is a dangerous profession in Turkey. Metin Göktepe is the latest journalist to die in circumstances that strongly suggest the involvement of the security forces.` The human right organization said. What you will se in this film are, interviews with Turkish journalists who covered and insist on Metin Göktepe case for years, his friends, eyewitnesses, attorneys from both sides, Göktepe family, and archive scenes from Göktepe trial. Also