Afazik hastalarda lezyon yeri tayininde MR ve SPECT ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada, SVH nedeniyle kliniğimize yatırılan ve afazileri olan 10'u kadın toplam 30 hastaya akut atağın ilk 48 saati içinde MRG ve SPECT tetkikleri yapıldı, bilinç durumu afazi testini uygulamaya yeterli olduğu dönemde Gülhane Afazi Testi uygulandı. GAT sonuçlarına göre 8 hastada Broca, 4 hastada Wernicke, 12 hastada global, 3 hastada anomik, 1 hastada transkortikal motor, 1 hastada transkortikal sensoriel, 1 hastada subkortikal afazi tespit edildi. Afazi tipi ile MRG lezyon lokalizasyonu karşılaştırıldığında, lisanın klasik anatomoklinik ilişkisinin büyük ölçüde sağlandığı ancak bir kısmında lisan fonksiyonları ile ilgili bölgelerden uzak lezyon alanlarında da afazilerin ortaya çıktığı görülmüştür. Bu çalışmada talamusun ve diğer subkortikal yapıların lisanda önemli görevler üstlendikleri ve bu bölgelerin etkilenmesi ile değişik afazi tiplerinin ortaya çıkabileceği ve bazen bunların tek bir afazi sınıfına dahil edilemeyeceği görülmüştür. MRG lezyon yeri ile SPECT' deki perfüzyon değişikliği yeri karşılaştırıldığında büyük ölçüde korele oldukları saptanmıştır, fakat SPECT' de aynı hastada farklı alanlarda da hipoperfüzyon tespit edilmiş ve diaşisizle açıklanmıştır. MRG lezyon alanları ve SPECT perfüzyon değişikliği alam hesaplandığında SPECT lehine anlamlı bir artış ortaya çıkmıştır. SPECT perfüzyon değişikliği yüzdesi ile afazi tipinin şiddeti arasında ilişki olabileceği düşünülmüş ve afazi prognozunun tayininde yararlı olabileceği izlenimi alınarak yeni çalışmalar için fikir vermiştir. In this work, mangnetic resonance imaging (MRI) and single photon emission coputerized tomography (SPECT) were used to investigate aphasia in 30 inpatients (10 female, 20 male) with cerebrovascular accident admitted to our clinic within the first 48 hours of the cerebrovascular event. Gülhane Test for Aphasia (GAT) was applied to all the patients when the level of conciousness was available for application of the test. Interpretation of the test results reveoled Broca's aphasia in 8, Wernicke's aphasia in 4, global aphasia in 12, anomic aphasia in 3, transcortical sensorial aphasia in 1, transcortical motor aphasia in 1 and subcortical aphasia in 1 of the patients. When type of aphasia was compared with lesion localization on MRI, it was found that classic clinicoanatomical relation of language had been preserved on a grand scala however some lesion away from regions known to be associated with language functions had also produced aphasia. Interpretation drawn from this work is that the thalamus and other subcortical structures also play a major role in language fonctions and involvement of these structures might occasionally produce aphasia types that do not fall into a single catogory of language syndrome. Lesion localizations on MRI were found to be strongly correlated to the sites of perfusion alterations on SPECT, however SPECT additionally revealed different regions of hypoperfusion in a given patient which might be interpreted as diaschisis. When lesion localizations on MRI and areas of altered perfusion on SPECT were quantitatively compared, there was a statisticcally significant increase in favor of SPECT. Percentage of perfusion alteration on SPECT might be a useful tool to assess the prognosis of aphasia and might also be inspirin with hope for further studies.
Collections