İntrakranyal kitlelerin cerrahi tedavi sonuçlarının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışma 1981-1991 yıllan arasında Ondokuz Mayıs Üni versitesi Tıp Fakültesi Nöroşirurji Kliniğinde intrakranyal kitle tanısı ile ameliyat edilen 216 olgu üzerinde yapıldı. Olgularımızda kadın/erkek oranı pediyatrik yaş grubunda 57/43, erişkin yaş grubunda ise 40/60 olarak genelde 43/57 ve ortalama yaş pediyatrik yaş grubunda 8, erişkin yaş grubunda 48 olarak genelde 40 bulundu. Olguların 42 si %19.4 pediyatrik yaş grubunda, 174 ü %80.6 erişkin yaş grubundadır. En sık tümör insidansı birin ci, beşinci ve altıncı dekat lardadır. Genç erişkin döneminde ve altıncı dekattan sonra bu insidans düşmektedir. En sık yakınmalar baş ağrısı ve bulant ı-kusma, en sık bulgu ise papil stazıdır. Başvuru yakınmalarının süresi orta lama 189 gün olup günler ve yıllar arasında değişmektedir. Olguların yakınma ve bulguları incelendiğinde infraten- toriyal tümörler sekonder hidrosefaliye bağlı olarak kafa içi basınç artışının genel bulguları olan baş ağrısı, bulantı- kusma ve serebellar bulgularla, supratentor iyal tümörler kafa içi basınç artışının genel bulguları yanında lokal izasyona bağlı motor bulgularla birlikte ve sellar tümörler ise görme bulgulari ile başvurmuştur. BBT en çok kullanılan ve tanıda en değerli tetkik yönte midir. Anjiografi ise tümörün vaskülar izasyonunu değer lendir- 78mek ve ayırıcı tanı amacıyla yardımcı bir tetkik olarak öne mini korumaktadır. Pediyatrik yaş grubunda tümörlerin %33 ü supratentor i- yal, %67 si inf ratentor iyal, erişkin yaş grubunda ise %83 supratentor iyal ve %17 inf ratentor iyaldir. Pediyatrik yaş grubunda en sık rastlanan tümörler %38 astrositomlar, %26 epandimomlar ve %19 medül loblastomlardır. Erişkin yaş grubunda ise %34 astrositomlar, %28 menenjiomlar ve %15 metastazlardır. Astrositomlarda %29. 3 oranında total ve %46. 7 oranında subtotal eksizyon olarak radikal cerrahi uygulanmıştır. 01 igodendrogl iomlarda %33 oranında direk kraniyograf ide kalsif ikasyon gözlenmiş ve olguların %56 sına total eksizyon uygulanmıştır. Bu tümörlerde %33 oranında epilepsi gözlendi. Epandimomlar pediyatrik yaş grubunda sık olarak %26 ve %91 oranında serebellar lokal izasyonda gözlendi. Koroid pleksus papi 1 lomlar in m hepsi akut yakınmalarla başvurdu. Medül loblastomlar in hepsi pediyatrik yaş grubunda ve se rebellar yerleşimlidir. Menenjiomlar erişkinde sık olarak görüldü ve subtotal eksizyon uygulanan olgular lokal izasyon olarak sel lar yerle şimli, histopatoloj ik tip olarak ise anjiomatöz menen jiomlar- dı. Sella menen j iomlar inin hepsi görme yakınmaları ile baş vurmuştur. 79Akustik sinir tümörlerinin yavaş gelişimleri nedeniyle geç bulgu verdikleri gözlenmiştir. Kraniofaren jiomlarda sel lar kalsi f ikasyon gözlenmiş ve en iyi tedavi şeklinin subtotal eksizyon ve radyoterapi oldu ğu düşünülmüştür. Epidermoid tümörlerde lokal izasyon, invazyon ve büyüme hızı düşünülerek subtotal eksizyon uygulanmasının mortal ite ve morbidite gözönüne alındığında yeterli olduğu gözlendi. Kolloid kistlerde seçilecek cerrahi teknik kiste yönelik olmalı ve total eksizyon uygulanmalıdır. Hidrosefal ik infantlarda intrakranyal teratom olabilece ği düşünülmelidir. Metastatik olgular tümörün kendisinin büyüklüğünden daha çok aşırı ödemleri nedeniyle hızlı bulgu verirler. Akciğer kanseri metastazları en sık rastlanan metastatik tümördür. Hipofiz tümörleri göz bulgusu verirler ve kompl ikasyon olarak diabetes insibitus gelişebilir. Malign intrakraqnyal kitlelerde cerrahiye ek olarak rad yoterapi ve kemoterapi uygulanmalıdır. 80
Collections