İki farklı polisaj disk sisteminin nanopartiküllü dental kompozit dolgu materyallerinin yüzey özellikleri üzerindeki etkileri

Abstract

Bu çalışmanın amacı, kullanılan iki farklı çok basamaklı polisaj disk sisteminin, güncel nanodolduruculu ve mikrohibrit kompozit dolgu materyallerinin yüzey özellikleri üzerindeki etkisinin, yüzey pürüzlülük cihazı (Perthometer), SEM (Taramalı Elektron Mikroskobu) ve AKM (Atomik Kuvvet Mikroskobu) ile incelenmesidir.Çalışmamızda, bir anterior nanohibrit (Clearfil Majesty Esthetic), bir universal nanohibrit (Tetric Nanoceram), bir anterior mikrohibrit (Gradia Direct) ve bir üniversal nanodolduruculu kompozit (Filtek Supreme xt) kullanılmıştır. Pleksiglas kalıplar içindeki boşluklar, restoratif malzeme ile doldurulup, LED ışık kaynağı ile polimerize edilerek, örnekler hazırlanmıştır. Restorasyonların yüzeyinin iyi bir şekilde tesviye edilip parlatılması için, iki farklı marka alüminyum oksit polisaj disk sistemi (Sof-lex 3M, ESPE; Poli-pro, Premier) kullanılmıştır. Dört değişik restoratif materyalle hazırlanmış örnekler üç gruba ayrılmıştır. Birinci gruba Sof-lex disk sistemi, ikinci gruba Premier poli-pro disk sistemi ile polisaj uygulanmış, üçüncü grup ise şeffaf polyester bant altından çıktığı haliyle bırakılıp polisaj uygulanmamıştır (kontrol grubu). Yüzey pürüzlülük ölçümleri sırasında, 3'ü polisaj yönünde ve 3'ü polisaja dik yönde olmak üzere toplam 6 ölçüm alınarak kaydedilmiştir. Daha sonra elde edilen veriler, T-Testi ve ANOVA tek yönlü varyans analizi ile istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. AKM ve SEM görüntülemeleri için, her bir gruptan birer örnek olacak şekilde toplam 12'şer örnek ayrılarak yüzey özellikleri açısından incelenmiştir.Yüzey pürüzlülük verilerine göre, polisaj yönü ve polisaja dik yönde yapılan ölçümler arasında anlamlı bir fark gözlenmiştir (p<0,05). Bununla birlikte kontrol grubu dikkate alınmadığında, kullanılan restoratif materyaller ve polisaj disk sistemleri arasında ise, istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Yüzey pürüzlülüğü açısından sadece Filtek Supreme ve polisaj yönünde yapılan ölçümlerde Clearfil Majesty Esthetic için, şeffaf polyester bant altından çıkan, kontrol grubu ile diğer gruplar arasında istatistiksel olarak anlamı bir fark gözlemlenmemiştir (p>0,05). Yüzeylerin SEM ve AKM ile yapılan nitel değerlendirmeleri de, yüzey pürüzlülük verilerini desteklemektedir.

The aim of this study was to investigate the effects of two different multi-step polishing disc systems on the surface properties of nanofill and microhybrid composites by using Surface roughness equipment (Perthometer), SEM (Scanning Electron Microscope) and AFM (Atomik Force Microscope).In our study, an anterior nanohybrid (Clearfil Majesty Esthetic), an universal nanohybrid (Tetric Nanoceram), an anterior microhybrid (Gradia Direct) and an universal nanofill composite (Filtek Supreme xt) were used. After, the spaces in Pleksiglas moulds were filled with restorative material, the samples were prepared by polymerizing with LED light source. In order to polish the surface of restorations, two different aluminum oxide polishing disc systems (Sof-lex, 3M ESPE; Poli-pro, Premier) were employed. The samples prepared with four different restorative materials were separated into three groups. Sof-lex disc systems and Premier poli-pro disc systems were applied to the first group and second group respectively while polishing was not applied to the third group after the removal of Mylar polyester strip (control group). Through the surface roughness analysis, six different measurements, 3 in the lengthwise direction of polishing and 3 in the perpendicular direction of polishing, were recorded. Afterwards, the collected data were evaluated statistically by using T-test and ANOVA One Way Analysis of Variance. For both AFM imaging and SEM imaging, the surface properties of twelve samples taken from each group were analyzed.According to the surface roughness data, it was obtained that there was a significant difference between the ones in the lengthwise direction of polishing and the ones in the perpendicular direction of polishing (p<0,05). However, it was observed that there was not a significant difference between the restorative materials and polishing disc systems when the control group was not considered. (p>0,05). The results corresponding to the measurements in filtek supreme and in the lengthwise direction of polishing for clearfil majesty esthetic show that there was not a statistically significant difference between the control group and the others considering the surface roughness (p>0,05). The qualitative evaluations by using SEM and AFM also support the surface roughness data.