FK506`nın hepatik iskemi-reperfüzyon hasarı üzerine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
G.OZET Karaciğer transplantasyonunda, geniş hepatik rezeksiyonda ve hipovolemik şokta hepatik iskemi-reperfuzyon hasarı kaçınılmaz bir problemdir. İskemi-reperfîizyon hasarının oluşumunda serbest oksijen radikalleri, sitokinler ve nötrofiller gibi bir çok inflamatuvar ajanlar rol almaktadır. İskemi/reperfiizyon hasarının önlenmesi amacı ile çok değişik ilaçlar kullanılmış olmasına karşın; immunosüpressif ajanların, organ nakillerinde greft reddini önlemek kadar iskemi-reperfuzyon hasarını azaltıcı etkisi de bilinmektedir. Bir çok hayvan çalışmalarında Tacrolimus' un hepatoprotektif, hepatosit rejenerasyonunu artırıcı, ve karaciğer allograftlannda surviyi artırıcı etkilerinin olduğu, keza TNF ve interlökin salınımını inhibe ederek iskemi-reperfîizyon injürisini azalttığı açıkça gösterilmiştir. Nitekim hepatik İRH'da, 0.3-1 mgr/kgr dozlarında preoperatif FK 506 tedavisi ile surviyi % 20-50'den % 55-80'e yükseldiği bildirilmektedir. Bu sonuçlarda FK506'nın karaciğerde, sıcak iskemi hasarını önleyici ve mikrosirkülasyonu artırıcı gibi etkenlerinin rol aldığı sanılmaktadır. Amaç: Bu çalışmada, oluşturulan hepatik İRH modelinde kan biyokimyası, serbest oksijen radikalleri ve karaciğer morfolojisindeki değişiklikler üzerine FK506'nın etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Materyal ve Metod : Çalışma, Ondokuzmayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Araştırma Laboratuarı'nda 20 adet 4-6 aylık tavşan (2500±500gr) üzerinde gerçekleştirildi.. Denekler 10'ar hayvanlık 2 guruba ayrılarak işlem yürütüldü. İlk 10 deneğe işlemden 2 saat önce 0.1 mgr/kgr dozunda Tacrolimus (FK506-Prograf ®) IV olarak verildi. (Çalışma gurubu). Diğerlerine herhangi bir madde verilmedi (Kontrol Gurubu). Girişim öncesi 12 saat aç bırakılan deneklere, ketamin-xalasin anestezisi altında medyan keşi ile laparatomi yapılarak, porta hepatis buldog pensi ile klemplendi. 1 saatlik iskemik periyodu takiben reperfiizyon sağlandı. 1 saatlik reperfüzyon döneminden sonra tüm denekler sakrifiye edilerek karaciğerleri histopatolojik tetkik için alındı. Preoperatif-postiskemik ve postreperfuzyon dönemlerinde kan örnekleri alındı. Kan örneklerinde transaminazlar (GGT-ALT-AST), alkalen fosfataz (ALP), Laktikdehidrogenaz (LDH), total bilurubin (T.Bil.), malondialdehit (MDA), total tiol (TÎOL) 43glutatyon redüktaz ve total antioksidan (TAO) düzeyleri araştırıldı. Karaciğer örnekleri, rutin hazırlıktan sonra hematoksilen-eosinle boyanarak ışık mikroskobunda incelendi. Midzonal-santral-periferal hidropik dejenerasyonların ve dropout nekrozların gruplar arasındaki farklılıkları araştırıldı. Tsimoyiannis tararından belirlenen kriterlere göre patolojik skorlama yapıldı. İstatistiksel analiz, Friedman Two- Way Anova ve Wilcoxon Matched-Pairs Signed-Ranks testleri ile gerçekleştirildi. Bulgular : Kontrol gurubunda, ALT ve AST düzeylerinin postiskemik- postreperfuzyon değerlerinin preoperatif değerlerden yüksek olduğu, keza postreperfuzyon GGT ve ALP düzeylerinin preoperatif düzeylere göre anlamlı derecede yükseldiği bulundu. Çalışma grubunda ise sadece postreperfuzyon ALT ve AST düzeylerinin postiskemik değerlere göre anlamlı olarak yüksek bulunduğu belirlendi. Aynı zamanda çalışma grubunda, postiskemik GLUT ve postreperfuzyon TİOL düzeyleri preoperatif düzeylere göre anlamlı derecede düşük bulundu. Yine postiskemik- postreperfuzyon TİOL düzeyleri arasındaki azalma da anlamlı idi. Kontrol grubunda, postreperfuzyon MDA değerinin preoperatif ve postiskemik değerlere göre anlamlı derecede yüksek olduğu saptandı. Keza postreperfuzyon GLUT düzeyi de postiskemik düzeyden yüksekti.Histopatolojik araştırmada, gruplar arasında anlamlı bir farklılık saptanamadı. Sonuç : Çalışmamızda her iki gurubun değerleri karşılaştırıldığında Tacrolimus' un, çalışma grubunda yaygın hepatosit hasarım yansıtan enzimlerde daha az bir yükselme sağladığı, SOR'nin üretiminde azalmaya neden olduğu ve dolayısıyla iskemi reperfuzyon hasarım önemli ölçüde önlediği sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: FK506 (Tacrolimus), İskemi-reperfuzyon hasarı 44 ABSTRACT Background: Ischemia/reperfusion injury is a serious problem in organ transplantations, extensive liver resections and shock, and, preventive effect of some of the immunosupressants used in organ transplantations have been reported. Methods: In order to study the preventive effect of FK506 in ischemia/reperfusion injury, ischemia and reperfusion, each of one hour duration, was applied to 20 rabbits. In 10 of the animals 0.1 mgr/kg FK506 IV was administered two hours prior to the surgical procedure (treatment group). The other ten animals received no medication (control group). Blood samples taken preoperative^, during the ischemia period and in the reperfusion step were assayed for GGT, ALT, AST, ALP, LDH, total bilirubin, malondialdehyde, thiol, glutathion reductase and total antioxidant levels. The animals were then sacrified and liver tissue samples were processed for histopathological analysis. Results: In the treatment group reperfusion ALT and AST levels were significantly higher than the ischemia levels, while in the control group, ALT, AST, GGT and ALP levels were significantly higher than the preoperative levels. In the treatment group, ischemia GLUT and reperfusion THIO levels were significantly lower than preoperative values. In the control group, reperfusion MDA level was higher than ischemia and preoperative value. Also reperfusion GLUT level was found higher than preoperative value. Conclusion: As a conclusion, it's thought that FK506 pretreatment has a preventive effect on hepatic ischemia/reperfusion injury. Key Words: Tacrolimus, Ischemia/Reperfusion Injury. 45
Collections