Vasküler endotheliyal büyüme faktörü ve mezenşimal kök hücre uygulamasının sıçan sırt flebi modelinde kapiller yoğunluğa etkisinin CD 31 ile incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez çalışmasında sıçanda modifiye edilerek oluşturulan sırt flebi modeli damarlanmanın etkisinin yorumlanması yönünde çalışılmıştır. Kontrol grubu, hücre grubu, vasküler endotheliyal büyüme faktörü (VEGF) grubu ve hücre+VEGF grubu çalışmada dört farklı deney grubu olarak tasarlanmıştır. Kontrol grubuna uygulama, besiyeri emdirilen jelatin matriks ile yapılmıştır. Diğer üç gruba VEGF ve hücre uygulaması jelatin matriks emdirilerek yapılmıştır. Hücre kaynağı olarak sıçan kasık bölgesinden izole edilen yağ doku kökenli mezenşimal kök hücreler (MKH) pasaj 4 aşamasında kullanılmıştır. Flep operasyonundan yedi gün sonra flepten alınan kesitler histolojik boyama yöntemleri ile incelenmiş ve kıl kökü, iskelet kası derecelendirilmesi yapılmıştır. Çalışmanın immünohistokimyasal basamağında CD 31 pozitif hücre sayımı yapılmış ve sonuç olarak hücre grubunda ortalama sayım değerinin diğer gruplara göre fazla çıktığı bulunmuştur. Bu veriyi destekler şekilde hücre grubunda nekroz alan yüzdesinin az, kıl kökü sayımının ve iskelet kasının iyi yönde olan durumu istatiksel olarak anlamlı farklılıklar vermiştir. Sonuç, iskemi modellerinde MKH uygulamasının tek başına çalışılmasının damarlanmayı arttırıcı yönde etki edebileceği yönünde olmuştur. In this thesis study modified rat dorsal flap model had been studied to interpret the way of angiogenesis. Study was designed and divided into four different groups including control group, cell group, vascular endothelial growth factor (VEGF) group and cell+VEGF group. Giving medium had been applied with gelatine matrix in the control group. For other three groups giving VEGF and cell had been applied with gelatine matrix. As a cell source, mesenchymal stem cells isolated from rat inguinal region had been of the passage 4. Sections which were taken from flap, had been observed with histological staining method and then hair root and skeletal muscle score had been done at the seventh day after operation. To determine capillary density and to compare between groups, CD 31, an immunological marker, had been counted. Consequently, average of CD 31 count had been larger in cell group than other groups. To support the data, percentage of necrosis was found to be less, hair root count and muscle score was found in a good way to had be statistically significant. As a result, giving of MSCs seperatelly is better application for ischemic diseases to enhance angiogenesis.
Collections