Somatostatin Analoğu Oktreotid`in (SMS 201-995) karaciğer rejenerasyonu ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
38 ÖZET %70 parsiyel hepatektomi yapıldıktan sonra karaciğerin geriye kalan kısmı şiddetli bir kompansatuvar fizyolojik hiperplazi aktivitesi göstererek yaklaşık 10 günde eski orijinal ağırlık ve fonksiyonuna kavuştuğu deneysel rat çalışmalarıyla gösterilmiştir. Postoperatif karaciğer rejenerasyonunun başlatılması, devam ettirilmesi ve sohlandırılmasında birçok pozitif ve negatif etkili trofik faktörün rolü olduğuna dair raporlar mevcuttur. Parsiyel hepatektomiden sonra saatler içinde bazı trofik faktörlerin (HGF, EGF, TGF-a vd.) serum konsantrasyonlarında belirgin bir artış olduğu ve bunu takiben hepatositlerde DNA sentezinin başladığı bildirilmiştir. Uzun etkili bir somatostatin analoğu olan oktreotid'in karaciğer rejenerasyonu üzerinde pozitif trofik etkileri olan birçok hormonu inhibe ettiği bilinmektedir. Bu deneysel çalışmamızda oktreotid'in, karaciğer rejenerasyonu üzerinde pozitif trofik etkileri olan hormonların yanısıra parsiyel hepatektomiden sonra serumda artan diğer pozitif trofik faktörleri de inhibe edebileceği dikkate alınarak uzun dönemde karaciğer rejenerasyonu Üzerinde yapabileceği antiproliferatif etkiler araştırıldı. Çalışmaya 153-209 gr ağırlığında 24 adet yetişkin dişi albino rat alındı. Bütün ratlara 24 saat aç bırakıldıktan sonra eter anestezisi altında laparatomi ile %70 parsiyel hepatektomi yapıldı. Hayvanlar rastgele iki gruba ayrıldıktan sonra bir gruba SF (n=12), diğer gruba (n=12) 4,5 ng/kg oktreotid 8 saatte bir subkutan 10 gün süre ile enjekte edildi. Onuncu günde tüm hayvanlar öldürüldü ve karaciğerleri çıkarıldı. Rejenere karaciğer ağırlıkları tartıldı ve rejenerasyon kriterlerine göre histopatolojik incelemeler yapıldı. Ortalama rejenere karaciğer ağırlığı oktreotid verilen grupta 7,04±0,26 gr, kontrol grubunda ise 7,32±0,25 gr idi. Rejenerasyon kriterleri yönünden yapılan histopatolojik incelemelerde de her iki grupta benzer sonuçlar bulundu. İstatistiksel olarak gerek rejenere karaciğer ağırlıkları gerekse histopatolojik rejenerasyon kriterleri dikkate alındığında oktreotid ve plasebo alan gruplar arasında anlamlı bir fark bulunmadı. Elde edilen bu bulgular, oktreotid'in uzun dönemde karaciğer rejenerasyonu üzerinde önemli bir inhibitor etkisinin olmadığını düşündürmektedir.
Collections