Edinsel beyaz cevher hastalıklarının ayırıcı tanısında manyetik rezonans görüntüleme

Abstract

7. ÖZET Manyetik rezonans görüntülemenin kullanıma girmesi ile edinsel beyaz cevher hastalıklarının saptanmasında önemli ilerlemeler sağlanmıştır. Bununla birlikte MRG bulguları ile zaman zaman ayırıcı tanının sağlanmaması, tedavi yaklaşımı açısından önemli role sahip olan ayırıcı özelliklerinin daha belirgin şekilde ortaya konulabilmesini gerekli kılmaktadır. Edinsel beyaz cevher patolojisi saptanan 58 olgumuzda lezy onların lokalizasyon, boyut, kontur, Tl A ve T2A kesitlerinde sinyal özellikleri ve kontrast tutulumları incelendi. Olglular klinik, laboratuar ve radyolojik takipleri sonucu aldıkları tanılara göre literatür bilgileri ile beraber irdelendi. Edinsel beyaz cevher hastalıklarında lezyon lokalizasyonlarının spesifik olmamakla birlikte ayırıcı tanıya önemli katkıları mevcuttur. Lezyon boyutları ise bazı olgularda yardımcı olmaktadır. Lezyonların Tl A ve T2A kesitlerinde sinyal intensitelerinin saptanmasının ayırıcı tanıda önemli katkısı olmamakla beraber irreversbl lezyonların belirlenmesinde faydalıdır. İVKM verilimi sonrası kontrast tutulumu ise aktif lezyonların saptanması dışında ayırıcı tanıya katkı sağlamaz. Sonuç olarak edinsel beyaz cevher hastalıklarının MRG bulgularının mutlaka klinik ve laboratuar bulguları ile beraber değerlendirilmesinin gerekli olduğu kanısındayım. 62

8. SUMMARY Nowadays, in diagnosis of acquired white matter diseases, significant advances were supplied by magnetic differentional diagnosis can not be provided by magnetic resonance imajing. In these patients, other diagnostic criteries must be evaluated with magnetic resonance findings for programing the treatment. In 58 patients with acquired white matter disease, the localization, dimesion, contaur, signal specifications on T]W, T2W images and contrast enhancement of the lesions were evaluated by cranial magnetic resonance imajing. Clinical, labratory, and radialogical examinations were carried out during the presentation and differential diagnosis were provided. Also, our radiological findings were compared with literature findings. The lesions localizations of the acquired white matter diseases are not spesific but it helps in differential diagnosis of some cases. Dimension of the lesions also can be helpful at the diagnosis. Signal intensity of the lesion on TjW and T2W images is not specific in differential diagnosis but it is effective in identifiging the irreversible cases. Contrast enhancement of the lesions after IV contrast infection shows only the active lesions. It can not provide sufficient contribution of the differential diagnosis. As a result, magnatic resonance imaging findings in patients with acquired white matter disease must be evaluated with clinical and labratory findings to achieve the diagnosis. 63