Yavaş şehir ` Citta slow ` kavramının oteller üzerinden incelenmesi: Muğla/Akyaka örneği

Abstract

Yaşadığımız gezegende sanayileşmelerin artması ve insanların kaynakları bilinçsizce tüketmesi, küreselleşme gibi bir sonucu karşımıza çıkarmıştır. İçinde bulunduğumuz yüzyılın başından itibaren bu durum içinden çıkılamaz bir noktaya gelmiştir. Her şeyin hızlı yaşandığı kentlerde çevre kirlilikleri, ekonomik sıkıntılar, yaşam zorlukları sürekli artmakta ve insanların sağlığını tehdit etmektedir. Bu durumdan rahatsız olan insanlar `köy hayati` diye tabir edilen küçük kasabalara gitmek istemekte ve bazıları da istediklerini yapmaktadır. Kendini bu kargaşadan kurtarmak isteyen insanlar olduğu gibi, yaşananlara karşı direnen kentlerde bulunmaktadır. Olumsuzluklara karşı direnen bu kentler, İtalya'nın kurduğu bir birlik sayesinde `Yavaş Şehir` unvanı ile anılmaktadır.Hızlı hayata ve yemek kültürüne tepki olarak ortaya çıkan yavaş felsefesinde hayatın değerlerini yaşamak esastır. Bu konuda ortaya çıkan ilk hareket Yavaş Yemek Hareketi olmuştur. Yavaş Şehir Hareketi, Yavaş Yemek hareketinden sonra ortaya çıkan ve daha geniş bir alanı kapsayan sürdürülebilirlik hareketidir.Yavaş şehirler temelinde sürdürülebilirlik ilkelerine dayanmaktadır. Aynı zamanda yerel kültürü korumaya ve kullanıcıların bilinçlendirilmesine de oldukça önem veren ölçütlerle değerlendirilmektedir. Değerlendirme sonucunda başarılı bulunan kentler `Yavaş Şehir` unvanını kazanmaktadır. Sürdürülebilirliğin ekolojik, ekonomik ve sosyal olmak üzere üç temel boyutunu da ele alan yavaş şehirler ülkemizde de yaygınlaşmaya başlamıştır. Bu merkezlerden biri olan Akyaka, geleneksel mimarisi ve koruma alanı içerisinde bulunması nedeniyle yavaş şehir seçilmiştir.Bölge plajları ve sahip olduğu imkanları sayesinde turizm açısından önemli bir merkezdir ve çok fazla ziyaretçi gelmektedir. Bundan dolayı bölgede yapılmış olan ya da yeniden işlevlendirilen ticari konaklama yapıları sayı olarak fazladır. Bölgedeki otel yapılarının, yavaş şehir kriterlerine uygun olduğu ve geleneksel mimari anlayışını koruduğu çalışmada gözlenmiştir. Yapıların iç mimari tasarımında da aynı özelliklerin bulunup bulunmadığı ise bu çalışma sayesinde belirlenmiştir. Çalışmada yavaş şehir kavramına yön veren sürdürülebilirlik ilkeleri ve yavaş şehir kriterleri dikkate alınmıştır.

On the planet we live in, the rise of industrialization and people consume resources unconsciously have led to a result, such as globalization. From the beginning of the century we are in, this situation has reached an unresolved point. Environmental pollution, economic problems, life challenges are constantly increasing and threaten the health of people in cities where everything is happening fast.People who are disturbed by this situation want to go to small towns called `village life` and some do what they want. There are cities that resist the events, like the people who want to save themselves from this chaos.These cities that resist the negativity,are known as `slow cities` thanks to a union established by Italy.It is essential to live the values of life in its slow philosophy, which emerged in response to fast life and food culture. The first movement to emerge on this issue has been the Slow Food Movement. The Slow City Movement is a movement of sustainability that emerged after the Slow Food Movement and encompassed a wider area.Slow cities are mainly based on sustainability principles. At the same time, it is evaluated with the criteria that are very important to preserve local culture and to raise awareness of users. The cities that were successful in the evaluation are named `Slow City`.The slow cities that deal with the three basic dimensions of sustainability, including ecological, economic and social, have also become widespread in our country. Akyaka, which is one of these centers, was chosen as a slow city because of its traditional architecture and its be located within the conservation area.As the region has beaches and many opportunities, it is an important tourist destination and there are many visitors.Therefore, there are many commercial accommodation structures that have been built in the region or re-functional. Buildings in the Akyaka region, which manages to preserve traditional architecture in all types of buildings, has been constructed with natural and sustainable materials that do not harm the environment.It was observed in the study that otel buildings in the region were built with slow city principles and maintained traditional architectural understanding. Whether the buildings have the same characteristics in the interior design is determined by this study. In this study, the principles of sustainability guiding the concept of slow city and the criteria of the slow City were taken into consideration.