Die kulturschranken in Emine Sevgi Özdamars roman ?Das Leben ist Eine Karawanserei?
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türk kültürünü Alman toplumuna tanıtan en önemli yazarlarımızdan biri olan Emine Sevgi özdamar, `Hayat bir kervansaray, iki kapısı var. Birinden girdim. Diğerinden çıktım` adlı romanında Türkçe düşünüp Almanca yazarken yeni bir anlatım tekniği denemiştir. Bu eserinde, Alman okuyucuların yabancı olduğu, Türk kültürü ve düşünce tarzı yansıtılmıştır, özdamar, Alman dilinde Türk kültürünü yazarken kültürel engellerle karşılaşmıştır, zira kültür ile dilini birbirinden ayırmıştır. Bu tezin amacı, anılan bu romandaki kültürel engelleri incelemek, yazarın bu engelleri aşıp aşamadığını araştırmak ve söz konusu kültürel engelleri bilinçli kullanıp kullanmadığını ortaya çıkarmaktır. Eserde geçen yeminler, argo sözler, küfürler gibi kültürel öğelere kısaca değinildikten sonra, eserde çok sık kullanılmış olan atasözleri ve deyimler üzerinde durulmuştur. Romanın tamamı incelenerek tespit edilen atasözleri ve deyimler, yazarın bunları Almancaya aktarış biçimine göre 5 ana başlık altında sınıflandırılmıştır, özdamar, kültüre has bu ifadeleri Almancaya aktarırken, `biçimsel eşdeğerlilik` yönteminden yararlanmış ve böylelikle okurların ilgisini çekmiştir. Yapılan tüm bu incelemeler sonucunda Ingeborg Bachmann ödüllü bu romanda, çeviribilimin temel kurallarından olan `hedef dilde düşünme`, `hedef dilin mantığına uyma` gibi kuralların bilinçli olarak çiğnenmiş olduğu görülmüştür, özdamar Almanca yazarken, Türkçenin dilsel anlatım özelliklerini ve bu dile ait olan kültürel dokuyu korumuş, böylece dilsel ve kültürel engelleri de yansıtmayı başarmıştır.Anahtar Sözcükler Emine Sevgi özdamar, Hayat bir Kervansaray, Kültürel engeller, Atasözleri, Deyimler, Emine Sevgi özdamar, one of our most eminent writers reflecting Turkish culture to the German public, has tried a new presentation technique while thinking in Turkish but writing in German in her novel, `Life is a caravanserai. It has two doors. I came in through one. I went out from the other.` In this work, Özdamar has reflected the Turkish culture and Turkish way of thinking less known to the German readers. While writing Turkish culture in German, özdamar has encountered cultural barriers because she has separated the culture and its language. The aim of this thesis is to look through the cultural barriers in this work, to find out if the writer has been able to overcome these barriers and to work out whether the writer has intentionally used these barriers. After the swearing, oaths and slang expressions are mentioned shortly, the proverbs and idioms used very frequently by the writer are studied. The proverbs and idioms in the entire novel are classified under five main titles according to the way the writer has transferred them into German, özdamar has drawn the German readers' attention by using `formal equivalence technique` while transferring these cultural expressions into German. As a result of these examinations, in that novel with Ingeborg Bachmann Prize, the rules of the science of translation, which are `thinking by the target language` and `keeping to the logic of the target language`, are purposely transgressed. While writing in German, Özdamar has kept to the expressional features and cultural structures of the Turkish Language. So, the writer has been able to reflect the barriers of language and culture. Key Words Emine Sevgi Özdamar, Das Leben ist eine Karwanserei, Cultural barriers, Proverbs, Idioms.
Collections