Türkiye`de kamu konutları yönetimi ve konut kiralarının analizi: Ankara ili örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren başlayan kamu konutu uygulaması, günümüze kadar devam etmiştir. Artan nüfus ve çeşitlenen kamu hizmetleri ile orantılı olarak devlet personeli sayısının artması, kamu konutu sayısında da artışa neden olmuştur. Kamu personelinin barınma hakkına karşılık olarak düşünülen konutlar, kimi zaman kamu personeli olduğu halde ihtiyaç sahibi bireylerin bu haktan yoksun kalmasına ve eşdeğerleri ile aynı imkanlardan yararlanamamasına neden olmuş ve bu durum eşitsizlik olarak tanımlanmıştır. Şehirlerin gelişmişlik düzeylerine ve kamu konutlarının şehir içindeki konumlarına bakılmadan belirlenen kira katsayıları ile tespit edilen kira paraları gerçeği yansıtmamaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarının mülkiyet ve yönetimindeki konutların bulundukları yerleşimlerde merkeze uzaklıkları, ulaşım olanakları, bina yaşı, inşaat kalitesi, hastane ile diğer kentsel hizmet alanlarına uzaklığı gibi faktörlerin, kira katsayısı tespitinde dikkate alınmadığı görülmektedir. Alan çalışmasının sonuçları, kamu konutu ile aynı bölgede bulunan benzer özel mülkiyete konu bağımsız bölümlerin kira paraları veya mülkiyet bağı dikkate alınmaksızın benzer konutların kira bedelleri arasında önemli farklılığın olduğunu göstermektedir. Özellikle kamu konutlarının kira değerlerinin benzer özel mülkiyete konu taşınmazların kira paralarından daha düşük olduğu ortaya konulmuştur. Bu yapı kamu konutundan yararlanamayan kamu personelinin hane geliri ve refahında kayba neden olmaktadır. Kamu konutları için birim alan (m²) başına yapılan masrafların kamu konutlarından birim alan (m²) başına yararlanıcıların ödedikleri kira parasından daha yüksek olduğu ve bu bakımdan konut yönetiminin devlet bütçesine ilave yük getirdiği açıktır. Mevcut yasal ve kurumsal düzenlemelerle kamu konutundan yararlanamayan personelin refah kayıplarının telafi edilemediği dikkate alınarak; ya kamu konutundan yararlanan personele verilen imkanların diğer kamu çalışanlarına da sunulabilmesi yoluna gidilmeli ya da sadece belirli bir kesimin refahını artıran bu uygulamanın yeniden gözden geçirilmesi veya uygulamaya son verilmesi gerekli görülmektedir. Starting from the first years of the Republic, public housing practice has continued until today. The increase in the number of government staff in commensuration with the growing population and diversifying public services has led to an increase in the number of public housing. Housing intended to meet the accommodation needs of government staff have caused some individuals to be deprived of this right form time to time although they are government officials, which has been described as inequality. Rental allowances determined by rental coefficients that are identified irrespective of development levels of cities and the locations of public housings within the city do not reflect reality. It is observed that factors such as the proximity to the center of the settlements they are situated in, transportation facilities, building age, construction quality, distance to hospitals and other urban service areas of the housings owned and managed by public institutions and organizations are not taken into account in determining rent coefficients. The results of the field study show that there are significant differences between the rents of public housings and those of the similar independent units subject to private ownership in the same area and those of similar housing regardless of the ownership status. It has particularly been found that the rental values of public housings are much lower than those of similar real properties that are subject to private ownership. This structure leads to losses in household income and welfare of those government staff who cannot benefit from public housing. It is clear that the per unit area (square meter) expenses made for public housings are higher than the rental amounts paid by the beneficiaries of such public housings for each unit area (square meter) and that they bring an additional burden on the state budget. Considering that the welfare losses of government staff that cannot benefit from public housing cannot be compensated with existing legal and institutional arrangements, either the opportunities extended to those government officials who benefit from public housing should also be provided to other government employees or this practice that increases the welfare of a particular section of government employees should be revised or completely abolished.
Collections