Koaksiyel yarı otomatik kesici iğne biyopsisi ile transtorasik ince iğne biyopsileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma; Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi RadyodiagnostikBölümünde Kasım 2007 - Temmuz 2009 tarihleri arasında yapılmıştır. Çalışmada, BTeşliğinde yapılan 116 transtorasik iğne biyopsileri değerlendirilmekte olup, bunların 5'ibiyopsisi 2. kez tekrarlanan hasta idi. Çalışmada yer alan hastaların yaş aralığı 25- 90 yaşolup yaş ortalaması 62 idi.Kor biyopsi yapılan 109 lezyonun 47'si (%43) spesifik malign, 24'ü (%22)nonspesifik malign, 6'sı (%6) spesifik benign, 26'sı (%24) nonspesifik benign olarakhistopatolojik tanı aldı. Kor biyopsisinin sensitivitesi %81,6, spesifitesi %100 olup, tanısaletkinlik %85 olarak bulundu.2-5cm arasındaki konsolidasyonlu ve konsolidasyonsuz kitle lezyonlarındasensitivite ve tanısal etkinlik 2-3cm arasındaki konsolidasyon ve konsolidasyonsuz kitlelezyonlarından düşük bulundu.Sonuçlarımıza göre; spesifik tanı koymada İİAB'leri, tru-cut ve kombine biyopsilerile karşılaştırıldığında düşük başarıya sahiptir.İşlem esnasında ve sonrasında, komplikasyon olarak; 29 (%25) hastadapnömotoraks, 32 (%27,6) hastada parankimal hemoraji ve 1 (<%1) hastada hemoptiziizlenmiştir.Pnömotoraks gelişimi ile cinsiyet, yaş, nekroz amfizem veya kavite varlığı arasındaistatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktu. Pnömotoraks gelişimi lezyonun derinliği veyalezyonun morfolojisi ile ilişkili idi.Gelişen pnömotoraksın tedavisi için göğüs tüpü takılma oranı ile cinsiyet, yaş,lezyon boyutu, lezyon morfolojisi, nekroz veya kavite varlığı arasındaki fark istatistikselolarak anlamlı bulunmadı. Göğüs tüpü takılması ile derin yerleşimli lezyonlar veyaamfizem arasında istatistiksel anlamlılık vardı.Parankimal hemoraji gelişimi ile cinsiyet, yaş, amfizem veya kavite varlığı arasındafark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Parankimal hemoraji ile küçük lezyon boyutu,derin yerleşimli lezyon, lezyon morfoloji veya nekroz varlığı arasında istatistiksel olarakanlamlılık vardı. Study was carried out between November 2007 and July 2009 in the KaradenizTechnical University, Faculty of Medicine, Department of Radiology. In this study, a totalof 116 CT-guided transthoracic needle biopsy is considered, while 5 of the patients were arepeat biopsy for a second time. The age range of patients in the study was 25-90 years andthe mean age was 62.Among of 109 lesions underwent core biopsy, 47(43%) as specific malignant,24(22%) as non-specific malignant, 6(6%) as specific benign, 26(24%) as nonspecificbenign was diagnosed histopathologically. The sensitivity, specifity, and diagnosticefficiency of the core biopsy were 81.6%, 100.0%, and 85.0%, respectively.The sensitivity and diagnostic efficiency in the consolidated and unconsolidatedmass lesions of 2-5cm in size was lower than those in the consolidation and unconsolidatedmass lesions of 2-3cm in size.According to our results, FNAB has a low success to make a specific diagnosiscompared with tru-cut biopsies or with combination biopsies.Peri- and post-operative complications were pneumothorax in 29 (25%) of thepatients, parenchymal hemorrhage in 32 (27.6%) of the patients, and hemoptysis in 1(<1%) of the patients.There were no statistically significant differences between gender or age or necrosisor presence of emphysema or the cavity with the appearance of the pneumothorax.However, the appearance of pneumothorax was related with the lesion depth or lesionmorphology.The statistically significant difference between sex or age or lesion size or lesionmorphology or the presence of necrosis or cavity with the insertion rate of chest tube forthe treatment of pneumothorax was not found. However, there were statistical significancedifferences between the deep-seated lesions or emphysema with the insertion rate of chesttube for the treatment of pneumothorax.The differences between sex or age or presence of emphysema or the cavity withthe development of parenchymal hemorrhage were not statistically significant. However,the parenchymal hemorrhage was related with small and deep seated lesions or lesionmorphology or the presence of necrosis.
Collections