Serebrovasküler hastalık sonrası ortaya çıkan epilepsi ve epileptik nöbet risk faktörlerinin retrospektif ve prospektif olarak araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
GİRİŞ ve AMAÇSVH'lar erişkinde ve yaşlılarda nöbetlerin en sık nedenlerinden biridir. Özellikle ileri yaşlarda semptomatik epilepsinin patogenezinde önemli bir yere sahiptir. 60 yaşından sonra başlayan nöbetlerin %30-45'inde etiyolojik faktör olarak SVH gösterilmektedir. İnme geçiren hastalarda epileptik nöbet insidansı %2.3-%43 arasında bildirilmiştir. SVH'dan 1 hafta sonra ortaya çıkan 2 veya daha fazla provoke olmayan nöbetler PSE olarak tanımlanmıştır. Ayrıca SVH sonrası nöbetler erken ve geç başlangıçlı nöbet olarak da sınıflandırılmıştır. Erken başlangıçlı nöbetler asit baz dengesizliği, elektrolit dengesizliği gibi serebral kaynaklı olmayan nedenlerle oluşabilecekken, geç başlangıçlı nöbetler gercek PSE nöbetleri olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada, SVH sonrası ortaya çıkan epilepsi ve epileptik nöbetlerin yaşa göre dağılımları, klinik özellikleri, lezyonun tipi ve lokalizasyonu, nöbet başlangıç zamanı ve epileptik nöbet gelişimine neden olan risk faktörleri araştırılmıştır.MATERYAL ve METOD1999-2007 yılları arasında, K.T.Ü Tıp Fakültesi Nöroloji servisinde akut SVH sonrası nöbet geçiren 150 hasta çalışmaya alındı, bu hastalar retrospektif ve prospektif olarak araştırıldı. Retrospektif olarak, hastalar nöroloji kliniğine ait olan arşiv kayıtlarından anamnez, özgeçmiş, geliş ve çıkış nörolojik muayene bulguları, labaratuar tetkikleri, EKG, ECHO, CT, MR veya MR venografi görüntüleri olarak değerlendirildi. Prospektif olarak ise hastalar, 2007-2009 yılları arasında 1 yıllık periyotlar ile kendileri veya yakınları ile telefonla yada yüzyüze görüşülerek değerlendirildi. Bu görüşmelerde hastaların taburcu olduktan sonraki nöbet sıklığı sorgulandı. Hastaların demografik özellikleri (yaş, cinsiyet), inme tipi , inme lateralizasyonu, inme lokalizasyonu, arter beslenme alanı, inme nedeni (tromboemboli, kardiyak emboli, intraserebral hemoraji ve diğerleri), nöbet başlangıç zamanı (erken, geç nöbet) ve SVH şiddetinin belirlenmesi için hastaneye geliş NIHSS skorları hasta kayıt formlarına detaylı olarak kaydedildi. Elde edilen veriler erken ve geç başlangıçlı nöbetler ile PSE olan ve olmayan hastalar üzerinde değerlendirildi.SONUÇLARSVH sonrası nöbet insidansı %12.8, epilepsi insidansı %6.6 olarak bulundu. Geç başlangıçlı nöbetler ile erkek cinsiyet (p:0.009), yaş (p:0.005), hemorajik inme (p:0.006) ve inme şiddeti (hastaneye geliş nör. defisitinin ağır olması) (p:0.001) arasında anlamlı bir ilişki bulundu. Ayrıca PSE hastaları ile de yaş (p:0.012), hemorajik inme (p:0.001), kortikal tutulum (p:0.008), nöbetlerin geç başlangıçlı olması (p:<0.0005) ve inme şiddeti (hastaneye geliş nör. defisitinin ağır olması) (p:0.006) arasında anlamlı bir ilişki bulundu. Hem erken ve geç başlangıçlı nöbetlerde hemde PSE hastalarında sağ hemisfer tutulumu, lober tutulum, MCA tutulumu ve anterior sirkulasyon bozukluğu daha belirgindi. Ancak bunlar arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı. Erken başlangıçlı nöbetlerde subkortikal tutulum daha fazla iken geç başlangıçlı nöbetlerde geniş kortikal tutulum daha fazla idi. Ancak bunlar arasında da anlamlı bir ilişki bulunmadı (p:0.367). Erken ve geç başlangıçlı nöbetler ile PSE hastalarında en sık inme nedeni tromboemboli idi. Multivaryant analiz sonucu erkek cinsiyet, birden fazla lober tutulum ve inme şiddeti geç başlangıçlı nöbetler için; hemorajik inme, status ile başvuru ve inme şiddeti de PSE için bağımsız bir risk faktörü olarak tespit edildi.TARTIŞMASVH sonrası nöbetlerin yaklaşık üçte birinin erken dönemde görüldüğü bildirilmiştir. Erken başlangıçlı nöbetler daha çok akut semptomatik nöbet şeklindedir ve kliniğe ilk 24 saat içinde başvurmaktadır. Geç başlangıçlı nöbetler ise daha çok tekrarlayan nöbetler şeklindedir. Erken başlangıçlı nöbetlerde PSE gelişimi daha nadirken geç başlangıçlı nöbetlerde PSE gelişimi daha fazladır. Dolayısı ile geç başlangıçlı nöbetlerin epilepsi gelişimine daha çok zemin hazırladığı bildirilmiştir. 50 yaşından sonra geç başlangıçlı nöbet ve PSE görülme ihtimali yaş ilerledikçe artmaktadır. Ayrıca inme şiddeti hastaneye geliş nörolojik defisitine göre ağır olan hastalarda geç başlangıçlı nöbet ve PSE gelişimi daha fazladır. Sonuç olarak inmeli hastalarda prognozu iyileştirmeye yönelik müdahalelerin epilepsi gelişiminde önleyici etkiler olabileceği düşünülmektedir. INTRODUCTIONCerebrovascular diseases (CVD) are one of the frequent causes of the seizures among adults and the elderly. Especially it is significant in the pathogenesis of symptomatic epilepsy among the older ages. CVD is indicated to be the etiological factor on the %30-45 of the seizures starting after the age of 60. The incidence rate of epileptic seizure after stroke is reported between %2.3 and %43. Two or more non-provoked seizures that arise a week after a CVD are identified as PSE. Besides, post-CVD seizures are also classified as early and late onset seizures. Early onset ones result from non-cerebral causes such as acid-base imbalance and electrolyte imbalance; while late onset ones are considered as real PSE seizures. In this work, the distribution of epilepsy and epileptic seizures according to age, their clinical features, the type and localization of the lesion, the starting time of the seizure and the risk factors resulting in the development of the epileptic seizure have been researched.MATERİAL AND METHODBetween 1999-2007, 150 patients having acute post-CVD seizure were taken under research both in prospective and retrospective ways in the Neurology Department of KTU Faculty of Medicine. Retrospectively, the sick people were evaluated with the archive records belonging to the neurology department by means of history, personal profile, medical examination findings during check-in and check-out, laboratory observations, EKG, ECHO, CT, MR or MR venography images. Prospectively, they were evaluated by means of telephone calls with them or their relatives every one year period. With these conversations, the frequency of their epileptic seizure after discharge was investigated. Demographical features of the sick people (age, gender), type of stroke, stroke lateralization, stroke localization, vascular circulation, reason of stroke (tromboemboli, cardiac emboli, intracerebral hemorrhage etc.), seizure starting time (early and late seizure ) and NIHSS scores to fix the severeness of CVD during discharge were all recorded in the patient enrollment forms. The data gained were evaluated in accordance with the early or late starting seizures and the sick people having or non-having PSE.RESULTSAccording to the findings, post CVD seizure incidence was %12.8 and epilepsy incidence was %6.6. Late starting seizures were related with male gender (p:0.009), age (p:0.005), hemorrhagic stroke (p:0.006) and severeness of stroke (severe neurologic deficit ) (p:0.001). Besides, PSE cases were related with age (p:0.012), hemorrhagic stroke (p:0.001), cortical involvement (p:0.008), late onset seizures (p:<0.0005) and severeness of stroke (p:0.006). Both in early/late onset seizures and PSE cases, involvement of right hemisphere, lobar and MCA and anterior circulation disorder were more prominenet. There was more subcortical involvement in early starting seizures, while there was more wide cortical involvement in late starting seizures. However a significant relationship could not be found among them (p:0.367) . The most frequent reason of stroke was tromboemboli in PSE presenting with early and late onset seizures cases. As a consequence of multi-variant analysis, male sex, multiple lobar involevement and severity of stroke were evaluated as independent risk factors for late onset seizures; onset with status epilepticus, hemorrhagic stroke and severity of stroke were evaluated as independent risk factors for the development of PSE.DISCUSSIONIt was reported that approximately one third of the post CVD seizures were experienced in early period. Early onset seizures are generally acute symptomatic seizures and the patients having them apply to the clinic in the first 24 hour period. As for the late onset seizures, they are experienced with repetition. PSE development is less frequent in early onset seizures, while it is more frequent in late onset seizures. Thus, it was reported that late onset seizures lead more in the development of epilepsy. After the age of 50, the older people get, the more possible is the experience of late starting seizure and PSE development. Besides, the patients whose severity of stroke is severe at their neurological deficit during discharge are more probable to develop late onset seizures and PSE. So it is thought that the interventions directed to improve the prognosis in stroke patients may have preventive effects on the development of epilepsy.
Collections