Hodgkin hastalığında mast hücrelerinin dağılımı

Abstract

ÖZET 1990-2000 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı' da Hodgkin hastalığı tanısı alan 91 olgunun Anabilim Dalı arşivinde bulunan Hematoksilen Eozin ile boyalı lenf düğümü kesitleri yeniden değerlendirilerek Rye klasifikasyonuna göre lenfositten zengin, mikst sellüler, nodüler sklerozan ve lenfositten fakir olmak üzere 4 alt tipe ayrıldı. Olguların %10' luk tamponlanmış nötral formalinde tespit edilmiş ve rutin takip işlemlerinden geçirilmiş dokularına ait bloklardan uygun olanları seçilerek 5 /xm kalınlığında kesitler alındı. Elde edilen kesitler mast hücrelerini görüntülemek için Toluidin Mavisi ile boyandı. Işık mikroskobu ile yapılan incelemede ortalama mast hücre sayılarının mikst sellüler tipte lenfositten fakir tipten, nodüler sklerozan tipte ise diğer iki tipten daha fazla olduğu saptandı. Olgu başına mast hücre ortalaması mikst sellüler tipte 0.4815 ±0.631 8/HPF olup, lenfositten fakir tipte 0.3795 +0.5136/HPF olarak bulundu. Nodüler sklerozan tipte 22 olgunun 18' inde ortalama mast hücre sayıları fibröz bantlarda sellüler alanlardan daha fazla idi. Mast hücreleri hem sellüler alanlarda hem de fibröz bantlarda vasküler yapılar çevresinde yoğunlaşıyordu. Nodüler sklerozan tipte fibröz bantlar ve sellüler alanlar birlikte değerlendirildiğinde olgu başına mast hücre ortalaması 1.4126 ±1.5458/HPF olup, sellüler alanlarda 1.1530 ±1.721 8/HPF, fibröz bantlarda ise 1.8756 ±1.6268/HPF olarak saptandı. Olgu sayısı 6 olan lenfositten zengin tip ise istatistiksel değerlendirmeye alınmadı. Çalışmamızda Hodgkin hastalığında non-neoplastik elemanların bir bileşeni olarak saptadığımız mast hücrelerinin nodüler sklerozan tipte, özellikle de fibröz bantlar ve çevresinde yoğunlaşması bu alt tipin ortaya çıkışında mast hücrelerinin rolü olduğunu desteklemektedir. Mast hücrelerinin klinik ve morfolojik olarak diğer tiplerden ayrıcalıklı bir yeri olan nodüler sklerozan tipte sellüler faz ile mikst sellüler 39tip Hodgkin hastalığı arasında ayırıcı tanıda kullanılabilecek parametrelerden birisi olduğunu düşünmekteyiz. 40