Laminektomi sonrası skar dokusunun önlenmesinde seprafilm (HA / CMC) membran ve yağ greftlerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bu çalışmada laminektomi sonrası epidural fibrozise bağlı gelişen skar dokusunun dura ve sinir köklerine olan yapışıklıklarının önlenmesinde seprafilm bioresorbabl membran ve yağ dokusunun etkinliklerini karşılaştırmak amacıyla planlanmıştır. Çalışmada 20 adet ağırlıkları 3-4 kg. arasında değişen Yeni Zelenda tipi beyaz, erkek yetişkin tavşanlar kullanıldı. Deneklerin lomber bölgelerine aradaki bir vertebra laminası sağlam kalacak şekilde üç mesafe laminektomi yapıldı. İlk mesafe kontrol, ikinci mesafe otojen yağ grefti, üçüncü mesafe ise seprafilm bioresorbabl membran gurubu olarak belirlendi. Sekiz hafta sonunda deneklere kontrastlı ve kontrastsız MR tetkiki (sagital ve aksiyel planda) yapılarak epidural fibrosis derecelendirmesi yapıldı. MR çekilen tavşanlar kardiak perfuzyon ile sakrifiye edilip laminektomi mesafelerinden aksiyel kesitler alınarak Hematoksilen & Eozin' le boyanıp histolojik olarak incelendi. Laminektomi sahasında epidural fîbrozis MR puanlaması ile değerlendirildiğinde, guruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu (pO.001) gösterilmiştir. Seprafilm gurubu ile kontrol gurubu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu (p<0.001) gösterilmiş olup, seprafilm gurubunda kontrol gurubuna göre epidural fibrozisin daha az olduğu görülmüştür. Yağ gurubunda epidural fîbrozis MR puanlaması sıfır olarak bulunmuştur. Bu yağ gurubunun MR görüntülerinde epidural fibrozisin olmadığım göstermektedir. Çalışmamızda histolojik sonuçlar değerlendirildiğinde guruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır (p<0.001). Guruplar ikişerli karşılaştırıldığında kontrol gurubu ile yağ gurubu arasında belirgin bir fark olduğu (p<0.001), yine seprafilm gurubu ile kontrol gurubu arasında belirgin fark olduğu (pO.001) gözlenmiş olup yağ ve seprafilm gurubunda epidural adezyonlarm daha az olduğu bulunmuştur. Yağ gurubu ile seprafilm gurubu karşılaştırıldığında, yağ grubunda epidural adezyon oluşumunun seprafilm gurubundan anlamlı derecede daha az olduğu bulunmuştur (pO.01). Histopatolojik bulgular ve MR puanlan arasında kuvvetli pozitif ilişki bulunmuştur (r = 0,75, p<0,001). Elde ettiğimiz histopatolojik veriler MR' dan elde edilen verilerle paralellik göstermektedir. İstatistiki olarak epidural adezyonu önlemede otojen serbest yağ grefti, epidural fibrozisi önlemede seprafilm bioresorbabl membrana göre daha az anlamlıdır. Otojen rvserbest yağ greftlerinin komplikasyonlanndan korunmak ve epidural fibrozisi önlemek için seprafilm bioresorbabl membran kullanmanın faydalı olacağını düşünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Adezyon, epidural fibrozis, laminektomi, MR, seprafilm ABSTRACT This study was planned for comparison of the effectiveness of seprafilm bioresorbable membrane and free fat grafts in preventing adhesions of the scar tissue to dura and nerve roots due to epidural fibrosis which developed after laminectomy. 20 New Zealand white, adult, male rabbits weighing 3 to 4 kg were utilized for this study. Subjects underwent a three-level lumbar laminectomy with an intermediate vertebra remaining intactThe highest level served as a control. At the second level a free graft of autologous fat was placed.Third level was determined as the seprafilm bioresorbable membrane group. At the end of eight weeks subjects were assessed for epidural fibrosis by MR analysis with and without contrast (at sagittal and axial plane ). After the sacrification of subjects with cardiac perfusion, the axial sections from the laminectomy levels of the rabbits that had MR analysis were stained by Hematoxylin and eosin and examined histologically. When epidural fibrosis at laminectomy area was assessed by MR scoring it was shown that there was a significant difference between the groups (p<0.001). A significant difference between seprafilm group and the control group was demonstrated (p<0.001) and it was observed that epidural fibrosis was lesser in seprafilm group when compared with the control group. MR scoring of the free fat grafts group was found as zero. In our study it was found that there was a significant difference between the groups when histologic results were evaluated (p<0.001). When groups were compared two by two, a significant difference between the free fat grafts group and the control group was present (pO.001). Also a significant difference between seprafilm group and the control group was obseved (p<0.001) and a reduction of epidural adhesions in seprafilm and free fat grafts groups was found. There was a significant reduction of formation of epidural adhesion in the free fat grafts group when compared with seprafilm group (pO.001). A powerful positive correlation was found between the histopathologic findings and MR scores (r =0.75, p<0.001). Histopathological findings are parallel to the ones obtained by MR The autologous free fat graft in preventing epidural fibrosis is less significant than seprafilm bioresorbable membrane statisticaly. We think that the usage of seprafilm VIbioresorbable membrane will be useful in preventing epidural fibrosis and complications of autologous free fat grafts. Key Words: Adhesion, epidural fibrosis, laminectomy, MR, seprafilm vn ;?. *iv` >/vt
Collections