İmmün trombositopenik purpuranın tekrarlanması ve kronikleşmesi ile çeşitli parametrelerin ve helikobakter pilorinin ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET İmmün trombositopenik purpura (İTP) trombosit membran glikoproteinleri üzerinde bulunan antijenik yapılara karşı oluşan antikorlarla kaplı trombositlerin retiküloendotelyal sistem (RES) makrofajlan tarafından fagosite edilmesi sonucu, hastalarda izole trombositopeni (trombosit sayısı<150x!09/L) gelişmesi ile karakterize otoimmün bir hastalıktır. Klinikde akut, kronik ve tekrarlayan formlarda olur. Akut İTP'de trombositopeni, tanı konulduktan sonraki ilk 6 ayda düzelir, kronikleşen olgularda 6 aydan uzun süre hiç düzelme olmaksızın trombositopeni devam eder, tekrarlayan olgularda ise trombositopeni düzelir ancak tekrar düşer. Tekrarlayan İTP'li olgular literatürde kronik İTP'lerin bir alt grubu olarak kabul edildiğinden ve yapılan çalışmalarda kronik İTP'ler içinde yer almış olduğundan tekrarlayan İTP'lerin bazı özellikleri hatta görülme sıklıkları bile bilinmemektedir. Biz çalışmamızda 1 Ocak 2000-31 Haziran 2005 tarihleri arasında İTP tanısı alan 328 hastanın dosyasını geriye dönük olarak inceledik ve dosyalarında çalışma için gerekli bilgilerine ulaşılabilen ve yeterli takip süresi olan (7 ay-3 yıl) 190 vakayı çalışmamıza aldık. Vakaları klinik seyirlerine göre akut, kronik ve tekrarlayan İTPTer oiarak üç gruba ayırdık. İlk tanı anındaki yaş, cinsiyet, trombosit sayısı, 1-8 hafta içinde geçirilmiş enfeksiyon veya aşı olma öyküsü, kanamaların lokalizasyonu, immüngîobulin düzeylerindeki düşüklük veya yükseklik, ortalama trombosit hacmi ve ilk 2 haftada trombositopeninin düzelip düzelmemesi açısından bu üç grup arasında faklılık olup olmadığını, dolayısıyla bu parametrelerin hastalığın prognozunu göstermede bir yararının olup olmadığını araştırmayı amaçladık. Son yıllarda helikobakter pilori ile immün trombositopenik purpura arasında bir ilişki olduğu ileri sürülmüş ve bu konuda bazı çalışmalar yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda çelişkili sonuçlar bildirilmiş olup çocuklardaki çalışma sayısı çok azdır. Bu nedenle biz de, çalışmamızın prospektif kısmında takibimizde olan kronik ve tekrarlayan İTP'li olgularda trombositopeni ile helikobakter pilori enfeksiyonunun ilişkisini araştırdık. Helikobakter pilori ile İTP arasında bir ilişkinin bulunması halinde, helikobakter pilori eradikasyonunun bu hastaları kanama riskinden kurtaracağını IXdüşündük. Bu amaçla kronik ve tekrarlayan İTP nedeni ile takibimizde olan 21 olguda üre nefes testi ile helikobakter pilori enfeksiyonunun varlığını araştırdık. Bu grupta helikobakter pilori enfeksiyonu görülme sıklığını benzer yaş grubundaki sağlıklı çocuklardan oluşan kontrol grubu ile karşılaştırdık. İTP'li olup helikobakter pilori enfeksiyonu saptanan olgulara helikobakter pilori eradikasyon tedavisi verilerek, enfeksiyon eradike edildikten sonra 6 ay süreyle trombosit sayımlarını takip ettik. Sonuç olarak tanı anındaki immünglobulin düzeylerinin yüksek veya düşük olması, son 1-8 hafta içinde geçirilmiş enfeksiyon öyküsü, kanama lokalizasyonu açısından kronik, tekrarlayan ve akut İTP grupları arasında bir fark bulunmadı ve bu parametrelerin hastalığın prognozunu göstermede bir yararının olmadığı sonucuna varıldı. Çalışmamız, kronik İTP'lerde tanı anında MPV değerlerinin akut ve tekrarlayan İTP'lerden daha yüksek olduğunu göstermiştir ve trombosit sayısı 50xl09/L 'nin üstünde başvuran olgularda kronikleşmenin daha sık ve iki yaşın altındaki olgularda ise kronikleşmenin daha nadir olabileceğini düşündürmüştür. Ayrıca tekrarlayan İTPTerin MPV ve iki yaş altındaki çocuklarda hastalığın prognozu ve ilk 6 gün içinde %50 vakada trombositopeninin düzelmesi açısından kronik İTP'lerden ziyade akut İTP'ye benzediği görüldü. Literatürde tekrarlayan İTP' ler kronik İTP grubu içinde yer aldığından bu grubun özellikleri daha önce dikkate getirilmemiştir. Çalışmamızda helikobakter pilori enfeksiyonu ve İTP'nin kronikleşmesi ve tekrarlayıcı olması arasında bir ilişki bulunmamıştır. Anahtar Kelimeler: İmmün trombositopenik purpura, helikobakter pilori X SUMMARY Immune thrombocytopenic purpura (ITP) is an autoimmune disease characterized with isolated thrombocytopenia (thrombocyte count is less than 150xl09/L) developing by fagocytosis of thrombocytes which coated with antibodies produced against to antigenic compounds on the membrane glycoproteins of thrombocytes. ITP is seen acute, chronic and recurrent forms in clinical practice. In acute ITP thrombocytopenia improves in six months and than never relapses. In the chronic cases thrombocytopenia persists longer than six months without improvement, in recurrent cases thrombocytopenia improves but than thrombocyte count falls again. Because recurrent ITP cases take place in chronic form of the disease in literature there has been known little about recurrent ITP even if there is no data about the frequency of recurrent forms. In our study 328 ITP children diagnosed as ITP between 01.01.2000 and 31.06.2005 were retrospectively evaluated and among them 190 cases in whom sufficient data could be obtained for the study and having enough follow up time (7months to 3 years) were included in this study. We evaluated age, sex, thrombocyte count, preceeding infection or immunization history, the localization of the bleeding, immunglobulin levels, MPV and the improvement of thrombocytopenia by 14 days in patients in each group. Then we compared above parameters between each group to see whether or not any of these parameters could be predictive in showing the prognosis of the disease. In recent years a relationship between helicobacter pylori and chronic ITP has brought to the attention in the literature. There have been some studies with contradiction results, but very few of them were performed in children. For this reason in the prospective part of our study we aimed to investigate the relationship between helicobacter pylori and chronic or recurrent ITP. In the event such a relation is present helicobacter pylori eradication would prevent bleeding in these children. Urea breath test was performed for the diagnosis of helicobacter pylori infection in 21 patients XIhaving been in our follow up with chronic or recurrent ITP. In this 21 patients the prevalance of helicobacter pylori infection was compared with age matched healthy control group. Helicobacter pylori eradication therapy was given to 1 1 patients with chronic or recurrent ITP m whom helicobacter pylori was detected, thereafter thrombocyte counts were foil wed up for 6 months. As a result we concluded that immunglobulin levels preceeding infection history at last 1 -8 weeks, the localization of bleeding at the time of diagnosis did not differ between the chronic, recurrent and acute ITP groups and it suggested that those parameters could not be predictive in showing the prognosis of the disease. However MPV were higher in the chronic ITP than the acute or recurrent form of the disease. As well if the initial platelet count was above 50x1 09/L development of chronic ITP seems to be more frequent than the recurrent or acute ITP, whereas it developes rarely in the patients younger than 2 years old. Our study revealed that recurrent ITP resembled acute ITP regarding MPV, prognosis in the children younger than 2 years and improvement of thrombocytopenia in 50% of the patients within the first six days. These findings haven't been brought to the attention before because recurrent ITP cases were included within the chronic ITP in the literature. In our study we didn't find any relation between helicobacter pylori infection and development of chronic or recurrent form of ITP. Key words: Immune thrombocytopenic purpura, helicobacter pylori XII
Collections