Siyasal mekân olarak kamp: Egemenlik ve istisna hali
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Toplama kampları, yakın tarihimizin en karanlık ve en insanlık dışı uygulamalarından birisi olarak hafızalara kazınmıştır. İlk örneklerinin 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyılın başlarında ortaya çıktığı kamp mefhumu, 100 yılı biraz aşan geçmişi ile siyaset bilimi alanında tam anlamı ile modern bir meseledir. Özellikle İkinci Dünya Savaşı süresince toplama kamplarının neden olduğu acılar ve ölümler, bu uygulama hakkında tüm dünyada bir bilinç oluşmasını sağlamıştır. İkinci Dünya Savaşı sonrası her fırsatta lanetlenen toplama kamplarının yaratılan bu bilinç sayesinde ortadan kalktığı ve böylesine karanlık bir uygulamanın bir daha asla tekrarlanmayacağı umulmuş olsa da çeşitli nedenlerden dolayı kitlelerin tüm insani değerlerinden sıyrılarak kamplarda alıkonulması pratiği günümüze kadar uygulanmaya devam etmiştir. Toplama kamplarının ideoloji, yönetim şekli ve mevcut hukuk sistemi gibi unsurlardan bağımsız olarak var olmaya devam etmesi, kamp olgusunun doğrudan egemenin kararı sonucu ortaya çıktığı düşüncesini de pekiştirmektedir. Gerek hukuk düzeninin topyekûn askıya alındığı istisna hali ilanına gerekse de kampın kendi istisnai yapısına sığınarak, istenmeyen veya tehlikeli olarak değerlendirilen kesimlerin alıkonularak toplumdan soyutlanmasının yolu asla tam olarak engellenememiştir.Bu tez çalışması, tarihteki ilk örneklerinden günümüzdeki uygulamalarına kadar uzanan süreçteki çeşitli örnekler üzerinden kampların her ne kadar farklı şartlarda kurulmuş ve farklı özelliklere sahip olsalar da aynı temele dayanmaları nedeniyle aralarında bir fark olmadığı iddiasını savunmaktadır. Bu temel, kampları var eden istisnai durumdur. Kampların, ortaya çıktığı devletlerdeki yönetim şekli ve ideoloji gibi farklılıklara rağmen var olmaları, egemenin kendisini hukukun üstüne çıkaran kararı ya da hukuk sınırları dışındaki alanlar üzerindeki hâkimiyeti üzerinden açıklanmaya çalışılacaktır. Birinci bölümde istisna hali, kamp ve bu kavramlar ile doğrudan alakalı egemen, egemenlik, siyasal mekân gibi kavramlar ele alınmıştır. İstisna hali kavramının tarihsel dönüşümü ve yapısı ikinci bölümde incelenirken üçüncü bölümde iste istisna halinin ve istisnai durumların kamp uygulaması ile olan ilişkisi çeşitli kamp örnekleri üzerinden açıklanmaya çalışılmıştır. Concentration camps are marked in our memories as one of the darkest and the most inhumane practices in the recent past. The conception of camp, which the first examples have appeared in the late 19. century and the early 20. century, is a completely modern problem for the political sciences, with its slightly longer than 100 years of existence. Death and sufferings caused by concentration camps, especially during the Second World War period, have paved the way for a worldwide awareness for this practice. Condemned at every chance, concentration camps were thought to be abolished and hoped that this dark practice will never resurface again thanks to the awareness emerged after the Second World War. However, incarceration of the masses, after stripping them from all of their humane values, have continued to exist. The fact that the concentration camps have continued to exist regardless of ideology, regime and the laws, supports the idea that the camp phenomenon is a direct construction of the sovereign's judgement. Because of the state of exception which suspends the law or just the exceptional nature of the camp, the practice of detaining and isolating the people who have been branded as dangerous or undesired have never been truly prevented. This Master's Theses, by investigating various examples of camp practices throughout the history, argues that even having different characteristics and conditions, all the camps are same due to the same foundation they share. This foundation, which makes camps possible, is the state of exception. The reason behind the appearances of camps regardless of the regime and ideology of the states they are built on, will be examined through sovereign's decision to exalt itself over the laws or it's complete control over the areas that stay out of the boundaries law. In the first chapter; state of exception and camp will be examined as well as the other concepts directly related to them such as sovereign, sovereignty and political space. Historical examination and the structure of the state of exception will take place in the second chapter while its relation with the camp practice will be discussed in the third chapter through various examples.
Collections