Otojen ve reaktif özellikler gösteren obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastalarında nörobilişsel profilin üstbilişler ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmada, OKB için daha yeni bir alt gruplandırma imkanı sunan otojen ve reaktif özelliklere sahip OKB hastalarında nörobilişsel özellikler ve üstbilişlerin incelenmesi amaçlanmıştır. Böylelikle, bilişsel teori kapsamında yapılmış olan bu alt tiplendirmenin üstbilişsel ve nörobiyolojik açılardan da farklılaşıp farklılaşmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca bu çalışma ile birbiri ile etkileşim içinde olduğu düşünülen üstbiliş ve nörobilişsel süreçlerin hem OKB hastalarında hem de OKB alt gruplarında birbirleri ile ilişkilerinin de incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya Ocak 2016 - Aralık 2016 arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi psikiyatri polikliniğine ayaktan başvuran, DSM-5 tanı ölçütlerine göre OKB tanısı alan hastalardan çalışmaya katılmayı kabul eden ve çalışmaya dahil edilme ölçütlerini karşılayan 67 hasta alınmıştır. Bu hastalar primer obsesyonlarının içeriklerine 27 otojen obsesyonlara sahip hasta ve 40 reaktif obsesyonlara sahip hasta olarak gruplara ayrılmıştır. Bu hastalarla cinsiyet, yaş ve eğitim düzeyi açısından eşleşmiş 67 hasta da kontrol grubu olarak çalışmaya alınmıştır. Tüm katılımcılara Üstbiliş Ölçeği-30 (ÜBÖ-30) ve nörobilişsel işlevlerini değerlendirmek üzere Stroop Testi, Wisconsin Kart Eşleme Testi (WCST), İz Sürme Testi (TMT) ve İşitsel Sözel Öğrenme Testi (AVLT) uygulanmıştır. Bulgular: Çalışmamızda OKB, otojen, reaktif ve sağlıklı kişilerden oluşan gruplardan her biri yaş, eğitim düzeyi, cinsiyet, medeni durum gibi özellikler açısından birbiri ile benzer bulundu. Otojen obsesyonlara sahip hastalarda içgörü düzeyinin reaktif gruptan daha az olduğu bulundu. Üstbilişler açısından, reaktif obsesyonlara sahip hastaların ÜBÖ-30 endişeye ilişkin olumlu inançlar alt boyutunda ortalama ölçek puanı otojen gruptan daha yüksek bulundu. OKB hastaları kontrol grubuyla karşılaştırıldığında ise, ÜBÖ-30 kontrol edilemezlik ve tehlike, düşünceleri kontrol ihtiyacı ve bilişsel farkındalık alt boyutlarında kontrol grubuna göre daha yüksek puanlar aldıkları bulundu. Nörobilişsel test performansları açısından, TMT-A, B, B-A, Stroop testi performansı, AVLT'de anlık bellek, sözel öğrenme, gecikmiş hatırlama ve tanıma, WCST'de toplam doğru sayısı, toplam hata sayısı, perseveratif tepki sayısı, perseveratif hata sayısı, perseveratif olmayan hata sayısı, kavramsal düzey tepki sayısı ve öğrenmeyi öğrenme puanı açısından otojen ve reaktif gruptaki hastaların birbiri ile benzer performans sergilerken kontrol grubuna göre daha kötü performans sergiledikleri bulunmuştur. OKB hastalarının tamamı kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, TMT, Stroop Testi ve AVLT'de otojen ve reaktif grupla benzer özellikler sergilerken, WCST'de otojen ve reaktif gruba ek olarak ilk kategoriyi tamamlamada kullanılan deneme sayısı ve kurulumu sürdürmede başarısızlık puanı açısından da kontrol grubuna göre daha kötü performans sergiledikleri bulundu. Üstbilişler ile nörobilişsel performans arasındaki ilişki incelendiğinde ise, otojen obsesyonlara sahip grupta ÜBÖ-bilişsel güven alt boyutu ile AVLT anlık bellek, sözel öğrenme ve tanıma skorları arasında negatif yönde orta düzeyde bir ilişki saptanmıştır.Sonuç: Bu çalışmanın verilerine dayanarak üstbilişsel yapıların OKB ile sağlıklı kişiler arasında farklılaştığı ancak otojen ve reaktif obsesyonlara sahip OKB alt tipleri arasında endişeye ilişkin olumlu inançlar dışında gruplar arasında fark saptanmadığı görülmüştür. Bu da, OKB alt tiplerinde benzer üstbilişsel patolojilerin rol oynadığına işaret ediyor olabilir. Nörobilişsel işlevler açısından, OKB ile sağlıklı kişilerin birbirinden farklılaştığı ancak otojen ve reaktif gruplar arasında fark saptanmaması da alt tipler arasında benzer nörobiyolojik patolojilerin rol oynadığına işaret ediyor olabilir. Çalışmamızda, otojen obsesyonlara sahip hasta sayısı sınırlı olduğu için, daha büyük örneklem büyüklüğünde gelecekte yapılacak araştırmalar, otojen ve reaktif obsesyonlara sahip OKB hastalarında üstbilişler ve nörobilişsel özelliklerin açıklanmasında yardımcı olabilir. Aim: In this study, it was aimed to investigate neurocognitive features and metacognitions in OCD patients with autogenous and reactive features that provide a new subgrouping for OCD. Thus, it is aimed to investigate whether this subtype, which has been done within the scope of cognitive theory, is differentiated metacognitively and neurobiologically. It is also aimed to investigate the relationship between metacognition and neurocognitive processes that are thought to interact with each other in both OCD patients and OCD subgroups.Method: From January 2016 to December 2016, 67 patients who applied to the psychiatry outpatient clinic of the Karadeniz Technical University Medical Faculty and accepted to participate in the study from the patients who were diagnosed with OCD according to the DSM-5 diagnostic criteria and who met inclusion criteria were taken into the study. These patients were divided into groups with 27 autogenous obsessions and 40 reactive obsessions to the contents of primer obsessions. 67 patients matched with these patients in terms of gender, age and educational level were included in the study as control group. Metacognition Questionnaire-30 (MCQ-30), Stroop Test, Wisconsin Card Sorting Test (WCST), Trail Making Test (TMT) and Auditory Verbal Learning Test (AVLT) were used in our study.Results: In our study, the groups consisting of OCD, autogenous, reactive and healthy individuals were found to be similar in terms of their age, educational level, gender and marital status. Insight was found lower in the patients with autogenous obsessions than reactive group. In terms of metacognition, the mean score of the MCQ-30 positive beliefs about worry subscale of patients with reactive obsessions was higher than the autogenous group. When the OCD patients were compared with the control group, it was found that the OCD group had higher scores on MCQ-30 negative beliefs about uncontrollability of thoughts, beliefs about need to control thoughts, and cognitive self-consciousness than the control group. In terms of neurocognitive test performances, about TMT-A, B, B-A, Stroop test performance, immediate memory, verbal learning, delayed recall and recognition in AVLT, total correct, total errors, perseverative errors, nonperseverative errors, conceptual level responses, learning to learn score in WCST, the patients in the autogenous and reactive groups showed similar performance compared to the control group but these patients were found to perform worse than the control group. Compared with the control group, all of the OCD patients had similar characteristics to the autogenous and reactive groups in the TMT, Stroop Test and AVLT, while the autogenous and reactive group in the WCST additionally had worse performance than the control group at trials to complete first category and failure to maintain set score. When the relationship between metacognition and neurocognitive performance was examined, it was found that there was a moderate correlation in the negative direction between the MCQ cognitive confidence subscale and immediate memory, verbal learning and recognition scores at AVLT in the group with autogenous obsessions.Conclusion: Based on the data of this study, it was found that there was no difference between the groups except for the positive beliefs about worry subscale among the OCD subtypes with autogenous and reactive obsessions, although metacognitive structures differed between OCD and healthy individuals. This may indicate that similar metacognitive pathologies play a role in OCD subtypes. In terms of neurocognitive functions, the fact that healthy subjects differ from OCD but that there is no difference between autogenous and reactive groups may indicate that similar neurobiological pathologies play a role in subtypes. Due to limited number of patients with autogenous obsessions in current study, any future research with greater sample size will be helpful to explain the metacognitions and cognitive functions in OCD with autogenous and reactive obsessions.
Collections