Presidential doctrines and Foreign Affairs magazine: The articulation of anti communist discourse in foreign policy opinion of the American elite from Kennan to Kissinger
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Post yapısalcı Uluslararası İlişkiler teorisi, dış politika yapımının meşruiyet kazandırılması sürecinde bilginin önemli bir yeri olduğunu iddia eder. Bununla bağlantılı olarak, söz konusu meşruiyet entelektüel uygulamalarla üretilen bilgiye dayanır. Buna ek olarak, meşruiyet, devletin güvenliğini ilgilendiren konularda devletin mevcut olan tüm yollara başvurarak gerçekleştirdiği eylemleri meşrulaştırma noktasında önem arz eder. Böylelikle, uluslararası ilişkilerde post yapısalcı yaklaşıma uygun olarak, bu çalışmanın temel savı, Amerika Birleşik Devletleri'nin dış politika yapım süreciyle Amerikan elitinin bilgi üretimi arasında anti komünist söylem uygulamaları çerçevesinde bir ilişki olduğudur. Anti komünist söylem uygulamaları, komünist ideoloji Amerikan ideolojisinin anti tezi olması ve dolayısıyla savaş sonrası yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nin birincil güvenlik meselesi haline gelmesi sebebiyle söz konusu bilgi üretiminin temelini oluşturur. Komünist ideolojinin birincil güvenlik meselesi haline gelmesi ise hem Amerika Birleşik Devletleri'nin Amerikan ideolojisi temelindeki iç siyasi yapısı itibariyle hem de kendisine atfedilmiş Batı değerlerini temsilen Amerikan ideolojisinin uluslararası düzeyde koruyucusu ve destekçisi salahiyetinden ileri gelmektedir. Buradan hareketle söz konusu çalışma, Amerikan dış politikasında Amerikan ideolojisi ekseninde anti komünizmin artikülasyonu ve bunun Amerikan elitinin dış politika görüşleriyle ilişkisini analiz etme amacındadır. Bu temelde, bu çalışmada 1947'den 1979'a kadar ilan edilmiş Amerikan başkanlık doktrinleriyle Soğuk Savaş'ın başlangıcından Soğuk Savaş'ta Yumuşama Dönemi'nin sonuna kadar olan süreçte Foreign Affairs dergisinde yayımlanmış makaleler üzerine metinler arası söylem analizi uygulanmaktadır. Poststructuralist IR theory argues that knowledge constitutes an important aspect in legitimization of foreign policy-making. Consequently, legitimization is based upon production of knowledge through intellectual practices. Moreover, legitimization becomes an important aspect in the process of production due to the need for justification of state actions concerning security issues by any means necessary. Therefore, in accordance with poststructuralist approach towards international relations, main argument of this study is that there is a relationship between foreign policy-making in the United States and production of knowledge by American elite under the framework of anti communist discursive practices. Anti communist discursive practices constitute the ground of this production since communist ideology is the anti-thesis of American ideology and consequently, it is the primary security concern for the United States in post-war years. As for communist ideology's entity as primary security concern, it derives from both domestic structure of the United States, which based upon its ideology and its attributed entitlement as the defender and promoter of American ideology on behalf of Western values in international scale. Thus, this study aims to examine articulation of anti communism in American foreign policy in accordance with American ideology and its relation with foreign policy opinion of American elites. On this basis, in this study, intertextual analysis will be conducted upon presidential doctrines from 1947 to 1979 and articles in Foreign Affairs magazine within the period from beginning of the Cold War until the end of Détente Period of the Cold War.
Collections