Kimya eğitiminde kavram yanılgısı ve giderilme uygulamaları: Literatür analizi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Fen bilimleri, özellikle kimya, soyut fikirler içerdiği için öğrenciler tarafından anlaşılması zor bir disiplin olarak görülmektedir. Yapılan çalışmalarda, öğrencilerin çevrelerindeki gerçek dünya olaylarıyla ilgili çeşitli fikir ve inançlarla fen sınıflarına geldiklerini ve bunların sıklıkla bilimsel çevrelerce kabul edilenlerden farklı olduklarını ortaya koymaktadır. Öğrencilerin zihinlerinde var olan ve tecrübelerine dayanan ön bilgiler ulusal ve uluslararası çalışmalarda belirtildiği gibi çoğunlukla bilimsel açıdan yanlış olmaktadır. Bu ön bilgilerin sıradan ya da geleneksel öğretim yöntemleriyle değiştirilmesinin zor olduğu ifade edilmektedir. Geleneksel öğretim yöntemleriyle pek fazla değiştirilemeyen bu yanlış bilgiler kavram yanılgısı olarak adlandırılmaktadır. Kavram yanılgılarının oluşmasındaki nedenleri genel olarak şu şekilde sıralamak mümkündür: Daha önceden edinilen yanlış ön bilgiler ve tecrübeler, günlük dilde sıklıkla kullanılan kavramların bilimsel dilde farklı anlamlara gelmesi, kavram öğretimine uygun bir öğretim programının ve materyalinin tasarlanmayışı, kavramların gündelik yaşamla ilişkilendirilmemiş olması şeklinde sıralanabilir. Yapılandırmacı (Constructivist) Öğrenme Kuramına göre; öğrenme, bireyin çevresiyle birebir etkileşimi sonucu bilgiyi kendi zihninde yapılandırmasıyla gerçekleşmektedir. Her öğrencinin yeteneği ve tecrübesi doğrultusunda bilgisini ve kavramlarını kendisi oluşturduğu için, öğrencinin mevcut bilgi birikiminin yeni bilgiye veya uyarımlara anlam vermede çok önemli olduğu vurgulanmaktadır. Bu nedenle yapılandırmacı öğrenme teorisine göre, öğrencinin ön bilgileri kavram yanılgısı içeriyorsa bunların doğru bir şekilde giderilmesi gerekir. Bundan dolayı kavram yanılgılarının belirlenmesine ve yanılgıların giderilmesine yönelik araştırmalar kimya eğitimine büyük katkı sağlamaktadır. Bu çalışmada kimya eğitimi alanında öğrenciler tarafından soyut, karmaşık ve anlaşılması zor olarak nitelendirilen çözünürlük dengesi, kaynama kavramı, kovalent bağlar, iyonik bağlar, elementlerde aktiflik kavramı, kimyasal denge, kimyasal tepkimelerde enerji, kimyasal tepkimelerde reaksiyon hızı, asitler ve bazlar, gazlar, fiziksel ve kimyasal değişme, elektrokimya, karışımların yapısı ve iletkenliği, yoğunlaşma gibi konularda literatürde tespit edilmiş kavram yanılgıları incelenmiş, bu yanılgıların giderilmesinde kullanılan yöntemler üzerinde durulmuş ve bu çalışmada nitel araştırma desenlerinden doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Sonuç olarak kimya eğitiminde-özellikle soyut konularında-birçok kavram yanılgısı tespit edilmiş olup, bu yanılgıların giderilmesinde yapılandırmacı öğrenme teorisi çerçevesinde geliştirilen yöntemlerin kullanıldığı literatürden saptanmıştır. Anahtar sözcükler: Kavram yanılgısı, kimya eğitimi, yapılandırmacı öğrenme Science areas, especially chemistry, are considered to be difficult discipline to be understood by students because it comprises of many abstract ideas. Studies have shown that students come to science classes with various ideas and beliefs about the world around them and these frequently vary from those of accepted by scientific communities. Students' prior knowledge and experiences are mostly incorrect, as shown by national and international studies. These kinds of knowledge held by students are calls as misconceptions. The causes of misconception, can be generally listed as previously gained prior knowledge and experience, concepts used in daily language having other scientific meanings, the non-availability of an education programme and materials needed to teach concepts, and not being able to relate concepts with daily life. According to the constructivist perspective, learning is realised by an individual constructing the information in their own mind after direct interaction with the environment. A student's existing fund of knowledge is very significant in terms of giving meaning to new information and stimulations because each student constructs information and concepts in accordance with their own ability and experience. Therefore, if the student's prior knowledge contains any misconception, this needs to be identified. That is why researches working on identifying misconceptions could make a great contribution the area of chemistry education. This study examines misconceptions about solubility balance, boiling, covalent bonds, ionic bonds, the concept of activeness in elements, chemical balance, energy in chemical reactions, reaction speeds in chemical reactions, acids and bases, gases, physical and chemical changes, electrochemistry, the structure and conductivity of compounds, and condensation which were identified in literature and determined as abstract, confusing and difficult to understand by students and the desk-based analysis method research method was used. As a result, many misconceptions have been identified in chemistry education, especially in the abstract ones, and it has been determined from the literature that the methods developed in the framework of constructivist learning theory are used to overcome these errors.Keywords: Misconception, chemistry education, constructive learning
Collections