Levant`ta ticaret: Beyrut liman ve Rıhtım Şirketi (1888-1914)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
XIX. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu için pek çok açıdan değişimler yüzyılıdır. Endüstri Devrimi'nden sonra Avrupa'da gerçekleştirilen buharlı gemi ve demiryolu taşımacılığı gibi teknolojik gelişmeler, Osmanlı topraklarını ve elbette Doğu Akdeniz limanlarını Avrupalı tüccar ve girişimciler için bir cazibe merkezine dönüştürmüştür. Dahası, 1838 Balta Limanı Antlaşması ile benimsenen gümrük politikası, Avrupa ile ticaret hacmini neredeyse altı katına çıkarmıştır. Artan ticaret hacmini karşılayamayan Doğu Akdeniz limanları 1860'larda yabancı sermaye veya Levantenler tarafından revize edilmiş ve özelleştirilmiştir. Beyrut Limanı da modernleştirilen ve özelleştirilen limanlardan biridir. 1860 yılında Cebel-i Lübnan olaylarından sonra çatışmalardan ve gerçekleştirilen bombardımanlardan etkilenen şehir için yeni bir rıhtım inşası zorunlu bir hal almıştır. Nihayet Nafia Nezareti tarafından düzenlenen bir ihale neticesinde Beyrutlu bir Maruni olan Yusuf Matran Efendi, yeni rıhtım ve antrepolar tesis edilmesi ve bir anonim şirket kurulması şartıyla ihaleyi kazanmış ve 3 Temmuz 1887 tarihinde imzalanan şartname ile yeni bir limanın inşasına başlanmıştır. Bu sayede Beyrut'ta liman ticareti ve denetim mekanizmasın anonim bir teşebbüsün eline geçmiştir. Bunun akabinde Beyrut Limanı'nda yeni depo ve antrepolar inşa edilmiş ve ticaret hacmi daha da artmıştır. Özellikle Avrupa ile olan deniz ticaretinde kent, Doğu Akdeniz'in en önemli limanı haline gelmiştir. In many respects, the Ottoman Empire experienced significant changes in the nineteenth century. Especially, after the Industrial Revolution, and its technological breakthroughs such as steamships and railway transportation, the Ottoman lands and the Eastern Mediterranean ports become center of attraction for European merchants and entrepreneurs. Furthermore, as a result of the Treaty of Balta Liman (the 1838 Anglo-Turkish Trade Agreement) and its principles of customs duty, trading volume between the Ottoman Empire and Europe increased almost six times. For this reason, in the 1860s, the Eastern Mediterranean ports which were still insufficient for this volume were revised and privatized by foreign capital and Levantines. The Port of Beirut was also one of the ports which was modernised and privatized. After the 1860 Mount Lebanon civil war, there was huge necessity to built new quays for the city that were badly affected by conflicts and several bombards. Eventually, by Nafia Nezareti (Ministry on Public Works), Yusuf Matran Efendi who was a Maronite-Ottoman from Beirut was awarded the contract for building new quays and establishing a join-stock company. In this manner, maritime trade and its control mechanism was taken over by a private enterprise. On 3 July 1887, Yusuf Matran and his shareholders began construction and after the end of the construction, the port of Beirut become the most important port of the Eastern Mediterranean with its new quays and warehouses.
Collections