Çocuk enfeksiyon servisinde pnömoni tanısıyla yatırılarak takip edilen hastaların retrospektif olarak değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Gereç ve yöntemler: Çalışmaya Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Servisinde klinik olarak toplumdan edinilmiş pnömoni tanısı konulup yatırılarak tedavi edilen 1 ay-18 yaş arası 184 hasta alınmıştır. Hastaların demografik özellikleri, klinik ve laboratuvar bulguları, akciğer grafileri, tedavi ihtiyaçları ve süreleri ile gelişen komplikasyonlar değerlendirildi.Bulgular: Hastalarımızın erkek/kız oranı 1,55 olarak belirlendi. Hastaların %56,5 oranıyla en fazla kış mevsimlerinde başvurduğu görüldü. Hastaların çoğunluğu (%60,3) sigaraya maruz kalmaktaydı. Hastaların 76'sı (%41,3) başvurudan önce antibiyotik kullanmamaktaydı. Başvuru sırasındaki solunum sayıları hesaplandığında ortalama 40,2±13,4 SD/dk olup, 44 (%23,9) hastada kendi yaş grubu ve DSÖ kriterlerine göre takipne mevcuttu. Başvuru SpO2 (oksijen saturasyonu) değeri ortalaması 91,8±4,9 SD olarak saptandı ve 77 (%41,8) hastanın SpO2 değeri 92'nin altında bulundu. Takipneik hastaların %86,3'ünde SpO2 değeri 92'nin altındaydı. Çalışmaya alınan hastalardan 72'sinde (%39,1) en az bir yandaş hastalık mevcuttu. En sık nörolojik hastalık (%15,8) tanısı eşlik etmekteydi. Semptomlar en sık öksürük (%95,1), ateş (%61,4), hırıltılı solunum (%56,5) ve balgam (%52,8) idi. Hastaların başvuru şikayetlerinin başlangıcı ile yatış arasında geçen süre ortalama 9,1±13,7 gün olarak saptandı. En çok tercih edilen inhaler tedavi hipertonik salin inhalasyonu (%96,7) idi. Hastalarda en çok kullanılan antibiyotik ise SAM (Ampisilin- Sülbaktam) (%47,2) dı. Çalışmadaki hastalardan 37'sinde (%20,1) komplikasyon oluştuğu görüldü. En çok karşılaşılan komplikasyon AGE (Akut gastroenterit) (%35,1) idi. SpO2 değeri ortalaması düşüklüğü ile solunum sıkıntısı, ÇYBÜ ihtiyacı, oksijen tedavisi ihtiyacı ve inhaler tedavisi ihtiyacının arttığı görüldü. Takipneik hastalarda tedavi süreleri uzamış bulundu. Daha küçük yaş grubunda daha fazla oksijen tedavisi ihtiyacı, artmış inhaler tedavi ihtiyacı ve artmış solunum sıkıntısı gelişme durumu mevcuttu, Yaş gruplarına göre tedavi sürelerinin değişmediği görüldü. Preterm doğanlarda oksijen tedavi ihtiyacının, oksijen tedavi süresi, inhaler tedavi süresi, antibiyotik/antiviral tedavi süresi ve yatış süresi ortalaması daha fazla saptandı. Sadece CRP yüksek olan olan grupta yatış süresi daha uzun bulundu, diğer akut faz reaktanları ve tedavi süreleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Yandaş hastalığı olanlarda ortalama oksijen tedavi süresinin inhaler tedavi süresinin, antibiyotik/antiviral tedavi süresinin ve yatış süresinin daha fazla olduğu bulundu. Malnütre hastalarda tedavi süreleri daha uzun bulundu. Sigara maruziyeti olanlarda daha fazla solunum sıkıntısı geliştiği görüldü.Sonuç: Çocukluk çağı pnömonileri günümüzde de önemli mortalite ve morbidite sebebi olup, alınabilecek önlemlerle hastalık oluşumunda azalma sağlanabilir. Prematüritenin önlenmesi, anne sütü alımının arttırılması, malnütrisyonun önlenmesi, çevre kirliliği ve sigara maruziyetinin azaltılması, pnömokok ve Hib başta olmak üzere bağışıklamanın sağlanması pnömoni insidansında azalmaya katkıda bulunacak etmenlerdendir.Anahtar Kelimeler: Pnömoni, tedavi süreleri, çocuk, demografik özellikler Objective: To investigate the data of patients hospitalized for pneumonia due to significant morbidity and mortality in childhood, and to emphasize the importance of the disease by discussing the current literature.Materials and methods: 184 pediatric patients aged between 1 month and 18 years who were clinically diagnosed as community-acquired pneumonia in Pediatric Infectious Diseases Service were included in the study. Demographic characteristics, clinical and laboratory findings, chest X-rays, treatment needs and durations of the patients were evaluated.Results: The male / female ratio of our patients was 1.55. It was seen that the patients were admitted with the highest rate of 56.5% in winter. The majority of patients (60.3%) were exposed to smoking. 76 (41.3%) of the patients did not use antibiotics before the application. Mean respiratory rate was calculated as 40.2 ± 13.4 SD / min and 44 (%23,9) patients had tachypnea according to their age group and WHO criteria. The mean SpO2 (oxygen saturation) was found to be 91.8 ± 4.9 SD and the SpO2 value of the 77 (%41,8) patients was below 92. SpO2 value was below 92 in 86.3% of follow-up patients. Of the patients included in the study, 72 (39.1%) had at least one comorbid disease. The most common neurological disorder (15.8%) was associated with the diagnosis. The most common symptoms were cough (95.1%), fever (61.4%), wheezing (56.5%) and sputum (52.8%). The mean time interval between the onset and admission of the patients was 9.1 ± 13.7 days. The most preferred inhaler therapy was hypertonic saline inhalation (96.7%). The most commonly used antibiotic in patients was SAM (47.2%). Complications occurred in 37 (20.1%) patients. The most common complication was AGE (acute gastroenteritis) (35.1%). The need for respiratory distress, need for ICU, need for oxygen therapy and inhaler treatment increased with the mean of SpO2. The duration of treatment was found to be prolonged in follow-up errors. The need for more oxygen therapy, increased need for inhaler therapy and increased respiratory distress were observed in the younger age group. The need for oxygen therapy, duration of oxygen therapy, duration of inhaler therapy, duration of antibiotic / antiviral therapy and duration of hospitalization were higher in preterm infants. Only in the high CRP group the duration of hospitalization was longer and no significant relationship was found between the other acute phase reactants and duration of treatment. It was found that the duration of inhaler therapy, duration of antibiotic / antiviral treatment and duration of hospitalization were higher in patients with comorbid disease. Treatment time was longer in malnutrition patients. More respiratory distress was observed in patients with cigarette smoking.Conclusion: Pediatric pneumonia is still a major cause of mortality and morbidity. Prevention of prematurity, increased breast milk intake, prevention of malnutrition, environmental pollution and reduction of cigarette exposure, pneumococcal and hybrid immunization are among the factors contributing to the reduction of pneumonia incidence.Key words: Pneumonia, duration of treatment, child, demographic characteristics
Collections