Yatarak tedavi gören iki uçlu duygulanım bozukluklu hastalarda seyir ve tanı değişmeleri: 5 yıllık retrospektif izlem çalışması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada yatarak Bipolar Affektif Bozukluk (BAB- iki uçlu duygulanım bozukluğu) tanısı alan hastalarda sosyodemografik özellikler, klinik seyir ve tanı değişmeleri ve bunları etkileyen faktörleri incelemeyi amaçladık. Çalışmaya 1996-1997 yılları arasında yatarak DSM-IV tanı ölçütlerine göre BAB tanısı alan hastalardan kendilerine ulaşılan 40 hasta alındı. Seyri etkileyen faktörleri belirlemek için retrospektif olarak yatış dosyaları ve poliklinik hasta kartları incelendi. Bu hastaların bugünkü tanılarını değerlendirmek için Yapılandırılmış Klinik Görüşme SC1D-1 (Structured Clinical Inierwiew for DSM-IV. Clinical Version) uygulandı. Sosyodemografik özellikler açısından kadınlarda stres etkenlerinin varlığı fazlaydı. Bekar olanların sayısı, ailede BAB öyküsü ve SCID tanısı şizofreni olanlar anlamlı şekilde erkeklerde daha fazlaydı. Hastalığın başlangıç yaşı azaldıkça hastaneye yatış sayısı artmaktaydı ve ilaç kullanmaksızın olan iyilik süresi de azalmaktaydı. 1996-97 yıllarında BAB tanısı ile yatan hastaların daha sonraki seyirlerinde 6 sı şizofreni ve 1 tanesi de şizoaffektif bozukluk tanısı almışlardı. 1996-1997 yıllarında BAB-Tip 1 tanısı ile yatırılan hastaların 4 ünün ilk atak tanısı Unipolar Affektif Bozukluk idi. İkisinin ilk atak tanısı BAB- Tip II idi. Tanı değişimi olmayan hastaların işlevsellik düzeyi daha yüksekti. Atak sonrası yalnızca lityum kullanan hastalarda tanı değişikliği olmazken ilave antipsikotik kullanımı devam eden hastalarda anlamlı düzeyde tanı değişikliği vardı. Sonuç olarak hastalığın başlangıç yaşının düşüklüğü, atak sayısının artışı ve iyilik sürelerinin azlığı olumsuz seyirle ilişkili faktörlerdir. Zaman içinde şizofreni teşhisine değişimin belirleyicilerini kestirebilmek. uygun tedavi yaklaşımının belirlenmesi açısından önemlidir. Bu belirleyicilerin tespiti için daha uzun süreli, ileriye yönelik çalışmalara ihtiyaç vardır. Anahtar sözcükler: klinik seyir, tanı değişikliği, bipolar bozukluk Clinical outcome and diagnostic changes in hospitalized patients with Bipolar Affective Disorders: A five- year retrospective follow-up study. In this study, we aimed to investigate the socio-demographic characteristics, clinical outcome and diagnostic changes, and factors affecting these parameters in hospitalized patients with Bipolar Affective Disorder (BAD). Forty patients, who were diagnosed as BAD according to DSM-IV criteria and hospitalized in our department during 1996-1997, were included in this study. In order to determine the factors affecting clinical outcome, both the patient files and outpatient follow-up charts were retrospectively reviewed. SCID-I (Structured Clinical Interview for DSM-IV, Clinical Version) was used for the evaluation of the current diagnosis of the patients. The presence of stress factors was more frequent in the females in terms of socio - demographic features. The number of unmarried cases, the history of BAD and the diagnosis of schizophrenia according to SCID were found to be more frequent in the males. As the age onset of disease was small, the number of hospitalization was increased, and the disease-free duration without drug intake was low. 6 patients were diagnosed as schizophrenia and 1 as schizoaffective disorder during follow-up periods with BAD diagnosis at the first admission to our clinic during 1996-1997. In the retrospective evaluation of the cases with the diagnosis of BAD-Type I, it was found that 4 cases had first attack as Unipolar Affective Disorder and 1 had first attack as BAD- Type II. The functioning level was higher in the patients with unchanged diagnosis. As a conclusion, the early age onset of illness, the increased number of attacks and low disease-free duration were the important factors associated with the poor prognosis. The prediction of the determinants having a role on the diagnostic changes of BAD toward schizophrenia is critically important for the appropriate treatment. The long term and detailed further studies are required for the clarification of the predictors. Key words: clinical course, diagnostic changes, bipolar disorder
Collections