Üniversite öğrencilerinde depresyonun çocukluk çağı travmaları, bağlanma ve üstbiliş çerçevesinde incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu araştırmada, üniversite öğrencilerinde depresyon eğiliminin, çocukluk çağı travmaları, bağlanma ve üstbiliş çerçevesinde incelenmesi hedeflenmiştir. Bu hedefe yönelik olarak; depresyon eğilimi, çocukluk çağı travmaları, bağlanma ve üstbiliş arasındaki ilişkinin; çocukluk çağı travmaları, bağlanma ve üstbilişin birlikte depresyonu eğilimini yordayıp yordamadıklarının; depresyon eğiliminin bazı demografik değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçlar doğrultusunda, araştırma deseni olarak ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi uygun örnekleme ile belirlenmiş ve Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinde eğitimine devam eden toplam 413 katılımcının verileri araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırmanın değişkenlerinden çocukluk çağı travmaları için Çocukluk Çağı Ruhsal Travma Ölçeği, bağlanma için Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri II, üstbiliş için Üstbiliş Ölçeği-30, depresyon için Beck Depresyon Envanteri kullanılmıştır. Elde edilen verilerin istatistiksel analizleri gerçekleştirilip tablolar halinde sunulmuştur. Analizlerde araştırmanın sürekli değişkenleri arasında ilişki bulunup bulunmadığı Pearson korelasyon analizi; kaygılı bağlanma tarzı, kaçınmacı bağlanma tarzı, çocukluk çağı travmatik deneyimleri, patolojik tarzda üstbilişsel süreçlerin depresyon eğilimini yordayıp yordamadığı hiyerarşik regresyon analizi ile; depresyon eğiliminin demografik değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığı bağımsız gruplar t-testi, varyans analizi ve Kruskal Wallis-H testi ile incelenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre; kaçınmacı bağlanma ve çocukluk çağı travmatik deneyimler dışındaki bütün sürekli değişkenler arasında pozitif yönde ilişki bulunmakta; çocukluk çağı travmaları, kaygılı bağlanma ve patolojik tarzda üstbilişsel süreçler birlikte depresyon eğiliminin %15'ini yordamakta; depresyon eğilimi demografik değişkenlere göre farklılaşmamaktadır. The purpose of this research is to examine depressive tendency within the framework of childhood traumas, attachment and metacognition. In accordance with this purpose this research aims to investigate the relationship between depressive tendency, childhood traumas, attachment, and metacognition. The researcher investigated whether or not childhood traumas, attachment and metacognition predict depression levels among university students. It was also examined whether or not demographic variables play an important role in levels of depression among university students. Correlational survey model was employed for this study. For this study a total of 413 participants from different universities in Turkey were used. The variables of the study were measured with Childhood Trauma Questionnaire for childhood traumas; Experiences In Close Relationships-II for attachment; The Metacognitions Questionnaire for metacognition; Beck Depression Inventory for depression. SPSS 24.0 software was utilized to analyze the data of the present study. Pearson Product-Moment Correlation Coefficient was used to check if there was a correlation between the continuous variables. Hierarchical regression analysis was used to see if anxious attachment style, avoidant attachment style, childhood trauma experiences, and pathological metacognitive processes predict depression levels among university students. Lastly, independent samples t-test was used to see if scores of depression vary with demographic variables. According to the results, there are positive correlations among all continuous variables except for avoidant attachment and childhood trauma experiences; childhood traumas, anxious attachment and pathological metacognitive processes predict 15% of depression scores together. Levels of depression among students do not vary with demographic variables.
Collections