Tek akciğer ventilasyonu yapılan torasik cerrahilerde propofol ile yapılan total intravenöz anestezi ve sevofloran inhalasyon anestezisinin oksidatif stres üzerine olan etkilerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada, antioksidan özelliği bilinen propofol ile iskemi sonrası hasara karşı koruyucu özellikleri öne çıkan sevofluranın tek akciğer ventilasyonu sonrasında oluşan oksidatif hasarı önlemedeki etkilerini kan gazı, MDA ve İMA gibi biyokimyasal parametreleri inceleyerek karşılaştırmayı hedefledik.Çalışma Etik kurul onayı alındıktan sonra, torasik cerrahi geçirecek, ASA I-II risk indeksinde, 18-65 yaş arası toplam 40 hastada yapıldı. Çalışma inhalasyon anestezisi ve TİVA altında randomize ve prospektif ve tek aşamalı olarak gerçekleştirildi.Hastalar premedikasyonu yapıldıktan sonra operasyon odasına alındı. Anestezi indüksiyonu öncesi ilk takibi yapmak amacıyla vital parametreler (kalp hızı, kan basınçları, periferik oksijen satürasyonu) kayıt edildi ve kan gazı ile ilk kan örneği alındı. Bu değerler ameliyat öncesi bazal (I) değerleri olarak kabul edildi.Anestezi indüksiyonunda hipnotik olarak Grup P' de 1.5-2 mg/kg propofol, Grup S'de ise 6 mg/kg tiopental kullanıldı. Her iki gruptaki hastalara 2 µg/kg fentanil ve 0.6 mg/kg rokuronyum verilerek çift lümenli entübasyon tüpü ile entübe edildi. Anestezi idamesi Grup P'de propofol (125-250 µg/kg/dk) ve remifentanil (0,1-0,25 µg/kg/dk) kullanılarak total intravenöz anestezi (TİVA) ile, Grup S'de ise %40/60 O2/N2O karışımı içinde %1-2,5 sevofluran ile sağlandı. Tek akciğer ventilasyonu sonlandırılmadan bir dakika önce (II), çift akciğer ventilasyonuna geçildikten otuz dakika sonra (III) ve postoperatif altıncı saatteki (IV) değerler kaydedildi, İMA ve MDA için kan örnekleri alındı. İRH'nın belirleyicisi olarak MDA ve İMA düzeyleri ölçüldü.Gruplar arası karşılaştırmada MDA açısından istatistiksel olarak farklılık yoktu. Postoperatif 6. saatte Grup P'deki IMA düzeyleri Grup S'den yüksekti.Çift akciğer ventilasyonuna geçişten sonra artması beklenen MDA düzeyleri propofol ve sevofloran grubunda bazal değerin altında kalmıştır. Bu sonuca göre sevofloranın TAV sırasında oluşan İRH'nı MDA düzeyleri açısından propofol kadar engellediğini söyleyebiliriz. Reperfüzyon sonrası 6. saatte pik yapması beklenen İMA değerleri sevofloran grubunda propofol grubundan daha az yükselmiştir. Sonuç olarak; TAV sonrası İRH'nı önlemeye yönelik olarak hem sevofloran hem de propofolün belirli bir oranda koruma sağladığını, fakat bu korumanın sevofloran ile daha net görülebildiğini söyleyebiliriz. In this study, we aimed at the comparison of the effects, of sevoflurane of which protective features stand out against the damage after ischemia and propofol of which antioxidant property is known, in preventing of oxidative damage that occurs after single-lung ventilation by examining biochemical parameters such as MDA and IMA, blood gas.After Ethics Committee?s approval, the study was performed on a total of 40 patients, who would have thoracic surgery and were in ASA I-II risk index, between 18-65 years of age. The study was performed as randomized, prospective and single-staged under inhalation anesthesia and TIVA.Patients were included in the operating room after premedication. Before induction of anesthesia, in order to make the first monitoring, vital parameters (heart rate, blood pressure, peripheral oxygen saturation) were recorded and the first blood sample was taken with blood gas. These values were considered as pre-operative basal values (I).In induction of anesthesia, in Group P, 1.5-2 mg/kg propofol and in Group S, 6 mg/kg thiopental was used as hypnotic. The patients in both groups were intubated with double lumen intubation tube by giving 2 µg / kg fentanyl and 0.6 mg / kg rocuronium. Anesthesia was maintained with total intravenous anesthesia (TIVA) by using propofol (125-250 µg/kg/min) and remifentanil (0,1-0,25 µg/kg/min) in Group P and 1-2.5% sevoflurane in a mixture of 40/60% O2/N2O in Group S. Values for 1 minute before single-lung ventilation is terminated (II), thirty minutes after double lung ventilation (III) and the sixth postoperative hour (IV) were recorded, blood samples were taken for IMA and the MDA.MDA and IMA levels were measured as a determinant of IRH.In comparison of the grups there is nodifferences in respect to MDA statistically. At sixth postoperative hour, İMA levels in group P were higher than in Group S.MDA levels, which were expected to increase after the transfer to the double lung ventilation, remained below the basal values in propofol and sevoflurane groups. According to this result, it can be said that sevoflurane inhibits IRH that occurs in TAV as propofol in terms of MDA levels. IMA levels, that is expected to peak in sixth hour after reperfusion, increased significantly in sevoflurane group lower than propofol group. As a result, we can say that both sevoflurane and propofol provide protection to a certain extent in order to prevent IRH after TAV, but that this protection can be seen more clearly with sevoflurane.
Collections