Stabl angina pektoris olgularında aritmi prevalansı ve prognostik yönden incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
6. ÖZET Bu çalışmada; kronik iskemik sendromlardan, SAP gurubuna giren ve aritmojenik olduğu bilinen herhangi başka bir faktör taşımayan, aktif yaşamını devam ettiren olgularda ritm - ileti bozukluğu sıklığı ve özelliklerini tesbit etmeye çalıştık. Çalışma, SAP tarifleyen hastalarda; fizik muayene, rutin laboratuar tetkikleri, ekokardiyografi, egzersiz testi ve yapılan selektif koroner anjiyografı ile iskemik KAH kanıtlanmış, aritmi oluşturacak ve/veya oluşumuna zemin hazırlayacak morfolojik ve elektrofızyolojik patoloji tesbit edilmeyen 50 (%77)si'erkek ve 15 (%23)'i kadın olmak üzere yaşlan 41-80 arasında değişen (ortalama 57.6±8.1 yıl) toplam 65 hastaya 24 saatlik Holter EKG bağlanarak gerçekleştirildi. Ritm bozuklukları; supraventriküler (izole-couplet-run) ve ventriküler (izole-. kompleks-malign) şeklinde guruplandırıldı. Görülen bütün ileti bozuklukları kaydedildi. Çalışmaya alman 65 olgunun 40'ına diyagnostik amaçla egzersiz testi yapıldı. Bunların ortalama egzersiz testi süresi 6.5±2.7 dakika, ortalama max. ST segment depresyonu 2.6±0.8 mm ve ST segment depresyonunun başladığı kalp hızları 121. 9± 15.8 vuru/dk., egzersiz testi esnasında ulaştıkları maksimum kalp hızları 149.1±18 vuru/dk. idi. Egzersiz testi esnasında zaman zaman önemsiz sayıda izole VE, izole SVE ve bir kaç adet couplet VE gözlendi. Selektif koroner anjiyografı yapılan 54 (% 83) olgunun `Modifıye Reardon` ortalama yaygınlık skoru 2.9±1.4, ortalama şiddet skoru 24.6±14 ve sol ventrikül EFnu 64.3±10.5 idi. Yapılan koroner anjiyografide olguların 4'ünde > %50 darlık yapan kas bandı, 2'sinde normal koroner arterler (mikrovasküler hastalık) ve diğerlerinde önemli koroner arter hastalığı (> %50) ve multipl stenotik lezyonlar mevcuttu. Olguların ortalama Holter kayıt süreleri 20.7±4.2 saat, izlem esnasında ortalama en düşük kalp hızı 50 ± 7 vuru/dk ve ortalama en yüksek kalp hızı 125±13 vuru/dk idi. Olguların hepsinde ritm ya da ileti bozukluğu mevcuttu. İzole supraventriküler ektopi (SVE), ambulatuvar monitorizasyon esnasında en sık izlenen ritm bozukluğu olup 64 (% 98) olguda ortalama 12 adet/24 saat idi. Couplet 42SVE 34 (% 52) olguda izlenmesine karşın görülme sıklığı düşüktü (ortalama 3 adet/24 saat). Yine run SVE, 29 (% 45) olguda ortalama 3 adet /24 saat mevcuttu. Basit ventriküler ektopi ( VE ) 53 (% 81.5) olguda, ortalama 58 adet/24 saat ile gözlenen en sık ventriküler aritmi olup, genel olarak izole SVE'den sonra 2. sırada izlenmekteydi. Kompleks (couplet) VE 9 (% 14) olguda ortalama 3 adet/24 saat, akselere idiyoventriküler ritm 1 (%1.5) olguda 2 epizot, malign aritmi (süreksiz VT) 2 (% 3) olguda toplam 3 atak ile düşük sıklıkta izlendi. Olguların 12'sinde (% 18.5) ventriküler aritmi izlenmedi ve 52 (% 80) olguda SVE ve VE birlikte görüldü. Lown sınıflamasına göre; Tip I ventriküler aritmi: 40 (%61.5) olgu ile en sık tesbit edilen şekil olurken, Tip III: 1 (%1.5) olgu ile en az izlenen ventriküler aritmi idi. Tip V (R on T fenomeni) hiç bir olguda izlenmedi. Sağ dal bloku 2 ve izole aberasyonla uyumlu defleksiyon 2 olguda görüldü. Yine olguların 6 (%9.2)'sında 1.2 - 1.6 saniye arasında değişen sinüzal duraklama mevcuttu. Korelasyon analizinde egzersiz testi esnasındaki maksimum ST segment depresyonu ile Reardon'un yaygınlık (p<0.05) ve şiddet skoru (p<0.05) arasında istatistiki olarak anlamlı doğrusal ilişki tesbit edildi. Sonuç olarak; SAP olgularında supraventriküler ve ventriküler aritmi sıklığında hafif artış izlenmektedir. Aritmi sıklığında ki bu hafif artış; KAH'nın yaygınlığı, şiddeti ve iskemik epizodların görülme sıklığı ile ilişkili olmadığı gibi, sağlıklı ileri yaştaki popülasyonda gözlenen ritm bozukluğu ve sağlıklı genç popülasyondaki iletim bozukluğu özellikleriyle benzerdir. SAP' de ritm ve ileti bozukluğu yaygın olarak izlenmekle birlikte bunlar klinik olarak önemsizdir. Özellikle invaziv girişim düşünülmeyen SAP olgularında, akut iskemik sendrom ve ani ölüm riskinin belirlenmesi için daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç olduğu düşünülebilir. 43 7. SUMMARY In this study; we tried to determine the properties and prevalance of rhythm and conduction disorders in the individuals who maintain active life, and don't have a known arrhythmogenic factor in stable angina pectoris (SAP) which is one of chronic ischemic syndroms. The study was performed by 24 hours Holter ECG in the patients who described SAP and in whom ischemic coronary artery disease (CAD) was proven by physical examination, routine laboratory assays; echocardiograpy, exercise stress testing and selective coronary angiograpy and in whom there was no morphologic and electrophysiologic pathology that causes and/or precipitates arrhythmia. The study group consisted of a total of 65 patients; 50 (77 %) were males and 1 5 (23 %) were females with a mean age of 57.6 ± 8.1 years canging between 41-80 years. The rhythm disorders were classfied as supraventricular (isolated-couplet- run) and ventricular (isolated-complex-malign) and all the conduction disorders were recorded. Exercise stress testing was performed to 40 of the 65 patients included in the study. The mean exercise duration of the patients were 6.5+2.7 minutes, the mean max. ST segment depression was 2.6±0.8 mm and the heart rates in which ST segment depression was began were 121.9±15.8 beats/min and the maximum heart rates during exercise were 149.1+18 beats/min. Unimportant number of isolated ventricular ectopy (VE), isolated supraventricular ectopy (SVE) and a few couplet VE were observed during exercise testing. The mean widespread score of `Modified Reardon` was 2.9±1.4, the mean severty score was 24.6+14 and the left ventricle EF was 64.3±10.5 in the 54 (83 %) patients who underwent the selective coronary angiography. Muscular bridge causing > 50% stenosis in 4 patients, normal coronary arteries (microvascular disease) in 2 patients and significant coronary artery disease (>% 50) and multiple stenotic lesions were detected in other patients in coronary angiography. 44The mean Holter recording time of the patients was 20.7±4.2 hours, the mean minimum heart rate was 50±7 beats/min and the mean maximum heart rate was 125+13 beats/min. Rhythm or counduction disturbances were present in oil of cases. The isolated SVE was the most found rhythm disorders during ambulatory monitoring and it was present in 64 (98 %) cases with an avarage of 12 beats/24 hours. Couplet SVE was found in 34 (52 %) cases but its occurance was lower (mean 3 beats/24 hours). And again, run SVE was found in 29 (45 %) cases with an avarage of 3 beats/24 hours. Simple VE in 53 (81.5 %) cases with an avarage of 58 beats/hours was the most sees ventricular arrhythmia and was the second most sees arhythmia after isolated SVE in general. Complex (couplet) VE in 9 (14 %) cases with an avarage of 3 beats/24 hours, accelerated idioventricular rhythm in 1 (1.5 %) cases whit 2 attacks and malign arrthythmia (non- sustained VT) in 2 (3 %) cases with 3 attacks were less seen. Ventricular arrhythmia was not seen in 12 (18.5 %) cases and in 52 (80 %) cases SVE and VE were seen together. As to Lown classification, Type I ventricular arrhythmia in 40 (61.5 %) cases was the most seen type and Type III in 1 (1.5 %) cases was the least. Type V (R on T phenomenon) was not seen in any patient. RBBB in 2 and isolated deflection due to aberration in 2 cases were seen. There was sinusal pause ranging 1.2-1.6 sec was seen in 6 (9.2 %) cases. In correlation analysis, a statistically significant lineer relationship between the maximum ST segment depression during the exercise testing and widespread score (p<0.05) and severity score (p<0.05) of Reardon was detected. In conclusion; a little increase in the prevalance of ventrcular and supraventricular arrhythmia is observed in SAP. This increase is not related with the whidespread and severity of CAD and the prevalance of the ischemic attack and is similar with the specialities of rhythm disorders in healthy elderly population and the conduction disorders in healthy younger population. Rhythm and conduction disorders are commonly seen in SAP but these are clinically not important. It can be supposed that for the prediction of the risk of acute ischemic syndroms and sudden death, more studies about SAP may be needed especially if invasive intervention is not thought. 45
Collections