Mütareke dönemi İstanbul Rumları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Osmanlı vatandaşı gayrimüslim milletlerden biri olan Rumlar; Mütareke Dönemine kadar Türklerle birlikte, fakat ; Osmanlı toplumsal sisteminin bir sonucu olarak fermanlar, Fener Rum Patrikliği Nizamnamesi, kapitülasyonlar ve kanunların kendilerine tanıdığı imtiyazlar sayesinde sahip oldukları farklı statüyle yaşamlarım sürdürmüşlerdir. Yunan bağımsızlık hareketi sırasında ortaya çıkan sorunlar zaman içinde aşılmış olmakla birlikte ; Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkması ve bilinen gelişmeler, Rumların Mütareke Dönemi' nde `Yunanistan ile birleşme`, `Yunanistan'a iltihak` isteklerini açıkça dile getirmelerine neden olmuştur. Özellikle İstanbul'daki Yerli Rumlar, bu dönemde basm, ilk ve orta dereceli Cemaat Okulları ve kiliselerde Yunanistan'ın denetim ve öncülüğündeki çalışmalar sonucunda Yunan ulusal hedeflerinin gerçekleştirilmesinde bir vasıta olarak kullanılmışlardır. Bu dönemde, etkinliği genellikle İstanbul dışına çıkmayan Osmanlı hükümeti, Yunanistan odaklı etkinlikleri kırmak için büyük çaba harcamış ve önemli ölçüde başarılı olmuştur. Fakat, İstanbul'un Türk kalmasında yine de en büyük etki 1922'deki kesin zaferle Ankara'ya aittir. Bu dönemde Patrikhane ve Rum cemaatinin en büyük destekçisi, Anadolu'da başlatılan savaşta ve diğer teşkilatlanmalarda Rumların yardımına ihtiyaç duyan Yunanistan olmuştur. Ancak bu dönemde Yunanistan'da iktidar değişikliği yaşanmış bu değişiklik sonucu oluşan Kralcı- Venizelist çekişmeler arımda İstanbul Rumları 'nda yansıma bulmuştur. Bu nedenle Kralcı- Venizelist çekişmenin İstanbul Rum cemaati ve Fener Rum Patrikhanesi'nin bütün faaliyetlerinde etken olduğu söylenebilir. Yine İstanbul'da Yunanistan-Patrikhane işbirliği ve İngiliz, Ermeni destekleri sonucu gelişen Rum faaliyetlerinin Yunan ordusunun yenilgisi sonucu başarısızlığa uğradığı da ifade edilebilir. Bu çalışma yukarıda kısaca özetlenen süreci detaylarıyla ele almaktadır. ABSTRACT The Greeks, one of the non-Muslim nations holding Ottoman citizenship, lived until the Armistice together with Turks, but with a different status thanks to the firmans, Regulations of the Fener Greek Patriarchate, capitulations and the other privileges granted to them by laws; a result of the Ottoman social system. Although the problems emerged during the Greek independence movement were overcome in time; the defeat of the Ottoman Empire in the 1st World War and the well-known developments gave the Greeks way to clearly express their wish to `unify with Greece` and to `join Greece`, during the Armistice period. Especially the native Greeks of Istanbul used the press at this period as a tool to realize the Greek national objectives by the works conducted and controlled by Greece at medium level Community Schools and churches. In this period, the Ottoman government, the authority of which could not go beyond Istanbul, exerted great efforts to make ineffective the Greece-based activities, and became quite successful in these efforts. However, the biggest impact towards the acceptance of Istanbul as a Turkish city relates to the final victory of Ankara in 1922. Within this period, the biggest supporter of the Patriarchate and the Greek community was Greece, which needed the assistance of the Greek in the war and the other organizations launched in Anatolia. Yet, there was a change of power in Greek in the same period, and the Royalist-Venizelist disputes occurring as a result of this change revealed their immediate reflection on the Greek population of Istanbul. Therefore, the Royalist-Venizelist dispute can be said to be a factor in all the activities of the Greek community of Istanbul and the Fener Greek Patriarchate. It can also be expressed that the Greek activities developing in Istanbul due to the cooperation between Greece and the Patriarchate and the support of the English and the Armenian failed as a consequence of the defeat of the Greek army. This study examines in detail the process summarized above.
Collections