Tıp Fakültelerinde çalışan öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerinde tükenmişlik düzeylerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinde görev yapan öğretim üyeleri ve araştırma görevlilerinde tükenmişlik düzeylerinin değerlendirilmesi ve tükenmişlik düzeylerini etkileyen faktörlerin araştırılması amaçlanmaktadır.Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya 01.04.2013 ile 01.01.2014 tarhleri arasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinde görev yapmakta olan 564 öğretim üyesi ve araştırma görevlisi ile Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesinde görev yapmakta olan 330 öğretim üyesi ve araştırma görevlisi olmak üzere 894 kişi alındı. Katılanların sosyodemografik özelliklerini içeren 50 sorudan oluşan anket formu ve 22 sorudan oluşan Maslach Tükenmişlik Ölçeği (MTÖ) yüz yüze görüşme yöntemi ile dolduruldu. Tüm veriler SPSS 16.0 istatistik paket programı kullanılarak değerlendirildi. Verilerin değerlendirilmesinde Student-t testi, x², ANOVA varyans analizi ve Pearson korelasyon analizi kullanıldı.Bulgular: Çalışmaya katılanların %63,1' i Necmettin Erbakan Üniversitesinde %36,9' u Selçuk Üniversitesinde görev yapmakta idi. Yaş ortalaması 34,75±9,62 (min=23, max=67) idi. Çalışmaya katılanların Duygusal Tükenme (DT) puan ortalaması 16,45±7,80 (min=0,00-max36,00), Duyarsızlaşma(D) puan ortalaması 6,28±3,93 (min=0,00-max=19,00), Kişisel Başarı (KB) puan ortalaması 20,36±4,63 (min=0,00-max=32) idi.Selçuk Üniversitesinde görev yapan hekimlerin KB puan ortalamaları Necmettin Erbakan Üniversitesinde görev yapanlara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (p=0,026). Temel tıp bilimlerinde görev yapan hekimlerin dahili ve cerrahi bilimlerde görev yapanlara göre, Prof. Dr. ve Doç. Dr. ünvanıyla görev yapanların diğer akademik ünvanlara göre, idari görevi olanların olmayanlara göre, 40 yaş ve üzerinde olanların 40 yaşın altında olanlara göre, evli olanların bekar olanlara göre DT (p<0,001) ve D (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulunmuş iken KB (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi. Erkeklerin kadınlara göre KB (p<0,001) puan ortalamaları ise istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi. Obez olanların normal kilolu alanlara göre KB puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi (p<0,001). Eşi çalışmayanların eşi çalışanlara göre DT (p<0,001) ve D (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulundu. Arabası olanların olmayanlara göre KB puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi (p<0,001). Ailesinde engelli biri olanların olmayanlara göre KB puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi (p=0,013). Çocuğu olanların olmayanlara göre, kendi evinde oturanların kirada oturanlara göre, sağlıklı olanların ruhsal bir hastalığı olanlara göre, evde eşi ve çocuğuyla yaşayanların yalnız yaşayanlara göre DT (p<0,001) ve D (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulunmuş iken KB (p<0,001) puan ortalamaları ise istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi. İş yerinden memnun olmayanlarda olanlara göre, çalıştığı üniversiteyi değiştirmeyi düşünenlerde düşünmeyenlere göre, çalıştığı kurumda amirleri ile sorun yaşayanların yaşamayanlara göre, çalışma arkadaşlarıyla sorun yaşayanların yaşamayanlara göre, işyerinin fiziksel koşullarını yeterli bulmayanların yeterli bulanlara göre, yapabileceğinden daha fazla iş yaptığını düşünenlerin düşünmeyenlere göre, çalıştığı kurumda amirlerinden yeterli takdir aldığını düşünmeyenlerin düşünenlere göre, çalıştığı kurumda akademik unvan olarak yükselme olanağı olduğunu düşünmeyenlerin düşünenlere göre DT (p<0,001) ve D (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuş iken KB (p<0,001) puan ortalamaları ise istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük idi.Geçmişte pratisyen hekim olarak görev yapanların yapmayanlara göre DT (p<0,001) ve D (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuş iken KB (p=0,016) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük idi. Meslekte geçirdiği süre 10 yılın üzerinde olanların 10 yıl ve altında olanlara göre, günlük ortalama çalışma süresi 8 saat ve altında olanların 8 saatin üzerinde olanlara göre, nöbet tutmayanlarda tutanlara göre DT (p<0,001) ve D (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulunmuş iken KB (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi. Çalıştığı branş dışında yapmak istediği ihtisas olanlarda olmayanlara göre DT (p<0,001) ve D (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuş iken KB (p=0,002) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük idi. Meslek seçimini istiyerek yapanlarda yakınlarının etkisiyle yapanlara göre DT (p<0,001) ve D (p=0,004) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulunmuş iken KB (p<0,001) puan ortalamaları ise istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi. Çocuğunun ilerde hekim olmasını isteyenlerin istemeyenlere göre, mesleğinin geleceği konusunda olumlu düşünenlerin olumsuz düşünenlere göre, meslektaşlarından yeterince destek gördüğüne inananların inanmayanlara göre DT (p<0,001) ve D (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük bulunmuş iken KB (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi.Hekimlik dışı başka işle uğraşanlarda uğraşmayanlara göre KB puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi (p<0,001). Hekimliği bırakmayı düşünenlerin düşünmeyenlere göre, herhangi bir hobisi olmayanların olanlara göre, hekimliğin kendisine uygun olduğunu düşünmeyenlerin düşünenlere göre, mesleğinin toplumda hak ettiği yerde olduğunu düşünmeyenlerin, hak ettiği yerde diyenlere göre, aldığı ücreti yeterli bulmayanların yeterli bulanlara göre DT (p<0,001) ve D (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuş iken KB (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede düşük idi.Sigara kullananlarda kullanmayanlara göre DT (p<0,001) ve D (p<0,001) puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi. Alkol kullananlarda kullanmayanlara göre KB puan ortalamaları istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek idi (p<0,001). Sonuç: İnsanlarla yüz yüze ilişkinin en yoğun olarak yaşandığı mesleklerden biri olan hekimler tükenmişlik açısından ciddi bir risk altındadır. Özellikle Tıp fakülteleri gibi hem bulunduğu bölgede en üst seviye sağlık hizmeti vermeyi planlayan hem de geleceğin hekimlerini yetiştirmeyi hedefleyen kurumlarda çalışan hekimlere, tükenmişliği azaltıcı sosyal ve çalışmayı motive edici destekler verilmeli ve sürdürülmelidir. Objective: It was aimed to evaluate the burnout levels of the academic staff and research assistants employed at Medical Faculty of Selcuk University and Meram Medical Faculty of Necmettin Erbakan University, and to investigate the factors affecting the level of burnout.Materials and Methods: This study included total 894 subjects; 564 faculty members and research assistants working at Meram Faculty of Medicine, Necmettin Erbakan University and 330 faculty members and research staff employed at Faculty of Medicine, Selcuk University between April1st,2013 and Jan1st, 2014. A questionnaire consisting of 50 questions containing sociodemographic characteristics of the participants, and the Maslach Burnout Inventory (MBI) with 22 questions were filled with face to face interviews. All data were analyzed using SPSS 16.0 statistical software package. Data were evaluated using Student's t test, Chi-Square, ANOVA analysis of variance and Pearson correlation analysis.Results: Of the participants, 63.1% were working at the University of Necmettin Erbakan, and 36.9% at Selcuk University. Mean age was 34.75 ± 9.62 (min=23, max=67) respectively. The mean emotional exhaustion (EE) score of the participants was 16.45 ± 7.80 (min = 0.00 - max36.00), the mean depersonalization (DP) score 6.28 ± 3.93 (min=0.00, max =19.00), Personal Success ( PS) mean score was 20.36 ± 4.63 (min = 0.00 - max = 32), respectively. The mean score of PS of the physicians working at Selcuk University was higher (p=0.026) when compared with the staff at Necmettin Erbakan University. While the mean emotional exhaustion (EE) (p<0,001) and depersonalization (DP) (p<0,001) scores of the physicians who work in basic medical sciences, the staff titled Prof. Dr. and Assoc. Prof. Dr., the physicians with administrative duties, the staff at/over 40 years old, the married physicians were statistically significantly lower than those of the staff employed in the other medical and surgical sciences, the staff with other titles, the physicians without administrative duties, the staff under 40 years old and the single staff respectively, personal success ( PS) mean scores were statistically significantly higher (p<0,001). Mean scores of PS of the obese were significantly higher (p< 0.001) compared to the normal weight. The mean emotional exhaustion (EE) (p<0,001) and depersonalization (DP) (p<0,001) scores of the physicians whose spouses were working were significantly lower than those whose spouse were not employed. The mean scores of personal success ( PS) of the ones with cars were significantly higher (p<0,001) compared to those without cars. The mean scores of personal success ( PS) of the ones with a disabled person in the family were statistically significant (p=0.013) compared to those with no disabled person in the family. While the mean emotional exhaustion (EE) (p<0,001) and depersonalization (DP) (p<0,001) scores of the ones who had children, those who lived in their own houses, the healthy ones, the ones who lived with their spouses and children were statistically significantly lower compared to the ones with no child, the ones paying rent, those with a psychological illness, those living alone respectively, the mean scores of PS (p<0.001) were statistically significantly higher.While the mean emotional exhaustion (EE) (p<0,001) and depersonalization(DP) (p<0,001) scores of the ones who were not satisfied at their workplaces, those who were thinking of changing their university, the ones who were in trouble with their superiors, the ones who had trouble with their colleagues, those who were not satisfied with the physical conditions of the workplace, those who thought that they worked more than they could, those who did not think they were adequately appreciated by their superiors, those who did not think they had a chance of academic title promotion were statistically significantly higher compared the ones who were not in trouble with their superiors, the ones who had no trouble with their colleagues, those who were satisfied with the physical conditions of the workplace, those who did not think that they worked more than they could, those who thought they were adequately appreciated by their superiors, those who thought they had a chance of academic title promotion respectively, their mean scores of PS (p<0.001) were statistically significantly lower. While the mean emotional exhaustion (EE) (p<0,001) and depersonalization(DP) (p<0,001) scores of the ones who worked as a practitioner in the past were significantly higher compared to the ones who did not serve as a practitioner in the past, their mean scores of PS (p = 0.016 ). While the mean emotional exhaustion (EE) (p<0,001) and depersonalization(DP) (p<0,001) scores of the ones who spent time over 10 years in the profession, those who worked for 8 or under 8 hours daily, the ones who were not on duty statistically significantly lower compared to the ones who spent time under 10 years in the profession, those who worked for over 8 hours daily, the ones who were on duty respectively, their mean scores of PS (p <0.001) were statistically significantly higher.While the mean emotional exhaustion (EE) (p<0,001) and depersonalization(DP) (p<0,001) scores of the ones who wanted to specialize in other branches rather than their present branch were significantly higher compared to the ones who did not want to specialize in other branches, their mean scores of PS (p<0.001) were statistically significantly lower. While the mean emotional exhaustion (EE) (p<0,001) and depersonalization(DP) (p<0,001) scores of the ones who intentionally chose their career were significantly lower compared to the ones who chose their career with the effects of relatives, their mean scores of PS (p<0.001) were statistically significantly higher. While the mean emotional exhaustion (EE) (p<0,001) and depersonalization(DP) (p<0,001) scores of the ones, who wanted their children to be a doctor, those who were optimistic about the future of their career, those who believed they were adequately supported by their colleagues, were significantly higher compared to the ones, who did not want their children to be a doctor, those who were pessimistic about the future of their career, those who did not believe they were adequately supported by their colleagues, their mean scores of PS (p<0.001) were statistically significantly higher.The mean scores of PS (p<0.001) of the ones who were interested in other works beside their job were statistically significantly higher compared to the ones who were notinterested in other works beside their job. While the mean emotional exhaustion (EE) (p<0,001) and depersonalization(DP) (p<0,001) scores of the ones who were thinking of quitting their profession, those who had no hobby, those who did not think they were suitable for the physician, those who did not think their profession was at the place it deserved, those who were not satisfied with the payment they received were statistically significantly higher compared to the ones who were not thinking of quitting their profession, those who had a hobby, those who believed they were suitable for the physician, those who thought their profession was at the place it deserved, those who were satisfied with the payment they received, their mean scores of PS (p<0.001) were statistically significantly lower.The mean emotional exhaustion (EE) (p<0,001) and depersonalization (DP) (p<0,001) scores of the ones who smoked were statistically significantly higher compared to the ones who did not smoke. The mean scores of PS (p<0.001) of the ones who drank alcohol were statistically significantly higher compared to the ones who did not drink alcohol.Conclusion: The physicians, who are in the profession experiencing the most intense face to face relationship with human, are under the serious risk of burnout. In particular, the supports reducing burnout and motivating should be provided and maintained.to the physicians who are employed at such places especially as Faculties of Medicine which aims both to provide the highest level of health care in the region and to raise the physicians of the future.
Collections