Trabzon ilinde yaşayan çocuklarda (11-18 yaş) vitamin D eksikliği prevalansı ile kemik mineral yoğunluğu ve bunları etkileyen faktörler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AMAÇ: Trabzon ili 11-18 yaş grubundaki sağlıklı ortaöğretim ve lise öğrencilerinde vitamin D eksikliğinin ve yetersizliğinin prevalansını belirlemek, prevalansa etkili olabilecek kemik mineral yoğunluğu (KMY), kemik döngü belirteçleri (KDB), beslenme şekli, sosyal ve çevresel faktörlerle ilişkisini araştırmak, yaş grupları ve cinsiyete göre KDB ve KMY için bölgesel referans aralıkları oluşturmaktı.MATERYAL-METOD: İlimizde ortaöğretim ve liseye devam eden 11-18 yaş arasındaki 4.917 öğrenciye ailelerin gelir durumları, eğitim durumları, beslenme alışkanlıkları, giyim tarzları gibi sosyal ve çevresel özelliklerini içeren ayrıntılı anket formları dağıtıldı. Tabakalı örneklem ile seçilen öğrencilerin kış sonu (Mart-Nisan; ilkbahar dönemi; 375 öğrenci) ve yaz sonu (Eylül-Ekim; sonbahar dönemi; 371öğrenci) dönemde okul ziyaretlerine gidildi, sistemik muayeneleri, pubertal evrelendirmeleri ve eklem laksisite skorlaması yapılarak kan örnekleri alındı. Alınan örneklerden serum kalsiyum, fosfor, alkalen fosfataz (ALP), 25-hidroksivitamin D [25(OH)D3], osteokalsin (OC), betacrosslaps (ß-CTx), prokollojen tip I N-telopeptid (PINP) düzeyleri çalışıldı. Vitamin D düzeyi ? 30 µg/l olanlar ?normal (Grup 1)?, vitamin D düzeyi 10-29,9 µg/l arası ?vitamin D yetersizliği (Grup 2)?, vitamin D düzeyi <10 µg/l ?vitamin D eksikliği (Grup 3)? olarak gruplandırıldı. Ayrıca farklı vitamin D düzeylerine göre de değerlendirmeler yapıldı. Dual-energy X-ray absorbtiometry (DEXA) yöntemi kullanılarak, 480 öğrencide lomber vertebradan (L1-4-KMY), 66 öğrenciden femur boynundan KMY (FB-KMY), 241 öğrenciden tibia ön yüzünden ultrasonik KMY (tibia-KMY) ölçüldü.BULGULAR: Tüm öğrencilerin ortalama vitamin D düzeyi 13,7±7,3 µg/l bulundu. Kızlarda vitamin D düzeyi erkeklere göre belirgin olarak düşük olup, örtülü giyinen kızlarda ise daha düşüktü. Kış sonu döneminde vitamin D eksikliği prevalansı %49, vitamin D yetersizliği %51, yaz sonu dönemde ise vitamin D eksikliği %20, vitamin D yetersizliği %74 olarak bulundu. Yaş, cinsiyet ve kalsiyum vitamin D düzeylerine etkili olan faktörlerdi. Vitamin D düzeyleri ile PTH düzeyleri arasında negatif ilişki, fosfor, ß-CTX ve PINP arasında ise pozitif ilişki saptandı. Hiperparatiroidili öğrencilerin %47'si vitamin D eksikliği grubunda idi. PTH yüksekliğine sebep olan vitamin D için eşik düzey ?14,3 µg/l? olarak bulundu. Hiperparatiroidisi olan öğrencilerin kemik yapım ve yıkım belirteçleri diğerlerinden daha yüksekti. Vitamin D düzeyleri ile L1-4-KMY, FB-KMY ve tibia-KMY arasında ilişki saptanmadı. Hem kızlarda hem erkeklerde erken pubertal evrede OC, ALP ve ß-CTx düzeyleri geç pubertal evreye göre daha yüksekti. KMY ile yaş, ağırlık, boy ve VKİ pozitif ilişkili iken, KDB'nden PINP hariç diğerleri KMY ile negatif ilişkili idi. Firma referans verileri kullanıldığında öğrencilerin %6'sında osteoporoz varken elde ettiğimiz bölgesel z skorlamamıza göre osteoporozu olan öğrenci yoktu.SONUÇ: Bölgemizde 11-18 yaş arası sağlıklı okul çocuklarında vitamin D eksiklik ve yetersizlik prevalansının çok yüksek olduğu ve bu yaş grubunda vitamin D desteğinin kaçınılmaz olduğu ortaya konulmuştur. Vitamin D eksikliği prevalansının örtülü giyim tarzını benimseyen kızlarda daha belirgin olarak yüksek olması bunlarda kullanılacak vitamin D dozunun daha yüksek olması gerktiğini desteklemektedir. Aynı mevsimsel farklılıkda net olarak ortaya konulduğundan vitamin D'nin kış aylarında daha yüksek dozlarda verilmesi gereklidir. Klinik belirti olmamasına rağmen vitamin D eksikliği ve yetersizliği olanların PTH düzeylerinin daha yüksek olması vitamin D desteğini zorunlu kılmaktadır.Osteoporoz ve osteopeni tanılarında yaşanan karmaşayı azaltmak ve osteoporozla seyreden hastalıkların daha sağlıklı izlemi açısından toplumların yaş grupları ve cinsiyete göre elde edilmiş normal referans verilerini elde etmesi onları kullanması önemlidir. Çalışmamızla ilk kez bölgemizde sağlıklı çocuklarda KDB'nin, L1-4-KMY ve FB-KMY'nin cinsiyet ve yaş gruplarına göre normal aralıkları elde edilmiştir. INTRODUCTION: To determine prevalence of vitamin D deficiency and insufficieny, bone mineral density (BMD), bone turnover markers (BTM), relationship between diet, social and environmental factors which could be effective in the prevalence and create regional reference ranges according to gender and age groups in Trabzon with healthy middle and high school students in 11-18 years age group.MATERIAL-METHOD: 4917 students between the ages of 11-18 attending middle and high school. The questionnaires containing detailed social and environmental characteristics like income status of families, education levels, eating habits, clothing styles were distributed in our region. Students were selected with stratified sampling and they were visited in the school in late winter (March-April, spring semester; 375 students) and late summer (September-October, the fall semester; 371 students). Systemic examinations, pubertal staging and hypermobility score were performed and blood samples were collected. The serum calcium, phosphorus, alkaline phosphatase (ALP), 25-hydroxyvitamin D [25(OH)D3], osteocalcin (OC), betacrosslaps (ß-CTx), prokollojen N-telopeptide of type I (PINP) levels were measured from blood samples. Vitamin D level grouped as ?30 µg/l were ? normal (Group 1)?, vitamin D levels between 10 to 29.9 µg/l were ?vitamin D insufficieny (Group 2)?, vitamin D level <10 µg/l were definied as ?vitamin D deficiency (Group 3)?. In addition, the evaluations were done according to different levels of vitamin D. By using Dual-energy X-ray Absorbtiometry (DEXA), BMD were measured from lumbar spine (L1-4-BMD) in 480 students, from femoral neck in 66 students (FN-BMD) and ultrasonic BMD from the antisurface of the tibia (tibia-BMD) in 241 students.RESULTS: The average vitamin D level of the whole group was found 13.7 ± 7.3 µg/l. Vitamin D level was significantly lower in girls than boys and was lower in the girls who wear concealing clothing. It was found that in late winter period prevalence of vitamin D deficiency was 49%, vitamin D insufficiency was 51%, in the late summer period, the vitamin D deficiency was 20%, and vitamin D insufficiency was 74%. Age, gender and calcium were effected the levels of vitamin D. There was a negative correlation between vitamin D levels and PTH levels, and a positive correlation between phosphorus, ß-CTX and PINP. Fortyseven percent of the students with hyperparathyroidism were in the vitamin D deficient group. Threshold for vitamin D which causes hyperparathyroidism was found to be ?14.3 µg/l?. Markers of bone formation and bone resorption were higher the students whom have hyperparathyroidism than others. No correlation was found between Vitamin D levels and L1-4-BMD, FN-BMD and tibia-BMD. OC, ALP and ß-CTx was higher in early pubertal stage than in late pubertal stage for both girls and boys. BMD was positively correlated with age, weight, height and BMI while was negatively correlated with BTM except PINP. When using reference data obtained from the company, osteoporosis was found in 6% of the students while according to the regional z scoring osteoporosis was not found in any of the students.CONCLUSION: The reports demonstrate that there was a very high prevalence of vitamin D deficiency among healthy school children between the ages 11 and 18 in our district and indicate the fact that vitamin D support is inevitable in this age group. The markedly higher prevalence of vitamin D deficiency among concealing clothing females suggests that vitamin D should be administered in higher doses in this population. Also, based on the clear demonstration of the seasonal fluctuation, the doses of vitamin D should also be higher in the winter. The high PTH values observed in individuals with vitamin D deficiency and insufficiency without clinical symptoms also necessitates the use of vitamin D supplements.Additionally, obtaining and using the normal reference data by age and gender is important in reducing the complexity of diagnosing osteoporosis and osteopenia, and achieving a better monitoring of the conditions manifesting with osteoporosis. In our trial, for the first time in our region, we obtained normal ranges for BTM, L1-4--BMD and FB-BMD in healthy children.
Collections