12 - 16. yüzyıl Nahçivan türbeleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Nahcivan şehir merkezinde yer alan Yusuf bin Kuseyr ve Mümine Hatun Türbesi, çokgen prizmal gövdeli ve çift katlı yapılardır. Yusuf bin Kuseyr Türbesi, kitabesine göre 1162 tarihinde yapılmıştır. Kitabedeki ifadelerden, Yusuf bin Kuseyr'in, Ahi lideri olduğu anlaşılmaktadır. Yapı, sekizgen kaideli ve sekizgen gövdelidir. İçten ve dıştan sekizgen planlı üst kat, pandantifle geçilen kubbe ile örtülüdür. Alt katı da sekizgen planlı yapı, sekizgen prizmal tipin Azerbaycan'daki ilk örneğidir. Ongen prizmal türbelerin ilk örneği olan Mümine Hatun Türbesi 1 186 tarihlidir. Türbe ongen planlı bir kaide üzerine oturmaktadır. Üst kat dıştan ongen, içten daire planlıdır. Konya II. Kılıçarslan Kümbeti ve Kümbet-i Kebut ongen prizmal türbelerin diğer iki örneğidir. Mümine Hatun Türbesi 'nin ongen planlı alt katı, ortadaki taşıyıcı bir ayak etrafında dönen tonoz sistemiyle örtülüdür. Mezar mimarisi içinde örnekleri yalnızca Anadolu ve Güney Azerbaycan'da görülen bazı mezar anıtlarının alt kat örtüsü, diğerlerinden farklı olarak, ortasında yer alan taşıyıcı bir ayak tarafından desteklenmektedir. Bu türbelerden, Meraga Kumbet-i Surh ile Gilan ve Duzal Türbesi Azerbaycan'da, Kemah Melik Gazi ve Niksar Kırkkızlar Türbesi ise Anadolu'da yer almaktadır. Cephelerde, Yusuf bin Kuseyr Türbesi 'nde dikdörtgen, Mümine Hatun Türbesi'nde ise dilimli kemerli yüzeysel nişler görülür. Her iki yapının portali, cephe düzeniyle uyumlu şekilde, nişleri oluşturan plasterlerin arasına yerleştirilmiştir. Cephe düzeni açısından, Yusuf bin Kuseyr Türbesi, İran ve Azerbaycan'dan çok Anadolu'daki yapılarla paralellik gösterir. Mümine Hatun Türbesi'nde olduğu gibi cephelerinde kemerli düzenlemeler olan örnekler gerek Anadolu'da, gerekse Anadolu dışında diğer tipe göre daha yaygındır. Yusuf bin Kuseyr Türbesi'nde örgü ve kaplama malzemesi olarak tuğla, Mümine Hatun Türbesi'nde tuğlanın yanı sıra cephelerde ve külahta sırlı tuğla, kaidede ise kesme taş kullanılmıştır. Her iki yapının cephelerinde kesme tuğla kaplama tekniği, Mümine Hatun Türbesi 'nin alt kat duvarları ve örtüsünde ise örgülü tuğla kaplama tekniği kullanıldığı görülür. Bağlayıcı malzeme olarak duvar örgüsünde kireç harcı, kaplamalarda ise alçı harcıdır.XX Yusuf bin Kuseyr ve Mümine Hatun Türbesi 'nde geometrik, bitkisel ve yazılı altmışyedi çeşit süsleme görülmektedir. Bu süslemelerden onyedisi Yusuf bin Kuseyr, ellisi ise Mümine Hatun Türbesi'ndedir. Süslemelerin ellialtısı geometrik, dokuzu yazılı, ikisi ise bitkiseldir. İki yapıda, bu kadar farklı geometrik kompozisyonlarla karşılaşılması, süsleme açısından bu yapıların önemini ortaya koymaktadır. Yusuf bin Kuseyr ve Mümine Hatun Türbeleri 'nin Türk sanatı içerisinde yeri, gerek plan, gerek cephe düzenlemeleri, gerekse malzeme ve teknik ile süsleme özellikleri açısından İran, Azerbaycan ve Anadolu arasında köprü konumunda eserler olduğu şeklinde vurgulanabilir. Büyük Selçuklu geleneklerinin Anadolu'ya, Nahcivan kanalı ile girdiği, bu eserlerdeki uygulamaların paralellerinin Anadolu'da, takip eden yıllarda ortaya çıkmasından da anlaşılmaktadır. The tombs of Yusuf bin Kuseyr and Mümine Hatun in the center of the city of Nakhchivan are two-storeyed polygonal buildings. According to the inscription, the tomb of Yusuf bin Kuseyr was built in 1162. Both the base and the main structure of the building are octagonal shaped. The upper floor which is octagonal both internally and externally is covered by a dome with a pendentive. The ground floor is also based on an octagonal plan and is covered by a dome-like mirror- vault The tomb of Mümine Hatun is dated 1186. The main structure and its base are both designed in decagonal form. The second floor is also a decagon externally but its interior is circular. The decagonal first floor is covered with a vault which is supported by a column in the center. This column, supporting the roof of the first storey is found only in some tombs in Anatolia (Kemah, Mengücek Gazi and Niksar, Kırkkızlar tombs) and Azerbaijan (Maragha, Kiimbet-i Surh, Gilan and Duzal). The exterior walls of the Yusuf bin Kuseyr and the Mümine Hatun tombs have shallow niches. The former are rectangular while the latter are in the shape of lobed arches. The portals of both are found between the plasters forming the niches and fit harmoniously within the general design of the facades. The facade of the Yusuf bin Kuseyr' s Tomb has more similarities with structures of Anatolia rather than those in Iran and Azerbaijan. The exterior design of Mümine Hatun Tomb with the arched niches, however, is wider spread than the former both in Anatolia and other Islamic lands. While both are brick structures, the facades and the cone-shaped roof of the Mümine Hatun Tomb also has glazed bricks and its base, cut-stone in addition to brick. The bricks on the facades of both buildings form geometric patterns, while the base of Mümine Hatun Tomb also has a basket weave design. The paste used to hold the bricks together is lime based in the main body of the walls and plaster based in the veneer. There are three types of decoration on both tombs; geometric, floral and calligraphic.XV Both tombs can be considered as transitional buildings between Iranian- Azerbaijan and Anatolian architectural traditions, from the points of view of plan, facade arrangemed, decorative elements, building materials and techniques. Same style structures, subsequently constructed in Anatolia, show that the Iranian Seljukid tradition was carried over to this area via Nakhchivan.
Collections