Cumhuriyet Dönemi Türk Ordusunda atlı spor
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkler atı ilk evcilleştiren millet olarak tarihe geçmişlerdir. Atı ilk başta ulaşımvasıtası daha sonra yük taşıma aracı olarak kullanmışlardır. Zamanla bir savaş aracı halinegelen at, modernleşmenin savaş endüstrisini etkilemesiyle savaş meydanlarından ayrılmakzorunda kalmıştır.Türk Ordusu, at ile yüzyıllar boyu süren temasını yitirmek istememiş, bu kültürvarlığını yaşatmak istemiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında mevcut olan Binicilik ve TatbikatOkulu, süvari sınıfı ihtisas eğitiminin verildiği bir eğitim kurumu olma özelliğiyle çalışmıştır.Okul, İkinci Dünya Savaşı'na kadar olan dönemde, Atatürk'ün özel direktifleriyle, TürkSüvarisini savaş arenalarında olduğu gibi, müsabaka sahalarında da göstermek için yoğunçalışmalar yapmıştır. İkinci Dünya Savaşı döneminde ise okul, savaş tehlikesine karşı askerieğitimine hız vermiş, yarışmalar icra edilmemiş, yarışmacı subaylar ise yurt savunmasındaaktif görev almaları için okuldan tayin edilmiştir.1959 yılında, okul Ankara'ya taşınmış ve aynı yıl lağvedilmiştir. Okulun Ankara'yataşınması esnasında İstanbul Ayazağa'da ?Uluslararası Yarışmalar Grubu? adı altında birbirlik bırakılmış, lağvedilmesi sonrası ise sadece bu grup hayatta kalan tek ?Süvari Okulu?olmuştur.1978 yılında Süvari Yarışma Grubunun lağvedilmesiyle yarışmacı subaylar, AnkaraKirazlıdere'de bulunan Cumhurbaşkanlığı Atlı Merasim Birliği'ne tayin edilmiş veçalışmalarına burada devam etmişlerdir. 1984 yılına kadar Cumhurbaşkanlığı MuhafızAlayı'na bağlı olan birlik, 1984 yılında Kara Kuvvetleri Atlı Spor Eğitim MerkeziKomutanlığı adını almıştır. Birlik; halen Atlı Tören Kıtası oluşturulması, yurt içi ve yurt dışımüsabakalarda Türk Ordusunun temsil edilmesi ve açtığı kurslar ile binicilik sporunda öncüolmak görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışmaktadır. The Turks have taken place in the history as the first society who was successful indomesticated of horses. At first, the Turks used horses as a transportation vehicle andconsequently they started using it for freight transportation. Horses that became an importantpart of wars. However, After being used by cavalrier for a long time, the horses were obligedto abandone the battle fields as the modernisation effected the war industry.The Turkish Army did not want to lose this close relationship between him and horses.In this respect, in the first years of Turkish Republic, The School of Horse-Riding andPractice aimed at the specialization of cavalries. With special orders of Atatürk, TurkishCavalries worked and practiced intensively until the beginning of Second World War todisplay its talents not only in battlefields but also at competitions. After the Second WorldWar broke out, the school stopped its activities for competitions and accelerated the trainingfor the coming war. Officers who took place in competitions as competitors were assigned todifferent positions for the defense of the country.In 1959, the school was moved to Ankara and afterwards abrogated. While themovement of the school, only one unit of cavalries was left in Istanbul, which was called as?Uluslararası Yarışmalar Grubu? (The Team of International Competitions). This unit was theonly cavalry school, which survived after the abrogation of formal training school in Ankara.After The Team of International Competitors was abrogated in 1978, its personnel andofficers were assigned to Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Atlı Merasim Birliği inKirazlıdere. This unit was under command of Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı until it wasrenamed as Kara Kuvvetleri Atlı Spor Eğitim Merkezi Komutanlığı in 1984. The school hasbeen representing the Turkish Army in a very best way both in the country and abroad atraces, competitions, and other events with its cavalcade. It has also been leading horse-ridingsport by presenting courses and training facilities.
Collections