Prematür aterosklerozda risk faktörlerinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
45 6.ÖZET PREMATÜR ATEROSKLEROZDA RİSK FAKTÖRLERİNİN ARAŞTIRILMASI Bu prospektif klinik çalışmada; prematür ateroskleroz belirlenen olgularda risk faktörlerinin dağılımını, KAH için risk faktörü olma güçlerini ve birbirleri arasındaki ilişkiyi araştırmayı hedefledik. Koroner arter hastalığı koroner anjiografi ile belirlenmiş 50 yaş altı, 50-64 yaş arası ve 65 yaş üzeri hasta gruplarında; egzersiz stres testi maksimal hedef hızında negatif olarak tesbit edilmiş 50 yaş altı kontrol grubunda; total kolesterol, LDL-K, HDL-K, TG, Lp(a), Apo Al, Apo B100, fıbrinojen, ferritin, total testosteron, serbest testosteron, östradiol, DHEA- S04 ve kortizol seviyeleri saptandı. Konvansiyonel risk faktörleri olan hipertansiyon, diabetes mellitus, sigara içimi ve familyal KAH öyküsünü de değerlendirdik. Çalışmamız; bazı parametrelerdeki cinsiyet farklılığı göz önüne alınarak her iki cinsiyetten meydana getirildi. Çalışmamızda sigara kullanımı 50 yaş altında KAH grubunda, hem aynı yaştaki kontrol grubundan (pKO.01) ve hem de KAH bulunan diğer yaş gruplarından (p2<0.03, p3<0.001) anlamlı ölçüde yüksekti. Hipertansiyon sıklığı genç hastalarda kontrol grubuna göre ve yaşın ilerlemesiyle artış göstermekle birlikte istatistiki olarak anlamlı değildi. Diabetes mellitus ve aile öyküsü yönünden gruplar arası belirgin farklılık yoktu. 50 yaşın altındaki genç hastalarda LDL-K düzeyi kontrol grubuna göre yüksekti (p<0.05). Ancak diğer KAH gruplarıyla karşılaştırıldığında farklılık gözlenmedi. 50 yaş altı KAH grubunda TG değerleri; kontrol grubuna göre (p<0.005) ve 65 yaş üzeri KAH grubuna göre (p<0.003) yüksek olmakla birlikte, 50-64 yaş arası grupla aralarında belirgin farklılık yoktu. Fibrinojen seviyesi; 50 yaşın altı KAH grubunda kontrol grubuyla karşılaştırıldığında anlamlı olarak yüksekti (p<0.05). Diğer yaştaki KAH gruplarına göre ise düşük olarak tesbit edildi (p<0.05).46 DHEA-S04 düzeyi; genç hastalarda orta yaşlı ve yaşlı KAH grubuna göre anlamlı ölçüde yüksekti (p<0.05). Ancak 50 yaşın altındaki genç hastalar kontrol olgularıyla karşılaştırıldığında DHEA-S04 seviyesi belirgin olarak düşüktü (p<0.05). Gruplar arasında HDL-K, Lp (a), ApoAı, Apo B100, ferritin, total testosteron, serbest testosteron ve kortizol seviyeleri bakımından farklılık yoktu. Risk faktörlerinin birbirleriyle korelasyonunda; LDL-K'nın total kolesterolle pozitif yönde mükemmel korelasyon ( r = 0.892; p<0.01), TG'nin HDL-K ile negatif yönde korelasyonu orta derecedeydi ( r = - 0.401;p<0.01). Diğer değişkenler arasındaki korelasyonlar zayıf dereceliydi. Sonuç olarak bu çalışmada; 50 yaş altı genç hastalarda sigara kullanımı diğer KAH gruplarına ve kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksekti. 50 yaş altı ile 50-64 yaş arası KAH gruplarında TG değerleri, 50- 64 yaş arası ile 65 yaş üzeri KAH gruplarında fıbrinojen değerleri belirgin olarak yüksekti. Pratik açıdan KAH riskinin önceden belirlenmesi ve daha sonraki tedavi kararı tek başına total kolesterol ve/veya LDL-K ölçümlerine göre değil, TG de içeren eksiksiz bir lipid profiline dayandırılmahdır. KAH riskini göstermede yaşla birlikte risk faktörü profılindeki değişimin de göz önüne alınması gerektiği ve konvansiyonel risk faktörlerinin yanında TG ve fıbrinojen DHEA-S04 ölçümlerinin de önemli olduğu sonucuna varıldı. 47 7. SUMMARY SEARCHING OF RISK FACTORS IN PREMATURE ATHEROSCLEROSIS In this prospective study we aimed to search the subjects in which premature atherosclerosis was established and the other age groups, the distribution of risk factors, their potential to be risk factors for coronary artery disease (CAD) and the relations between these risk factors. In the patients groups whose CAD were determined by using coronary angiography and whose ages were under 50, between 50 and 64 and over 65; and in the control group whose ages were under 50, exercise stress tests were established as negative in maximal aimed velocity, total cholesterol, LDL-C, HDL-C, TG, Lp (a), Apo Al, Apo B100, fibrinogen, ferritin, total testosterone, free testosterone, estradiol, DHEA-S04 and the cortizol levels were determined. We also assessed the convantional risk factors like HT, DM, smoking and familial history of CAD. Our study was formed with each gender by taking into account of sexual differences in same parameters. In our study smoking was much more higher in the young patients group with CAD in the control group who were at the same ages (p<0.01) and than in the other age groups with CAD (p2<0.03, p3<0.001). The frequency of HT was higher in the young patients with CAD than in the control group and it was also higher in older patients but these findings were not statically important. There weren't many differences between the groups when DM and family history were taken into account. LDL-C levels were higher in young patients than in control group (p<0.05). But when it was compared with the other group who had CAD there was no difference. Although TG levels were higher in young patients than in control group (p<0.005) and than in the patients who were over 6548 years old (p<0.003), there wasn't a difference when the young patients were compared with the patients whose ages were between 50 and 64 years old. The fibrinogen levels were much more higher in the young patients than in control group (p<0.05). It was found low in the other age groups with CAD (p<0.05). There wasn't a difference between the middle aged and the older patients groups when fibrinogen levels were taken into account. The DHEA-S04 levels were significantly higher in the young patients than in the middle aged and older patients groups (p<0.05). But when young patients were compared with the control group their DHEA- S04 levels were significantly low (p<0.05). Between middle age and older patients groups there was no difference when DHEA-S04 was taken into account. Among the all groups HDL-C, Lp(a), Apo Al, Apo B100, ferritin, total testosterone and Cortisol levels were not different. Considering the correlations of risk factors between each other; the positive correlation between LDL-C and total cholesterol was perfect (r=0.892; p<0.01), the negative correlation between TG and HDL-C was in mean levels (r= -0.401; p<0.01). The correlations between the other variables were in low levels. As a consequence, in this study; smoking was significantly higher in the young patients than in control group. In young and middle aged patients groups the TG levels, in middle aged and older patients gropups the fibrinogen levels were significantly high. Practically, determining the risk of CAD initially and deciding the treatment subseguently should not only be based on total cholesterol and/or LDL-C measurements but also should be based on a complete lipid prophile that contents TG, too while showing the risk of CAD, the variaty in the prophile of risk factors had to be taken into account together with the age and besides the convantional risk factors TG, fibrinogen and DHEA-S04 measurements were also important.
Collections