Polistemia vera`lı hastalarda tromboelastografi, antifibrinolitik aktivite değişimleri ve bunlara tedavinin etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Polistemia Vera (PV) kemik iliğinde eritroid seride daha belirgin olmak üzere myeloid ve megakaryositik serilerde artış, venöz ve arteriyel trombozların izlendiği klonal myeloproliferatif bir hastalıktır. Hastalığın seyri esnasında venöz ve arteryel trombozlar izlenebileceği gibi kanamaya ait klinik bulgular da gözlenebilmektedir. Çalışmamızda PV hastalarında tromboembolik komplikasyonların gelişimini kolaylaştırabilecek defektleri erken gösterebilmede tromboelastogram (TEG) analizinin değeri araştırılırken, aynı zamanda hastalardaki antifibrinolitik aktivite değişimi ve bu değişime tedavinin etkileri incelendiBu amaçla yeni tanı konmuş ve tedavi almamış 22 PV'lı hasta çalışmaya alındı. Hastalarda başvuru esnasında tanısal tetkikleri takiben rotasyonel TEG (ROTEM) analizi, fibrin yıkım ürünleri (FDP), trombomodulin (TM), plazminojen aktivatör inhibibitörü-1 (PAI-1), plazmin-alfa 2 antiplazmin kompleksi (PAP) ve trombinle aktive edilen fibrinolizis inhibitörü antijen (TAFIa) düzeyleri saptandı. Aynı parametreler hastalara uygulanan flebotomi ve 5-hidroksiüre tedavisi sonrası tekrar değerlendirildi. Hasta grubunda ROTEM analizinde INTEM-CFT ve EKSTEM CT artmış, INTEM-MCF azalmış olarak saptanırken FIBTEM analizi trombosit fonksiyon bozukluğu ve/veya konsantrasyon düşüklüğü ile uyumluydu. Hasta grubunun TM, PAI-1, PAP ve TAFIa değerleri kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksekti (sırasıyla p<0,001, p<0,001, p<0,001, p<0,05). Flebotomi ile hemoglobin, hematokrit değerlerinde düşme izlenirken, lökosit sayısında düşme saptanmadı. Trombosit sayısında ise artış mevcuttu. TM, PAI-1, TAFIa değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı değişiklikler saptanmazken, PAP değerleri azalmaktaydı (p<0,05). 5-hidroksiüre tedavisi alan hastaların değerlerinin başlangıç değerlerine göre karşılaştırılmasında flebotomiden farklı olarak hemoglobin, hematokrit, lökosit ve trombosit sayılarında düşme izlenirken aynı zamanda TM, PAI-1, PAP, TAFIa değerleri de belirgin olarak azalmıştı (p<0.05, p<0,05, p<0,05, p<0,001Sonuç olarak yaptığımız çalışmada, PV'lı hastalarda klinik olarak aşikar olmasada intravasküler tromboz oluşumu gözlendi ve bu olayda sadece eritrosit kitle artışı değil aynı zamanda trombosit ve lökosit sayısı, endotel fonksiyon bozukluğu ve antifibrinolitik aktivitedeki değişimde etkiliydi. Hastalardaki değişen hemostatik durumun tespitinde ROTEM sınırlı etkiye sahipti. Hastaların tedavisinde kullanılan 5-hidroksiüre flebotomiye ilave olarak trombosit ve lökosit sayısının yanında antifibrinolitik aktiviteyi de etkileyerek hastaların tromboza meyilini azaltmada etkili olabilir nitelikteydi. Polycythemia vera (PV) is a clonal myeloproliferative disorder characterized by excessive increase of myeloid, megakaryocytic and more of eryithroid series in the bone marrow accompanied by venous and arterial thrombosis. During course of the disease haemorrhage can be observed as well as venous and arteriel thrombosis. In our study while the value of thromboelastogram were researched whether it could display the early defects that could facilitate the development of tromboembolic complications, at the same time the change of the antifibrinolytic activity in patients and the effect of treatment to this change was examined.For this purpose, 22 newly diagnosed and untreated patients with PV were included in the study. Following the diagnostic tests, Rotational thromboelastogram (ROTEM), fibrin degradation products (FDP), thrombomodulin (TM), plasminogen activator inhibibitor-1 (PAI-1), plasmin-alfa 2 antiplasmin complex (PAP) and thrombin activatable fibrinolysis inhibitor (TAFIa) antigen levels were measured at admission. Same parameters were evaluated again after after the patients treated with phelebotomy and 5-hydroxyurea. While INTEM-CFT and EXTEM CT were found increased, INTEM-MCF was found decreased in analysis of the ROTEM in patient group, analysis of the FIBTEM was concordant with the defect of the platelet function and/or decrease concantration of platelet. TM, PAI-1, PAP and TAFIa levels in patient group were significantly higher than the control group (p<0,001, p<0,001, p<0,001, p<0,05). While the decrease in haematocrit was seen by phelebotomy, no decrease was seen in the number of the leucocytes. There was a significant increase in the platelet count. While no statistical significant changes were found in TM, PAI-1, TAFIa levels, PAP levels were decreased (p<0,05). While comparing beginning values with the values of patients after treated with 5-hydroxyurea, as different from phelebotomy decreases were seen in haemoglobin, leucocyte, platelet counts at the same time TM, PAI-1, PAP, TAFIa levels were decreased (p<0.05, p<0,05, p<0,05, p<0,001).As a result, in our study though it was not clinically clear, intravascular thrombosis was observed in patients with PV and not only increasing the red cell mass but also platelet and leucocyte count, endothelial disfunction and the changes in antifibrinolytic activity were effective in this state. ROTEM had a limited effect in establishing the haemostatic state in patients. In addition to phelebotomy, 5-hydroxyurea used in the treatment of patients, was in status to be effective in decreasing the tendency of thrombosis with decreasing platelet and leucocyte counts.
Collections