Bipolar bozukluğu olan hastalarda aktigrafi ile değerlendirilen uyku özellikleri ve nörobilişsel işlevlerle ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmada, bipolar bozukluğun ötimik dönemindeki uyku özelliklerinin objektif bir değerlendirme aracı olan aktigrafi ile değerlendirilmesi ve uyku özelliklerinin bipolar bozuklukta etkilendiği yönünde önemli kanıtlar olan bilişsel işlevlerle olan ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Ocak 2018-Kasım 2018 tarihleri arasında Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Polikliniğine ayaktan başvuran, tedavisi devam etmekte olan, DSM-5'e göre Bipolar Bozukluk tanısı alan hastalardan çalışmaya katılmayı kabul eden ve dahil edilme ölçütlerini karşılayan 40 hasta ve hastalarla yaş, eğitim ve cinsiyet açısından eşleştirilmiş 35 sağlıklı kontrol çalışmaya alınmıştır. Ötimik dönemde olma ölçütü Young Mani Derecelendirme Ölçeğinden (YMDÖ) 5 puanın altında, Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeğinden (HDDÖ) 7 puanın altında, Montgomery Asperg Depresyon Derecelendirme Ölçeğinde (MADDÖ) 8 puanın altında olması olarak belirlenmiştir. Tüm hastalarda Bipolarite İndeksi hesaplanmıştır. Uyku kalitesi Pittsburg Uyku Kalitesi İndeksi ile, gündüz uykululuğu Epworth Uykululuk Ölçeği ile, uykusuzluk şiddeti Uykusuzluk Şiddeti İndeksi ile, işlevsellik Sheehan Yetiyitimi Ölçeği ile değerlendirilmiştir. Kronitiplerin belirlenmesinde Sabahçılık-Akşamcılık Ölçeği kullanılmıştır. Çalışmaya katılan tüm katılımcılar aktigrafi kayıt süresince uyku günlüğü tuttular. Uyku ve aktivitenin objektif değerlendirmesi aktigrafi ile yapıldı. Ardışık 5 gün boyunca kayıt alındı. Sonuçlar bilgisayar programı ile değerlendirilmiştir. Nörobilişsel işlevler İz sürme testi, Stroop Testi, Wisconsin Kart Eşleme Testi ve Rey İşitsel Sözel Öğrenme Testi ile değerlendirilmiştir.Bulgular: Çalışmamızda 5 günlük aktigrafi ile değerlendirilen uyku özelliklerinde; bipolar bozukluğu olan hastaların sağlıklı kontrollere kıyasla toplam uyku sürelerinin ve yatakta geçirdikleri sürelerin daha fazla, uyku etkinliklerinin daha düşük olduğu, uyku latansı sürelerinin daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Çalışmamızda gece uyanma sayısı ve uyku başlangıcından sonra uyan süresi(WASO) açısından hastalar ve kontroller arasında anlamlı farklılık gösterilmemiştir. Aktigrafide belirlenen yatma ve kalma zamanları değerlendirildiğinde hasta grubunun sağlıklı kontrollere göre daha geç yattığı ve daha geç kalktığı saptanmıştır. Çalışmamızda saat 01:30-05:00 arası yatanlar ve saat 10:00'dan daha geç kalkanlarda faz gecikmesi olduğu kabul edildi ve hastaların %12,5'inde faz gecikmesi olduğu tespit edilmiştir. Sabahçıl akşamcıl ölçeğine göre hastaların %17,5'i sabahçıl tipte,%5'i akşam tipinde ve %77,5'i ara tipte olarak tespit edildi. Bipolar bozukluk hastalarında ara tipte olma ve akşam tipinde olan katılımcı sayısı anlamlı şekilde sağlıklı kontrollere göre daha fazla, sabah tipinde olan katılımcı sayısı anlamlı şekilde daha azdı. Epworth uykululuk ölçeği puanı, Pittsburg uyku kalitesi indeksinde hem toplam hem de alt ölçek puanları, uykusuzluk şiddeti puanları hasta grubunda kontrol grubuna göre daha yüksek bulunmuştur. Hastaların uyku kalitesinin daha kötü olduğu, gündüz uykululuğun daha fazla olduğu ve daha şiddetli uykusuzluk belirtileri olduğu saptanmıştır. Çalışmamızda hastalar iz sürme testi, stroop testi ve işitsel sözel öğrenme testlerinde daha kötü performans göstermiştir. Wiskonsin kart eşleme testinde ise sadece kurulumu sürdürme alt parametresinde anlamlı sonuçlar tespit edilmiştir. Hastaların psikomotor hız, dikkat, yürütücü işlev, sözel öğrenme ve bellek alanlarının etkilendiği sonucuna ulaşılmıştır. Hastaların sağlıklı kontrollere göre bozulduğu gösterilen bilişsel işlevlerinin uyku ölçekleri ve aktigrafi ile değerlendirilen uyku özellikleri ile ilişkisine bakılmıştır. Farklı bilişsel alanların farklı uyku özellikleri ile ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmamızda toplam uyku süresi, WASO süresi, gündüz uykululuğu ve uyku saatlerindeki bozulmaların sözel öğrenme bellek, psikomotor hız, dikkat, yürütücü işlevleri olumsuz yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Sheean yeti yitimi ölçeği ile değerlendirilen işlevsel puanları hasta grubunda kontrollere göre anlamlı şekilde daha yüksek tespit edilmiştir. Hem uykudaki bozulmanın hem de bilişsel işlevsellikteki bozulmanın psikososyal işlevsellikteki bozulmayla ilişkili olduğu tespit edilmiştir.Sonuç: Bu çalışmada, ötmik dönemde olan bipolar hastaların uyku ve sirkadiyen ritimlerinde ve bilişsel işlevlerinde sağlıklı kontrollerle karşılaştırıldığında anlamlı bozulmalar gösterdiği bulunmuştur. Çalışmamız uyku ve sirkadiyen ritimde bozulmanın bilişsel işilevlerde bozulma ile ilişkisi olduğunu göstermiştir. Hemuykudaki bozulmanın hem de bilişsel işlevlerde bozulmanın hastaların psikososyal işlevselliğinde azalma ile ilişkili olduğu bulunmuştur.Gelecek çalışmalar daha geniş örneklemlerde daha uzun aktigrafi kayıt sürelerini içermeleridir. Çalışmamızın sonuçları her iki alandaki bozulmanın ortak patofizyolojik mekanizmasını anlamaya yönelik yapılacak nörogörüntüleme, genetik araştırmalar, BOS ve serumda bakılacak spesifik moleküllerle desteklenmelidir. Her iki alanın da işlevsellikte kayıpla ilişkisi göz önüne alındığında her ikisini aynı anda hedefleyen tedavi müdahaleleri hastalığın seyri açısından kritik görünmektedir.Anahtar Kelimeler: Bipolar Bozukluk, Aktigrafi, Uyku, Bilişsel İşlevler Aim: The purpose of this study is to assess the sleep characteristics in the euthymic period of bipolar disorder with actigraphy, which is an objective assessment tool, and to examine the association between sleep characteristics and cognitive functions, which are shown with significant evidence to be affected in bipolar disorder.Method: 40 patients diagnosed with Bipolar Disorder according to DSM-5 who referred to Karadeniz Technical University Faculty of Medicine Psychiatry Polyclinic as outpatients between January 2018 and November 2018 and whose treatments were still continuing, who agreed to participate in the study and who met the inclusion criteria and 35 age, education level and gender matched healthy controls were included in the study. The criterion of being in euthymic period was determined as getting less than 5 points from Young Mania Rating Scale (YMRS), less than 7 points from Hamilton Depression Rating Scale (HDRS) and less than 12 points from Montgomery Asperg Depression Rating Scale (MADRS). Bipolarity index was calculated in all patients. Sleep quality was assessed with Pittsburg Sleep Quality Index, daytime sleepiness was assessed with Epworth Sleepiness Scale, insomnia severity was assessed with Insomnia Severity Index and functionality was assessed with Sheehan Disability Scale. Mornigness-Eveningness Scale was used to find out chronotypes. All of the participants in the study kept sleep diary during actigraphy record. Objective assessment of sleep and activity was made with actigraphy. Records were taken for 5 consecutive days. The results were assessed with computer program. Neurocognitive functions were assessed with Trail-making Test, Stroop Test, Wisconsin Card Matching Test and Rey Auditory Verbal Learning Test.Results: In our study, it was found that in terms of the sleep characteristics assessed with 5-day long actigraphy, patients with bipolar disorder had longer total sleep time and longer time in bed, lower sleep activities and longer sleep latencyperiod when compared with healthy controls. In our study, no significant difference was found between the patients and the control group in terms of the number of waking up at night and wake time after sleep onset (WASO). When the times of going to bed and waking up found in the actigraphy were assessed, it was found that the patient group went to bed later than the healthy controls and woke up later. In our study, it was accepted that there was phase delay in those who went to bed between 01:30 and 05:00 and those who got up later than 10:00 and 12,5% of the patients were found to have phase delay. According to morningness-eveningness scale, 17,5% of the patients were morning type, 5% were evening type and 77,5% were intermediate type. In patients with bipolar disorder, the number of participants with intermediate type and evening type was found to be significantly higher than healthy controls, while the number of morning type participants was found to be significantly lower. Epworth Sleepiness Scale scores, Pitsburg Sleep Quality Index both total and sub-dimension scores and insomnia severity scale scores were found to be higher in the patient group when compared with the control group. It was found that the patients had worse sleep quality, more daytime sleepiness and more severe insomnia symptoms. In our study, the patients showed worse performance in trail-making test, stroop test and auditory verbal learning test. In Wisconsin card matching test, significant results were found only in maintaining the setup sub-parameter. It was concluded that the patients' psychomotor speed, attention, executive functions, verbal learning and memory areas were affected. The association between sleep scales of the cognitive functions which are shown to be disrupted in patients when compared with healthy controls and actigraphy were examined. It was concluded that different cognitive areas were associated with different sleep characteristics. In our study, it was concluded that total sleep time, WASO time, daytime sleepiness and disorders in sleep times negatively influenced verbal learning memory, psychomotor speed, attention and executive functions. Functional scores which were assessed with Sheean disability scale were found to be significantly higher in the patient group when compared with the controls. It was found that the deterioration in both sleep and cognitive functionality was associated with the deterioration in psychosocial functionality.Conclusion: In this study, it was found that there were significant deteriorations in the sleep and circadian rhythms and cognitive functions of bipolar patients in euthymic period when compared with the healthy controls. Our study showed that deteriorations in the sleep and circadian rhythms were associated with deteriorations in cognitive functions. It was found that both the deterioration in sleep and the deterioration in cognitive functions were associated with the decrease in psychosocial functionality.Future studies should include larger samples and longer actigraphy record times. The results of our study should be supported with neuroimaging, genetic researches and specific molecules to be examined in BOS and serum to understand the common pathophysiological mechanism of the deterioration in both areas. When the association of both areas with functionality loss is considered, treatment interventions which aim both at the same time seem to be critical in terms of the course of the disease.Key Words: Bipolar Disorder, Actigraphy, Sleep, Cognitive Functions
Collections