Regression discontinuity design: An application in economics
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Regresyon Süreksizlik Analizi (RSA) ex-post facto deneylerine bir alternatif olarak geliştirilmiş ve genel anlamda, deneysel olmayan tasarımlarda deney etkisini nedensel olarak tahmin etmek için kullanılan bir yaklaşımdır. Regresyon Süreksizlik yöntemi birer deney ve kontrol gruplarına ek olarak bu grupları ayırmada kullanılacak olan ve önceden bilinen bir eşik değerinden oluşmaktadır. Verilerin deney ve kontrol gruplarına atanması sürecinin arkasında yatan mantık ise şu koşula dayanmaktadır: Eğer atama değişkenindeki bir gözlemin değeri kesme değerinden büyük ise o gözlem, deney grubuna; küçük ise kontrol grubuna atanmaktadır. Bir program değerlendirme veya deney söz konusu olduğunda verilerin atanması sürecinde ortaya çıkan farklılık ise bir süreksizlik veya bir sıçrama yaratmaktadır. Ortaya çıkan bu süreksizlik ise ana ve etkileşim etkilerinin tahminlerinde kullanılmaktadır.RSA yöntemi, eşik değerine bağlı olarak dağıtılmış veri setini gösteren grafiksel açıklama bölümü ile başlamaktadır. Atama ve sonuç değişkenleri arasındaki ilişkide ortaya çıkan süreksizliğin yönü, istatistiksel analizler kısmı ile belirlenmekte ve sonrasında ise ana etki tahmini elde edilmektedir. RS tasarımları sadece ana etkinin tahmini için değil aynı zamanda etkileşim etkilerinin tahmini için de kullanılmaktadır. Grafiksel açıklama kısmından sonra, tahmin edilmek istenen etkilerin yönü istatistiksel modellerle bulunmakta ve RS ana ve etkileşim etkilerinin tahmini böylece elde edilmektedir. Bu tez, temel olarak RSA'ya ilişkin teorik çerçeveyi açıklamayı, temel yaklaşımı, Türkiye'nin iktisadi kalkınmasını araştırmak üzere uygulama ile RSA'nın analizlerini örneklendirmeyi ve böylece il bazında terörizm ve iktisadi kalkınma arasındaki ilişkiyi açıklamayı amaç edinmiştir. Bu temel amaçlara göre, RSA literatür taraması ile değerlendirildikten sonra, grafiksel gösterim ile temel mantığı ve prensipleri detaylıca açıklanmıştır. Regression Discontinuity Design (RDD) is developed as an alternative to ex-post facto experiments. It is an approach causally estimating treatment effects in non-experimental designs. The Regression Discontinuity Methodology comprises a treatment and a control group and a threshold value depicting a known cutoff criterion which is employed to separate treatment and control groups. The logic behind the assignment process depends on the condition that if the value of assignment variable for each observation is above the cutoff value, the observation is assigned to treatment group; otherwise, it is assigned to control group. The difference occurred during the assignment process creates a discontinuity or a jump in the estimation process. The RDD methodology starts with graphical illustration revealing the distribution of data based on a cutoff criterion. Then, the direction of the discontinuity in the relationship between assignment and outcome variables is determined representing the main effect of the estimation process. The estimation process is supported by graphical illustration, parametric and nonparametric estimation methods. Furthermore, RD designs are used to obtain not only main effects but also interaction effects. This thesis aims at explaining research design with a theoretical framework, evaluating this main approach through an application of economic growth of Turkey and hence analyzing the relationship between terrorism and economic growth at province level in Turkey. In line with this, a theoretical discussion, a descriptive analysis, and a case study related with the dynamics of terrorism and economic growth constitute the outline of this thesis.
Collections