Genç erişkinler, çocuklar ve ailelerinin malokluzyonlara bakış açılarının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
6. ÖZET SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ORTODONTİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ KONYA-2004 Elvan DOLANMAZ Danışman Prof. Dr. Haluk İŞERİ ikinci Danışman Doç. Dr. Tamer Büyükyılmaz Genç Erişkinler, Çocuklar ve Ailelerinin Malokluzyonlara Bakış Açılarının Değerlendirilmesi. Bu çalışmada, farklı yaş gruplarındaki bireylerin kendilerinde ve ebeveynlerin de çocuklarında var olan anterior bölgedeki malokluzyon özelliklerini algılama kabiliyetleri ve geçmişte yapılmış olan ortodontik tedavinin farkındalık düzeyine olan etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma Selçuk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalında tedavi olup, tedavisi tamamlanalı en az üç yıl (ortalama 4.1 yıl) olmuş 101 birey (Ortalama yaş, 19.4 yıl), Selçuk Üniversitesi Hukuk ve iletişim Fakülteleri birinci ve ikinci sınıf öğrencisi 101 birey (Ortalama yaş, 19.2 yıl), ilköğretim öğrencisi 90 çocuk (Ortalama yaş, 10.4) ve çocukların ebeveynlerinden birinin dahil olduğu 90 birey (Ortalama yaş, 37.5 yıl) üzerinde yapılmıştır. 79Ebeveynler hariç bütün bireylerden alçı modeller ve ağız içi siyah-beyaz cephe fotoğrafları alınmıştır. Anterior malokluzyon özellikleri (Üst anterior bölgede diastema, üst anterior bölgede çapraşıklık, alt anterior bölgede çapraşıklık, üst anterior bölgede düzensizlik, alt anterior bölgede düzensizlik, overjet) ile ilgili 6 sorudan oluşan evet ya da hayır olarak cevaplanmak üzere hazırlanmış anket formları bireylere verilmiş ve cevaplamaları istenmiştir. Ebeveynler soruları çocuklarıyla ilgili olarak cevaplamışlardır. Ayrıca bireylerden alınan ağız içi cephe fotoğrafları, onyedi farklı anterior okluzal özelliğe sahip siyah beyaz ağız içi cephe fotoğrafından oluşan paneldeki boşluğa yerleştirilerek, genç erişkinler ve çocuklardan kendilerini, ebeveynlerden ise çocuklarının fotoğraflarını bulmaları istenmiştir. Bireylerin kaçıncı defa da doğru fotoğrafı buldukları kaydedilmiştir. Alçı modeller araştırmacı tarafından altı anterior özelliğin varlığı ya da yokluğu yönünden incelenmiş ve aynı zamanda şiddetlerine göre derlenerek kaydedilmiştir. Araştırmacı ile bireylerin verileri karşılaştırılarak doğru değerlendirme bulguları elde edilmiştir. Doğru değerlendirme sayılarının frekans dağılımları ile oluşturulan nominal veriler Kolmogorov-Smirnov yöntemiyle istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Diğer ordinal verilerin karşılaştırılmasında ki kare ve student-t testleri kullanılmıştır. Bireylerin araştırmacı ile ve çocukların ebeveynleri ile olan uyumlarının değerlendirilmesinde kappa yöntemi kullanılmıştır. Fotoğraf testi verileri aralık katsayısı kullanılarak derlenmiş ve görsel farkındalık düzeyleri belirlenmiştir. Altı anterior özellik bir arada değerlendirildiğinde, tüm gruplar şiddetli ya da belirgin olan malokluzyonu algılamada, minör ya da orta dereceli malokluzyona göre daha başarılıdırlar (p<0,05). Özellikler tek tek ele alındığında ise tüm gruplar üst diastema, alt çapraşıklık ve alt düzensizliğin değerlendirilmesinde şiddetli ya da belirgin olan malokluzyonu algılamada, minör ya da orta dereceli malokluzyona göre daha başarılıdırlar (p<0,05). Diğer özelliklerin algılanmasında, özelliğin şiddeti ne olursa olsun hemen hemen tüm gruplar başarısızıdırlar (p>0,05). Tüm özellikler bir arada değerlendirildiğinde, bireyler ve araştırmacı arasındaki uyum vasat ya da daha kötüdür. Özellikler tek tek ele alındığında, diastema ve alt çapraşıklığın araştırmacı ile daha uyumlu bir şekilde algılandığı saptanmıştır. Ebeveynler ve 80çocuklar ise birbirleri ile oldukça uyumsuz bulunmuştur. Fotoğraf testi değerlendirmesinde genç erişkinler ve çocukların kendilerini tanıma kabiliyetlerinin yeterli, ebeveynlerin ise çocuklarını tanımada kısmen yeterli olduğu görülmüştür. Bu çalışmanın sonuçlarına göre geçmiş dönemde ortodontik tedavi görmenin anterior okluzal özellikleri tanımaya herhangi bir katkısı yoktur. Bununla birlikte üst diastema, alt çapraşıklık ve alt düzensizliğin genel olarak toplumda daha çok dikkat edilen ve dolayısıyla daha kolay algılanan malokluzyon özellikleri olduğu söylenilebilir. Ayrıca bireylerin görsel yöntemlerde tanımlayıcı yöntemlere göre kendilerini tanımada daha başarılı oldukları da düşünülmektedir. 81 7. SUMMARY The Evaluation of Perspectives of Young Adults, Children and Parents Regarding Malocclusions The aims of this study were to examine the ability to perceive the characteristics of anterior region and to assess the effect of previously received orthodontic treatment on the level of self-awareness. The subjects of the present study were 101 patients (mean age 19,4 years) whose orthodontic treatments were completed at the University of Selçuk, Department of Orthodontics at a minimum of 3 years ago (mean 4,1 years), 101 students (mean age, 19.2 years) from the faculties of law and communication, 90 primary school students (mean age, 10.4 years) and 90 parents (mean age, 37.5 years). Plaster casts and grayscale frontal photographs were taken from all of the young adults and children. The subjects were then asked to answer the questionnaires with 6 questions to be answered either 'yes' or 'no', concerning the traits of anterior malocclusion (diastema in the upper anterior region, crowding in the upper anterior region, crowding in the lower anterior region, irregularity in the upper anterior region, irregularity in the lower anterior region and overjet). In addition, the frontal photographs taken from the individual subjects were placed on a scale consisting of intra-oral photographs with 17 different anterior occlusal traits. While children and young adults were asked to distinguish their own photographs, parents were asked to distinguish the photographs corresponding to their children. Plaster casts were examined in terms of existence of 6 anterior traits and records were taken according to their intensity. An effort was made to achieve accurate evaluation findings by comparing the data obtained by the examiner and the subjects. Nominal data formed by the frequency distribution of the number of accurate assessments were analyzed statistically using Kolmogorov-Smirnov method and ordinal data were compared using chi square and 82student t tests. Kappa method was employed for the evaluation of accordance between the researcher and the subjects, and also the parents and the children. Photographic test data were obtained by using interval coefficient and visual self-awareness level was determined. When 6 traits were evaluated together, it was observed that all groups perceived severe or prominent malocclusions more successfully than minor or moderate malocclusions (p<0.05). When traits were taken into consideration one by one, it was observed that all groups more successfully perceived the upper diastema, lower crowding and irregularity and prominent/severe malocclusion than minor/moderate malocclusion. In the assessment of the perception of other traits, all groups were unsuccessful regardless of the intensity of the trait. As all the traits were assessed together, the accordance between the researcher and the subjects were average or bad except diastema and lower crowding. Parents and children were found to be highly discordant. The photographic evaluation test was indicated that the self-perception ability of the young adults and children was adequate whereas parents were partly competent. The results of this study indicate that having received orthodontic treatment does not contribute to the perception of anterior occlusal traits. However, it can be suggested that upper diastema, lower crowding and irregularity are considered as relatively prominent characteristics, and thus, perceived more easily. Furthermore, individuals were more successful at self-perception in visual methods than in descriptive methods. 83
Collections