Belirsizlik ve fotoğrafın deneyselliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Metnimiz, belirsizliğin her şeyden önce olduğu, insanın zorunlu olarak belirlemelere başvurduğu, belki de insan olmanın belirleme mücadelesi ile aynı anlama geldiği, ilk belirleyicinin dil ve insan ile ilgili olan her şeyin ancak dil içerisinde var olabileceği kabullerinden kalkarak kurgulanmıştır. İnsan, belirlemek zorundadır ancak belirlemelerini yaparken kendini keyfilikten kurtaramamış; keyfi belirlemeler de tekrar belirsizliği oluşturmuş dolayısıyla belirsizlik sürekli insanla birlikte olagelmiştir. İnsanı saran söz konusu bu belirsizlik tez kapsamında; dil, bilgi, hakikat, ahlak, bilim, politik ekonomi ve psikoloji başlıklarını kapsayacak biçimde incelenmiştir.İnsan, sarılı olduğu belirsizlikten kaçtığında, belirsizliği görmezden/duymazdan geldiğinde, belirsizliğe negatif anlamlar yüklediğinde ya da her şeyi kesin belirli hale getirdiğinde (!) otantiklikten uzak, âdeta robotlaşmış, totaliter bir hayat sürmeye mahkûmdur. Totaliter yaşam sürmek istemeyen insan ise, ancak belirsizliğin payını vererek bunu başarabilir. Sanat, belirlenmişliklere ihtiyaç duymamak anlamında diğer disiplinlerden farklı olduğundan yaşamda var olan belirsizliği hissettirebilme potansiyeli barındırmaktadır.Sanatın deneyselliği; belirsizliğin payının verildiği, üretenin algılayanın denetiminde deneyim/ler oluşturduğu ve sonucun hem üreten hem algılayan için öngörülemediği sanatsal üretimler olarak ele alınmış, bu bakış açısı John Cage özelinde irdelenmiştir. Yaşamın canlı, süre giden, akış halindeki yapısı deneysel sanatta karşılık bulmaktadır.Sanatsal bir disiplin olma özelliği taşıyan fotoğrafın deneyselliği de benzer bakış açısıyla ele alınmıştır. Deneysel fotoğraf anlayışıyla, fotoğraf; görmenin neden olduğu hakikat yanılgısının taşıyıcısı olmaktan, kendisine verilmiş olan bilgi aktarıcılığı rolünden ve bilimsel metinler sonucu ortaya çıkmış olmasının etkisiyle insani olanları -bilimsel olmadıkları halde- bilimsel kesinlikle sabitleyerek sığlaştırmaktan kurtulabilir.İnsan, belirsizliği ve sanatın belirsizliği hissettirebilme potansiyelini fark ettiğinde; deneyimlerini sorgulayabilir, kuşatıldığı kalıpları sezebilir ve kalıplarını aşmak için artık yola koyulabilir. Anahtar kelimeler: Belirsizlik, insan, dil, ahlak, entropi, benlik, sanatçı, deneysel sanat, zen, budizm, John Cage, fotoğrafçı, fotoğraf, deneysel fotoğraf. The text is composed on the premise that indeterminacy precedes all; that humans mandatorily rely on definitions; that perhaps being human and the struggle to define are synonymous; and that all that concerns human can only occur within language, which itself is the primary descriptor. Humans have to determine, but while doing so they couldn't relieve themselves from arbitrariness and arbitrary definitions engendered indeterminacies once again, with the latter following humans throughout our existence. In the extent of the dissertation, this indeterminacy that envelops humans have been analyzed under the rubrics of language, knowledge, truth, morals, science, political economy and psychology. As humans flee from the indeterminacy surrounding it, as they ignore or omit it, as they ascribe negative meaning unto it or as everything assumes a precise meaning (!), we are condemned to an almost robotic, totalitarian life devoid of authenticity. In case the human being that want to avoid a totalitarian life can only do so by giving indeterminacy its due. As art differs from other disciplines in its independence from certainties, it bears the potential to express the indeterminacy hidden in the life.Experimental aspect of arts has been considered through works of arts where indeterminacy has been accounted for, where the perceiver constructs experiences in her/his control; and where the results are unpredictable for both the creator and the spectator – this perspective was further elaborated in the particular through John Cage. The lively, continuous and fluctuating structure of life finds its counterpart in experimental art. The experimental aspect of photography, which also possesses the quality of being an artistic discipline, has also been taken through a similar perspective. In the conception of experimental photography, photography can prove emancipatory from being the conveyor of an illusion of reality caused by sight; from the role of conveyor; reductionism of that which is human with a scientific precision (despite not being scientific) but due to being sourced in scientific texts.As we realize the art's potential to express indeterminacy, we can challenge our experiences, sense the its surrounding conventions and set to work to overcome them.Keywords: Indeterminacy, human, language, morals, entropy, self, artist, experimental art, Zen, Buddhism, John Cage, photographer, photography, experimental photography.
Collections