Temporomandibular disfonksiyonlu hastaların genetik ve psikometrik açıdan değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
6.ÖZET S.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Ağız Diş Çene Hastalıktan ve Cerrahisi Anabilim Dalı DOKTORA TEZİ/KONYA-2002 GülsünÖZ Danışman Prof. Dr. Adnan ÖZTÜRK Temporomandibular Disfonksiyonlu Hastaların Genetik ve Psikometrik Açıdan Değerlendirilmesi Çalışmanın amacı, TMD'li bireylerin psikometrik durumlarının incelenmesi, serotonin transporter gen polimorfizmi açısından normal bireylerle farklılık olup olmadığının saptanması ve iki farklı grup antidepresan ilacın TMD'de etkinliğinin incelenmesidir. Bu amaçla, yaş ortalamaları 29 yıl 3 aylık, 46 bayan 4 erkek toplam 50 TMD'li birey ve yaş ortalamaları 25 yıl 6 ay olan 26 bayan 24 erkek toplam 50 bireylik kontrol grubu olmak üzere 100 birey çalışmaya dahil edilmiştir. Bireylerin tümünden 10 cc'lik kan örnekleri alınarak serotonin transporter gen polimorfizmine bakılmıştır. Bireylere daha sonra psikometrik testler uygulanarak anksiyete ve depresyon seviyeleri belirlenmiştir. TMD'li bireylere antidepresan ilaç olarak Laroxyl (Roche) ve Lustral (Pfizer) verilmiştir. Bu ilaçların anksiyete ve depresyon seviyelerini, ağrı şikayetlerini ne derecede etkilediği yapılan testlerle belirlenmiştir. 87Gruplar arası farklılık bağımsız t testi, tedavi öncesi ve sonrası psikometrik test sonuçlan Wilcoxon Signed Rank testi, ilaçla tedaviye yanıt karşılaştırmaları ve gruplar arası serotonin transporter gen polimorfizmi farklılıkları %2 (ki kare) testi, gruplar arasında serotonin transporter genin polimorfik varyantlarının, bireylerin SCL 90-R ölçek puanları arasındaki ilişki tek yönlü varyans analizi ile değerlendirildi. TMD'nin görülme sıklığı bayanlarda %92, erkeklerde %8 olarak bulunmuştur. Araştırma ve kontrol grubu arasında anksiyete ve depresyon seviyeleri arasında anlamlı farklılık olduğu bulunmuştur. Çiğneme kaslarında ağrı şikayeti en çok masseter, daha sonra medial pterygoid kasta belirlenmiştir. Antidepresan ilaç kullanımının TMD'de şikayetlerin azalmasında etkili olduğu saptanırken, iki ilaç arasında farklılık görülmemiştir. Serotonin transporter gen polimorfizmi açısından gruplar arasında farklılık bulunmamıştır. Sonuç olarak TMD'nin etiyolojisinde psikolojik faktörler önemli role sahiptirler. TMD'li bireylerde genetik açıdan bir farklılık olmamasına rağmen, ağrının giderilmesinde antidepresan ilaçların etkinliği dikkate alınmalıdır. Multidisipliner bir yaklaşım yapılmalıdır. TMD'nin genetik açıdan incelenmesiyle ilgili daha fazla çalışma yapılmasına ihtiyaç vardır. 88 7. SUMMARY Evaluation of Patients With Temporomandibular Dysfunction By Genetic and Psychometric Aspect The aim of this study was to evaluate psychometric status of patients with TMD, determination of any differences on the serotonin transporter gene polymorphism between TMD patients and determination of control subjects and the effectiveness of two different groups of antidepressant drugs on TMD. For this purpose, 46 female, 4 male total 50 patients with TMD, at a mean age of 29 years and 3 months; 26 female, 24 male total 50 control subjects at a mean age of 25 years 6 months were included the study. 10 cc blood samples for evaluation of serotonin transporter gene polymorphism were taken from all subjects. Psychometric tests were applied to the individuals for determination of depression and anxiety levels. Patients with TMD were prescribed Laroxyl (Roche) and Lustral (Pfizer) as antidepressant drugs. The effect of these drugs on anxiety, depression level and pain was determined by psychometric tests. Differences between groups were statistically evaluated using independent samples t test. Psychometric test results before and after the treatment were statistically evaluated using Wilcoxon Signed Rank Test. Comparison of drugs' effect on treatment outcome and the differences of serotonin transporter gene polymorphism between the groups were statistically evaluated using Chi-Square test and relation of serotonin transporter gene's polymorphic 89variants between the groups and SCL-90 R test results of individuals were statistically evaluated using one-way analysis of variance. TMD was found in 92% of females and in 8% of males. Statistically significant differences were found in anxiety and depression levels between research and control groups. The pain in the masticatory muscles was most intense in masseter followed by medial pterygoid muscle. Antidepresant drugs were effective on reducing the complaints of TMD patients while no significant differences were found between two different drugs. Statistically no significant differences were found between the groups for serotonin transporter gene polymorphism. Consequently, psychometric factors have an important role in the aetiology of TMD. Although there was no differences were found in genetic property in TMD patients', it must be taken into consideration of the effectiviness of antidepresant drugs on blocking the pain. Multidiciplinary approach must be done. Further studies including the relation of TMD and genetic must be done. 90
Collections