Bağlanma örüntüleri ve psikolojik iyilik hali arasındaki ilişkilerde duygusal şemalar, duygusal zorlanmaya tolerans ve kişilerarası beklentilerin rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada bağlanma ile psikolojik iyilik hali arasındaki ilişki de duygu düzenlemenin rolü (duygusal şemalar ve olumsuz duygulara yönelik tolerans eksikliği olarak ele alınmıştır) ve kişilerarası alanın düzenlenmesinin rolü (kişilerarası şemalar olarak ele alınmıştır) modellenmeye çalışılmıştır. Katılımcılar Hacettepe Üniversitesi'nin çeşitli bölümlerinde öğrenim gören öğrencilerden oluşmaktadır. Araştırmanın örneklemi 178'i kadın ve 113'ü erkek olmak üzere 291 kişi olarak belirlenmiştir. Araştırmada veri toplama amacıyla İlişki Ölçekleri Anketi, Kişilerarası Şema Ölçeği, Leahy Duygusal Şema Ölçeği, Duygusal Zorlanmaya Toleranssızlık İndeksi, Belirti Tarama Listesi kullanılmıştır. Araştırma kapsamında duygusal şemalar modeli ve kişilerarası şemalar modeli olarak adlandırılan modeller kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Yapılan model testleri sonucunda, kişilerarası şemalar modelinde beklenen model çalışmazken; duygusal şemalar modelinin psikolojik belirti düzeyine hangi noktalardan müdahale edilebileceği konusunda ışık tutucu olduğu söylenebilir. Kadınlar için oluşturulan duygusal şemalar modeli incelendiğinde, kaygılı bağlanma örüntüsüne sahip kadınların psikolojik belirti düzeylerinin ve duygusal zorlanmaya tolerans eksikliklerinin duygusal şemalar tarafından etkilendiği söylenebilir. Erkekler için oluşturulan duygusal şemalar modeli değerlendirildiğinde ise kaygılı ve kaçınıcı bağlanma örüntüsüne sahip erkeklerin modelde farklı örüntüler sergilemeleri dikkat çekici bir bulgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kaygılı bağlanma örüntüsüne sahip erkekler için bu model incelendiğinde, psikolojik belirti düzeyinin ve duygusal zorlanmaya tolerans düzeyinin duygusal şemalar tarafından yordandığı gözlenmiştir. Kaçınıcı bağlanma örüntüsüne sahip erkekler için duygusal şemalar modeli incelendiğinde, bu bireylerin işlevsel olmayan duygusal şemalara ve düşük duygusal zorlanmaya tolerans düzeyine sahip olmamalarına rağmen psikolojik belirti göstermeye yatkın oldukları gözlenmiştir. Araştırmanın bulguları alanyazın ışığında tartışılmıştır. In this study, it is aimed to model the role of emotion regulation (taken as emotional schemas and tolerance deficiency towards negative emotions) and regulation of interpersonal domain (taken as interpersonal schemas) in the relationship between attachment and psychological well-being. The participants are students from Hacettepe University who are studying in different departments. Sampling of the research is specified as 178 women and 113 men which forms a total of 291 person. Relationship Scales Questionnaire (RSQ), Interpersonal Schema Questionnaire (ISQ), Leahy Emotional Schema Scale (LESS), Distress Intolerance Index and The Symptom Checklist-90-R were administed to the participants. In the extent of the research. Models which are named as `emotional schemes model` and `interpersonal schemes model` were evaluated separately for men and women. The outcome of these model testings, the expected model used in interpersonal schemes model didn't work; however, emotional schemes model was found enlightening about how to make interventions to psychological symptoms. When the emotional scheme model for women was analyzed, it was possible to say that psychological well-being and distress tolerant deficiency ofwomen who have anxious attachment were seem to be affected from their emotional schemes. However when the emotional scheme for men was analyzed, it was found that men who have anxious and avoidant attachment patterns showed different attachment patterns. for the men who have anxious attachment pattern, it was observed that psychological well-being and distress tolerance was predicted by emotional schemes. for the men who have avoidance attachment pattern, it is observed that although the person had not non-functional emotional schemes and distress tolerance deficiency; they tended to show psychological symptoms. The findings of the present study were discussed in the light of related literature.
Collections