Koroner kollateral gelişiminin sol ventrikül fonksiyonları üzerine etkisinin strain ekokardiyografi yöntemiyle değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Koroner arter hastalığında kollateral varlığının fonksiyonel önemi tam olarak bilinmemektedir. Kollateral gelişiminin iskemi ve sol ventrikül fonksiyonları üzerine olumlu etkileri olduğu genel kabul görse de, yapılan çalışmalarda net sonuçlar elde edilememiştir. Biz anjiyografik olarak gelişmiş kollateral dolaşımı bulunan ve bulunmayan olgularda ventrikül fonksiyonlarını daha doğru değerlendirdiğini düşündüğümüz strain ekokardiyografi ile incelemeyi ve diğer ekokardiyografik yöntemlerle karşılaştırmayı amaçladık.Çalışmaya % 90 ve üzerinde sol ön inen dal (LAD) darlığı belirlenen yaş ortalaması 63±10,8 olan 9'u kadın 36'sı erkek toplam 45 akut koroner sendrom olmayan hasta dahil edildi. Hastalara PW Doppler, doku Doppler ve strain ekokardiyografi yapıldı, ayrıntılı sistolik ve diyastolik fonksiyon parametreleri, pik strain değerleri ve strain indeksi ölçüldü. Rentrop sınıflamasına göre kollateral damar gelişimi grade 0 ve 1 olanlar grup I, grade 2 ve 3 olanlar grup II olarak belirlendi.Grup I'de DM 6 hastada mevcutken, kollateral gelişimi iyi olan Grup II'de hiç diyabetik hasta yoktu (p=0,02). Grup II'de Mİ geçirme zamanı anlamlı olarak daha uzundu ( 29 aya karşılık 18 ay, p= 0,003). Kollateral gelişimi iyi olan grup II hastalarda SVESÇ'ların daha düşük (p:0,04) ve ejeksiyon fraksiyonunun anlamlı olarak daha yüksek olduğu gözlendi (p:0,03).Grup I hastalarda MLA DZ (p=0,004) ve MSA DZ daha uzundu (p=0,03). Zayıf kollateral gelişimi olan grup I hastalarda DHSİ daha yüksekti (2,1±0,5'e karşılık 1,7±0,3; p= 0,005). Grup I'de pik strain değerleri grup II'den segmentlerin neredeyse tümünde daha düşük olup; bazal anteroseptal (p=0,04), mid septal (p=0,01), apikal septal (p=0,02) segmentlerde anlamlı olarak daha düşük bulundu. Yine ?pik İ değeri de grup I'de anlamlı olarak daha düşüktü ( p=0,02). Midseptal (Grup I'de %20,8'e karşılık grup II'de %0; p=0,05), apikal septal (Grup I'de %70,8'e karşılık grup II'de %38,1; p:0,04) ve apikal inferior (Grup I'de %66,7'e karşılık grup II'de %33,3; p=0,04) segmentlerde iyi kollateral gelişimi olan gruba göre zayıf kollateral damar yapısına sahip hastalarda anlamlı olarak daha fazla sayıda hastada postsistolik kısalmanın varlığı tespit edildi. Grup I incelendiğinde PSKİ'nin LVEDV (r=0,4 p=0,05), LVESV (r=0,47 p=0,01), DHSİ (r=0,64 p=0,001) ile pozitif; EF (r= -0,57 p=0,03), MSA S (r= - 49,8 p=0,01) ile negatif korele olduğu izlendi. Grup II incelendiğinde ise PSKİ'nin SVSSÇ (r=0,5 p=0,01), LVESV (r=0,52 p=0,01) ile pozitif, MSA S (r= -0,45 p=0,03) ile negatif korele oldukları izlendi.Sonuç olarak; kollateral gelişimi iyi olan hastalarda ekokardiyografik olarak konvansiyonel yöntemler ve strain ekokardiyografi ile yapılan incelemelerde daha iyi sol ventrikül fonksiyonları elde edildi.Anahtar kelimeler: strain, kollateral, postsistolik kısalma The functional importance of presence of collaterals in coronary artery disease isn?t known exactly. Positive effects of developed collaterals on ischemia and left ventricule functions is generally accepted, although certain results wasn?t obtained. We aimed to compare strain echocardiography that we think evaluate ventricule functions more correct, and the other echocardiographic methods in patients with or without angiographic developed collaterals.İn this study non acute coronary syndrome 45 patients with determined occlusine in LAD over %90 (average age 63±10,8 years)(9 female and 36 male patient) were included. PW Doppler, Tissue Doppler and strain echocardiography applied to patients, detailed systolic and distolic function parameters, peak strain values and strain index was measured. Collateral vessel developping according to Rentrop classification, grade 0-1 patients were determined as group I, grade 2-3 patients determined as group II.İn group I there were 6 patients with DM. Group II that collateral development was better there wasn?t a diabetic patient (p=0,02). İn group II time of MI significantly longer than group I ( 29 month versus 18 month, p= 0,003). İn group II patients who have better developed collaterals LVESD was lower (p:0,04) and ejection fraction was significantly higher. İn group I patients MLA DT (p=0,004) and MSA DT were longer (p=0,03). Patients with weak developed collaterals in group I WMSI was higher (2,1±0,5 versus 1,7±0,3; p= 0,005). İn group I peak strain values in almost all of the segments was lower than group II ; in basic anteroseptal (p=0,04), mid septal (p=0,01), apical septal (p=0,02) segments determined as significantly lower. Also ?peak I value was significantly lower in group I ( p=0,02). In midseptal (in Group I %20,8 versus %0 in group II ; p=0,05), apical septal (in Group I %70,8 versus %38,1 in group II; p:0,04) and apical inferior (in Group I %66,7 versus %33,3 in group II; p=0,04) segments, higher number of post systolic shortness was determined patients who have weak developed collaterals versus patients who have better developed collaterals. İn examination of Group I, it was observed that PSSI have possitive correlation with LVEDV (r=0,4 p=0,05) , LVESV (r=0,47 p=0,01) and WMSI (r=0,64 p=0,001); have negative correlation with EF (r= -0,57 p=0,03) and MSA S (r= - 49,8 p=0,01). İn examination of Grup II it was observed that PSSI have positive correlation with LVESD (r=0,5 p=0,01) and LVESV (r=0,52 p=0,01), have negative correlation with MSA S (r= -0,45 p=0,03) .Finally; with examination of both conventional echocardiographic methods and strain echocardiography determined better left vetriculer functions in patients who have better developed collaterals.Key words: strain, collaterals, post systolic shortness
Collections