Psoriazis`li hastalarda kalsipotriol, metilprednizolon aseponat ve retinoik asit topikal tedavilerinin klinik değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
-45- ÖZET Bu çalışmada Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Polikliniğine başvuran 60 kronik stabil plak tip psoriazis hastasında kalsipotriol ve kombine tedavilerin etkinliği arasında fark olup olmadığı, randomize olarak seçilen hasta gruplarında araştırılmıştır. Olgular 15,14,12,19 kişiden oluşan dört ayrı gruba randomize olarak alınmıştır. Birinci gruptaki hastalara günde iki kez kalsipotriol, ikinci gruptaki hastalara günde bir kez kalsipotriol ve bir kez tretinoin, üçüncü gruptaki hastalara günde bir kez kalsipotriol ve bir kez metil prednisolon aseponat, dördüncü gruptaki hastalara günde iki kez kalsipotriol ve bir kez metil prednisolon aseponat uygulanmıştır. Hastalar yaş, cins psoriazis tipi psoriazis lezyonlarının lokalizasyon yüzdesi, hastalık süresi, daha önce aldığı tedaviler, tedavi öncesi ve sonrası serum kalsiyum, fosfor düzeyleri, ayrıca hematolojik biyokimyasal ve idrar bulguları acısından değerlendirildi. Tedavi gruplarının hepsinde istatiksel olarak birbirlerine benzer sonuçlar elde edildi. Tedavi tipi ve lokalizasyon yüzdesi arasında anlamlı fark bulunamadı (P>0.05). Çalışmaya alınan üç çocuk hastada tedaviye yanıt ve yan etki gelişimi diğer hastalardan farklı bulunamamıştır. Tedavi öncesi ve sonrası alınan kan örneklerinde serum kalsiyum ve fosfor değerlerinde de bir değişiklik saptanmamıştır. Dört hasta grubunda da tedavi öncesi ve sonrası PASI değerlerinde istatistiki açıdan da oldukça anlamlı bir düşüş saptanmıştır (P Tedaviye yanıt özellikle ikinci hafta da yapılan kontrollerde belirginleşmiş ve daha sonraki kontrollerde daha da artmıştır. Tedavi esnasında görülen lezyonal ve perilezyonal eritem ve skuamasyon oldukça hafifti, hastaların pek çoğunda dikkat çekmemişti.-46- Sadece bir hastada tedavinin ikinci gününde görülen şiddetli alerjik reaksiyon nedeniyle tedaviye ara vermek zorunda kalınmıştır. Sonuçlarımız literatür verileriyle uyum sağlamaktadır. Fakat hastalarımıza lezyonların lokalizasyon yüzdelerinin düşük olması nedeniyle diğer çalışmalara göre daha kısa sürede ve daha az miktarda kalsipotriol uygulamamız nedeniyle hiperkalsemi ile ilgili yan etkilere rastlamamıştır. Kalsipotriol özellikle stabil plak tip psoriazisli hastalarda diğer tedavi yöntemlerine göre oldukça az yan etki göstermesi, tedaviye hızlı bir şekilde yanıt alınabilmesi, hastanede yatmayı gerektirmemesi, uzun süreli tedavi şansı ve psişik açıdan da avantaj sağlaması ile oldukça iyi bir alternatif olduğu kanısına varılmıştır.
Collections