Diyaliz fistül disfonksiyonlarında endovasküler yaklaşım ve tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmanın amacı dializ fistül disfonksiyonlarında endovasküler yaklaşım ve tedavi sonuçlarının değerlendirilmesidir.Materyal ve Metot: Girişimsel Radyoloji Ünitemizde 2007-2013 tarihleri arasında, kronik böbrek yetmezlikli hastalar hemodiyaliz işlemi için kullanılan vasküler yolları ile ilgili disfonksiyon/afonksiyon veya komplikasyonlar nedeniyle değerlendirmeye alındılar. Üst ekstremite fistülü olan, fistül disfonksiyonu nedeniyle başvuran, diagnostik anjiyografik tektikler ile stenoz ya da oklüzyon saptanan hastalar çalışmaya dahil edildi. Tarafımızdan değerlendirilen ve/veya perkütan tedavi edilen 48 hasta retrospektif olarak değerlendirilmeye tabii tutuldu. 48 farklı hastaya 69 endovasküler işlem uygulandı. AVF açık kalım oranları ve süreleri Kaplan-Meier analizi kullanılarak hesaplandı. Standart sapmalar Kaplan-Meier analizi ile hesaplandı. Çalışmamızda 69 endovasküler işlemde teknik başarı oranı % 92.7dir. Bu işlemler sonucu primer ve sekonder açık kalım süresi açısından değerlendirilmiştir. Otojen 17 adet ve 1 adet non-otojen greft AVF için 3., 6. ve 12. aylık primer açık kalım oranları sırasıyla % 88,9, %72,2 ve %50 tespit edilmiştir. 21 adet otojen ve 2 adet non otojen greft AVF için sekonder patensi oranları ise % 87, %82,6 ve % 73,9 tespit edilmiştir .Sonuç: Perkütan endovasküler tedavi hemodiyaliz hastalarında disfonksiyon gelişen nativ veya non otojen gerfte ait AVF'lerde çoğunlukla ilk tercih yöntemi olup yüksek başarı oranına sahiptir. Endovasküler tedavinin avantajları şu şekilde sıralanabilir: mükemmel başarı, düşük komplikasyon oranları ve oldukça umut vaad eden uzun dönem başarı verilerileridir.Anahtar Kelimeler: Hemodiyaliz AVF disfonksiyonları, perkütan transluminal anjioplasti, teknik başarı oranları, primer ve skonder patensi değerleri. Purpose: The purpose of this study is to evaluate the results of the endovascular approach and treatment in the dialysis fistule dysfunctions.Material and Method: In our Interventional Radiology Unit and between the years 2007-2013, patients with chronic kidney failure were included in the evaluation due to their dysfunctions/afunctions or complications related to the vascular routes used in the haemodialysis process. The patients who had upper extremity fistule, suffered from fistule dysfunctions, and had been diagnosed through the diagnostic angiographic diagnosis with stenosis or occlusion were included in this study. Forty eight patients, treated by ourselves and/or percutaneously, were retrospectively subjected to evaluation. A number of 69 endovascular processes were applied to 48 different patients. The AVF opening ratios and duration were calculated via the Kaplan-Meier analysis. Standard deviations were estimated through the Kaplan-Meier analysis. In our study, the technical success rate over the mentioned 69 endovascular processes is 92.7%. Following these processes, the primary and secondary opening durations were evaluated. The 3, 6, and 12-month primary opening ratios for the 17 autogeneous and 1 non-autogeneous graft AVF were 88.9%, 72.2%, and 50%, respectively. And the secondary patens for 21 autogeneous and 2 non-autogeneous graft AVF were found out as 87%, 82.6%, and 73.9%.Result: Percutaneous endovascular treatment in the haemodialysis patients is often the most preferred method in the AVFs relating to the native or non- autogeneous grafts, and has a high success rate. Advantages of the endovascular treatment could be listed as follow: perfect achievement, low complication rates, and quite promising long-term achievement data.Keywords: Haemodialysis AVF dysfunctions, percutaneous transluminal angioplasty, technical success rates, primary and secondary patens values.
Collections