Hayatı ve kişiliği ile Adnan Adıvar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Adnan Adıvar (1882-1955), İstanbul'un, `Zâdegân-ı İlmiye` olarak nitelendirilen köklü ve aristokrat ailelerinden birine mensuptur. Doğal olarak, karakteri, çocukluk ve gençlik ve devresinin geçtiği bu ortamın izlerini taşır. Lise çağlarında, Osmanlı Devleti'nin son dönemine damgasını vuran özgürlükçü fikirlere sempati duymaya başlamıştır. Bu dönemde, doğu kültürüne âit kavram ve kurumların, kimi etkin çevreler tarafından yükselen değer olarak kabul edilmesi, kendisine, pozitivist, liberal, vatansever, özgürlükçü ve `batıcı` bir karakter kazandırmıştır. Bu kimliği, yaşamının sonuna kadar onunla birlikte yaşayacaktır. Adnan Adıvar, neslinin iyi yetişmiş birçok ferdi gibi, tıp eğitimini tercih etmiş, gerek bu aşamada ve gerekse mezuniyetinin hemen akabinde, bilimsel açıdan gelişmek ve sahip olduğu görüşleri olgunlaştırabilmek için Avrupa'ya gitmiştir. Hiç şüphesiz bu sonucun ortaya çıkmasında, sözü edilen dönemde temas kurduğu ittihatçı ve pozitivist isimlerin de büyük etkisi vardır. Çünkü, söz konusu dönem, o ve çevresi için dayanılması güç bir istibdat yönetimine tanıklık etmektedir. II. Meşrûtiyet' in ilânından sonra İstanbul'a dönmüş, yeni kurulan Tıp Fakültesi'nde, hem `Müdür`, hem de `Dâhiliye Müderris Muavinr sıfatıyla önemli hizmetlere imza atmıştır. Hilâl-i Ahmer Cemiyeti'nin gelişmesi için ortaya koyduğu özverili çalışmaları ve Trablusgarp ve Balkan Savaşları şurasında sahra hastanelerini de kapsayan meslekî etkinlikleri, bu bağlamda vurgulanması gereken diğer önemli faaliyetleridir. Millî Mücâdele döneminde, birçok vatansever gibi Anadolu'ya geçen Dr. Adıvar, `VekiF ve `TBMM İkinci ReisF sıfatıyla, yaşamsal gelişmelere bizzat katılmış, Mudanya Mütarekesi sürecinde döndüğü İstanbul'da da Hariciye Vekâleti'ni temsil etmiştir. Yeni dönemin ilk evrelerinde ise muhalefete geçmesi söz konusudur. Bu tavır değişikliği, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşuyla belirginleşmiştir. İzmir Suikastı 'nm neden olacağı gerginliği dikkate alarak bir süre sonra tekrar yurtdışına kaçmak zorunda kalan Dr. Adıvar, eşi Halide Edip ile birlikte, üç yıl Londra'da, 10 yıl da Paris'te ikâmet etmiştir. Bu zaman zarfında, bilim tarihi ve felsefe başta olmak üzere sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında incelemelerde bulunduğu da belirtilmelidir. IDr. Adıvar, ülkesine, ancak 1939 senesinde dönebilmiş, bundan sonra, yaşam felsefesi üzerinde odaklasan bilimsel ve sosyokültürel çalışmalarım temel eksen kabul eden bir tavır içine girmiştir. Hayatının bu son döneminde, DP listelerinden seçilerek VIII. TBMM'ye iştirak etmişse de büyük bir özveriyle ortaya koyduğu yasama etkinliklerine rağmen istediği biçimde etkin olamamıştır. 1955 yılında vefat ettiğinde, çoğunluğu bilim adamlarından oluşan bir topluluk tarafından son yolculuğuna uğurlanmış, hükümet, kendisi için bir devlet töreni düzenlememiştir. Bunun en belirgin nedeni, felsefî yaklaşımlarına etki ederek tüm yaşamım şekillendiren aşırı duyarlı karakteridir. Daha açık bir ifâde ile, temel yaklaşım biçimi olan eleştirel yönü nedeniyle yaşamının son döneminde yalan durduğu politik çevreden uzaklaşmış ve bu durum kendisi için düzenlenen cenaze törenine de yansımıştır. n ABSTRACT Adnan Adıvar (1882-1955) was of the members of an aristocrat families that was known as Istanbul's `Zadegân-ı İlmiye`. Naturally, his character, childhood and youth carried the influences of society where he was grown up. When he was a student at high school, he had began to feel the ideas of positivism, freedom and `Westernism` during the last period of Ottoman Empire. That the Western culture accepted as a rising value by effective environments changed his character. He was a liberal and patriot person then. He prefered medicine education. After graduating from Medical Faculty, he has gone to abroad because of political obligatious. At that time, he improved his educations in Europe. Because, he said period was subject to a oppressive regime for him and his companions who members of İTC and positivist. After the Second Constitution was declared he returned to Istanbul. He became the Dekan and Asistant Professor of internal illness of Medical Faculty. Dr. Adıvar who helped the developing of Ahmer Society, worked in desert hospitals during Trablusgarp and Balkan Wars. Dr. Adıvar who went to Anatolia like many patriots and became Minister and Second President of Turkish Grand National Assembly. After Izmir Conspiracy, he had to leave his country. He lived in London for three years and in Paris for ten years with his wife Halide Edip. Dr. Adıvar, returned his country in 1939. He went to The Turkish Grand National Assembly but he couldnt whatever he wanted generally. Wen he died in 1951, has intermented by the scientist community but the government not interested in his corpse. Because he has a critical character and had the voice of oppositious every time. This charasteristic that trademark of him has made himself to idea man. With a clearer expression, because at his critical side wich is a part of his life philosophy, he has drifted apart from the politic companions to whom he was close within the latest. in
Collections